Murat Bjeduğ

18 Aralık 2022

Baader, Meinhof, Eric Clapton, Gustav Jung ve Gerhard Richter'den Raison D'etre'ye

Albüm kapakları, müziği ve sanatında yapmayı hedeflediği çalışmalar ile Raison D'etre kültürel hegemonya inşasında sadece bir müzik projesi olmanın ötesinde, dikkatle izlenmesi ve anlaşılması gereken önemli bir işlevi de yerine getiriyor. Serbest piyasanın görünmez eli, 35 yıldır Peter'ın bileğini bükemiyor; yani poplaştıramıyor. Eserleri, çok satanlar listesine hiç girmiyor, ama o, buna hiç takılmadan üretmeye, yeniliklerle yaratıcılığını geliştirmeye devam ediyor

Son yıllarda Frankfurt okulu teorisyenlerinin peş peşe çevrilen kitaplarından çok şey öğrenildi. Onları okuyanlar eleştirel düşünme ve çoğul okuma gibi kavramların ufuklarını ne kadar açtığını deneyimleyerek birçok kez yaşadılar. 

Bu okul öğretti ki; doğru kanalize edilmiş entelektüel merak ve ilgiyle yapılan araştırmalarda, bazı parametreler, öğrenme arzusuyla bilinmeyeni bilinene katmayı amaçlayan zihinsel faaliyetlere ışık tutuyor. Bunlardan en mühim olanı girilen süreçlerde derinlemesine, analitik sorgulama ve ayrıntıların iç bağlantılarına yoğunlaşmadır. Bu disiplinle ve sebatla yürütülen çabalar sanatta, edebiyatta bireye hiç ummadığı keşifler yaptırabiliyor. Bilgi ve kültür düzeyini yükseltiyor. Sağlam ve renkli bir donanıma sahip olmanın yolunu açıyor. Tabii böyle bir ihtiyaç ve arzu duyuluyor ise.

Başlıkta birbiriyle alakasız gibi görünen isimleri okuyunca, "Bir araya getirilişlerindeki ortak yan nedir? Nasıl bir bağ ya da ilişkileri olabilir ki?" gibi sorular akla gelebilir.

Almanya' da 1970 yılında devlete savaş açmış şehir gerilla örgütü Baader – Meinhof grubu, yani, RAF'ın liderlerinden Andreas Baader ile unutulmaz Ulrike Meinhof; ünlü bir blues – rock gitaristi Eric Clapton; Alman modern resminin dünyaca tanınan çok önemli ressamı Gerhard Richter ve psikoloji biliminde adı Freud ve Adler'le birlikte anılan psikiyatr Gustav Jung.

Alanlarında zirvelere çıkmış bu simge insanlar, hangi münasebetle bir zincirin halkaları oluyorlar ki, Raison D'etre gibi Türkiye bir yana dünyada bile az bilinen bir isimle ilintileniyorlar. Merak ve ilgi saikiyle detayların izini sürerek yaptığım araştırma beklemediğim kadar renkli ve heyecan verici bir sonuca ulaşmama vesile oldu. 

Andreas Baader, hücresinde, pikabında çalmakta olan Eric Clapton'ın albümünü dinlerken şakağından vurularak infaz edildi.

Ulrike Meinhoff, hücresinde asılarak öldürüldü.

Gerhard Richter hayranı olan Eric Clapton kişisel koleksiyonundaki ressamın, soyut dışavurum tekniğiyle yaptığı bir tablosunu 24 milyon dolara satarak, müzik ve sanat medyasına haber oldu. Tanımayanlar bu sansasyonel haber sayesinde Gerhard Richter'i tanıdı, keşfetti.

G. Richter, Baader Meinhof sergisi açacak kadar Rote Armee Fraction'a (RAF) derin bir hayranlık ve sevgi duyuyor. Sergisinde ölü vaziyetteki bir Ulrike Meinhof görselinin videosunun fonunda daha evvel hiç duymadığım oldukça kaotik bir müzik parçası eşliğinde RAF sergisinin sunumunu yapıyor. 

Epey bir sorgu sual ettikten ve dip köşe taradıktan sonra parçanın adının "Dream Essence"; bu sözsüz müziği yapan, seslendiren ismin ise Raison D'etre olduğunu öğrendim. Bu defa onun peşine düşmek icap etti; yine ilgi ve merakla. Çünkü çok etkileyici kaotik ve gotik bir tarzı vardı eserin. Sonunda aradığımı buldum. Şimdi Raison D'etre' ye başlayabiliriz:

Hayatımda bu ismi bilen, duymuş olan, dinleyen kendi çevremden bir kişiye rast gelmedim; üstelik bunlar arasında müzik yazarları, eleştirmenleri ve müzikle uğraşanlar da vardı. Çaresiz iş başa düştü.

Raison D'etre aslında bir müzik projesinin adı. Projenin sahibi, yaratıcısı, ismini veren multienstrümantalist Peter Andersson. O sıralarda çok okuduğu analitik psikolojinin kurucusu, İsviçreli psikiyatr, Gustav Jung'ın bir kitabındaki cümleden etkilenerek, projesinin adını oradan almış. Cümle şu: "Bireyleşme benliğin varlık sebebidir." Raison D'etre, Varlık Sebebi, anlamına geliyor.

Peter Andersson - 2019
Peter Andersson - 2019

Besteci ve ses tasarımcısı Peter Andersson, bir mülakatta kendini şöyle tanıtıyor:

"1973-03-20'de İsveç'in güneydoğu kesiminde Boxholm adlı küçük bir kasabada doğdum. Şu anda Norrköping Üniversitesi'nde 'Kültür, Toplum ve Medya üretimi' programında yüksek lisans yapıyorum. Bu program, beşeri bilimler ve sosyal bilimler içindeki geniş bir araştırma gelenekleri yelpazesine dayanmaktadır. Film, televizyon, ses enstalasyonu, radyo, bilgisayar tabanlı medya ve müze sergilerinde üretim çalışmaları ve uygulamalı çalışmaları içerir. Müzik faaliyetlerimin ve çalışmalarımın yanı sıra daha çok film, sanat, Tibet Budizmi ve meditasyon, suda, dağlarda, yaşamla ilgileniyorum."

Raison D'etre müziği

Varlık Sebebi'nin özgün yanı kolay kategorize edilemeyen eserler üretmesi. Kaotik – karanlık ortam müziği de deniliyor, endüstriyel ortam müziği olarak da tanımlanıyor. Elektronik dokuları, akustik enstrümanları ve alan kayıtlarını karıştırarak unutulmaz, kasvetli ses manzaraları üreten Raison D'etre davul makinesi ritimleriyle rahatsız edici örnekleri katmanlayarak çınlayan metalik sesler ve manipüle edilmiş akustik enstrümanlarla birleştirilmiş ilahi vokallerden etkileyici ve özgün üslubunu yaratıyor. Onlarca eser üreten Andersson bazı çalışmalarında sert, rahatsız edici elektro-akustik drone'a yönelirken, karanlık melodik yapılara ve Gregoryen ilahilerine zaman zaman döndüğü oluyor.

Kaos, yas, hüzün, ruh halini sarsan fırtınalar, yenilginin melankolisi, bir dostu mezara bırakmanın depresifliği, tenhalaşan alanlar, düş kırıklıkları, hayatın birgün sonlanacağı gerçeği… bu ve benzeri hissiyatların gelgitleri yaşandığında Raison D'etre' nin ses manzaraları iç dünyayla mütekabiliyet oluşturuyor.

İfade özgürlüğü ve müzikle bir ifade oluşturmanın Raison D'etre projesinin gerisindeki konsept olduğu, dikkatli ve sadık dinleyicilerinin hemen farkına vardıkları alameti farikası. Yakından izlediğim Peter Andersson, bir sadakat halesi oluşturan dinleyici kitlesiyle de doğrudan iletişim kuruyor, bunun da karşılığını alabiliyor ve albümlerinin dinleyiciler üzerindeki etkisini ölçebiliyor. Bu yöntem sayesinde bir sonraki çalışmasının yön ve içeriğini belirlerken, dinleyicilerini de sanatsal üretim sürecine aktif olarak dahil ediyor.

Albümlerinin kapakları da sıra dışı ve alışılagelmiş piyasa beğenilerinin çok dışında. Bu özgül yanını Peter şöyle izah ediyor:

"Görsel sunum genellikle bir grupla ilk temastır, bu yüzden önemlidir. Bir albümün resmi, diskin içeriğini, yani müziği yansıtmalıdır. Cover'a bakıp müziği dinlerken sanki yeni bir dünyaya giriyormuş gibi olmalı ya da müziğin çizdiği dünyayı anlamak için anahtar görevi görmeli. Aynı şey, canlı performanslar sırasındaki video arka planları için de geçerli. Her şey açık bir şekilde gösterilmemeli, çözülecek bir muamma gibi gizlenebilir. Şu anda minimalist sanat tasarımıyla ilgileniyorum, daha saf bir ruh haline geçmek istiyorum, hem müziğimde hem de görsellerde el ele gidiyorlar."

Albüm kapakları, müziği ve sanatında yapmayı hedeflediği çalışmalar ile Raison D'etre kültürel hegemonya inşasında sadece bir müzik projesi olmanın ötesinde, dikkatle izlenmesi ve anlaşılması gereken önemli bir işlevi de yerine getiriyor. Serbest piyasanın görünmez eli, 35 yıldır Peter'ın bileğini bükemiyor; yani poplaştıramıyor. Eserleri, çok satanlar listesine hiç girmiyor, ama o, buna hiç takılmadan üretmeye, yeniliklerle yaratıcılığını geliştirmeye devam ediyor.

İlgi duyacak müziksever okurlar için aşağıdaki albüm seçkisi Varlık Nedeni'ne başlangıç için yararlı olur.

 Après nous le Déluge

 Prospectus I

 Enthralled by the Wind of Loneliness

 Within the Depths of Silence and Phormations

 In Sadness, Silence and Solitude

 The Empty Hollow Unfolds

 Requiem for Abandoned Souls

 Metamorphyses

 The Stains of the Embodied Sacrifice

 Mise en Abyme

 Alchymeia

 Anima Caelum

 Daemonum

 Daemonum/Daemonicaum