Metin Münir

18 Şubat 2017

Yaşasın Enosis!

Anastasiades ile Akıncı’nın yürüttüğü toplumlararası görüşmeler bir sirktir

Kıbrıslı Rumların, herhalde, Türklerden sonra en çok nefret ettiği millet Yunanlardır.

Rumlar son yarım yüzyılda başlarına gelen iki büyük felaketten Atina’yı sorumlu tutuyorlar.

Bu felaketlerin ilki 1974’te askeri cuntanın Cumhurbaşkanı Makarios’u devirerek adayı ilhak etmeye kalkışması,  Türkiye’nin adaya çıkmasına zemin hazırlamasıdır.

Bu maceranın faturası Rumların adanın üçte birinden fazlasını Türklere kaptırması oldu.

İkinci felaket 2009’da başlayan ekonomik krizdir.  Krizin büyük oranda suçlusu, Kıbrıs’ta faaliyet gösteren sahtekâr Yunan bankacılar ve Kıbrıs bankalarından borçlanan Yunan iş adamlarının kredilerini batırmasıdır.

Birçok iş yerinin kapanmasına, binlerce kişinin işsiz kalmasına ve hayat standardının düşmesine neden olan bu kriz hâlâ devam ediyor.

Adanın bölünmesinin Rumların ruhunda açtığı yara ise muhtemelen hiç kapanmayacak.

Bugün Enosis, yani adanın Yunanistan ile birleşmesi için plebisit yapsanız, sonuç herhalde Enosis yandaşları için yüz kızartıcı olur. Rumların yüzde onu bile evet demez. Zaten kimsenin plebisit yapacağı yok çünkü benim bildiğimi Rumlar benden iyi bilir:  Beş on bin fanatik dışında kimse Yunanistan’la birleşmek istemez.

Bu tür milliyetçi kutlamalarda Türklerin Rumlardan kalır yanı yoktur

Buna rağmen Rum Meclisi İngiliz sömürge döneminde yapılan ve adanın Yunanistan’a bağlanmasını öngören Enosis referandumunun 67 yıl sonra her yıl okullarda kutlanmasına karar verdi.

Ve Cumhurbaşkanı Anastasiades bu kararı destekledi.

Neden?

Çünkü bu yıl cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Anastasiades gene adaydır. Aşırı sağa şirin görünecekse Lefkoşa’nın ortasındaki Elefteria Meydanı'nda çıplak sirtaki bile yapabilir. Diğer parti liderleri de.

Politikacı her ülkede politikacıdır. Her şeyden önce alacağı oya bakar. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bunu bilmesi ve Anastasiades’le buluştuğunda konuyu açmaması gerekirdi.

Ama açtı ve Anastasiades ile birbirlerine girdiler. Anastasiades, daha önce de ara sıra yaptığı gibi sinir nöbetine tutuldu, Akıncı toplantıyı terk etti.

Anastasiades’in hayranı değilim ama bu konuda onu haklı bulduğumu söylemeliyim.

Bu tür milliyetçi kutlamalarda Türklerin Rumlardan kalır yanı yoktur.

1974 çıkartmasını her yıl gürültüyle kutluyorlar. Adanın üzerinden Türk jetleri uçuyor. Okullar tatil oluyor. Gece fener alayları yapılıyor.

Rumlar 67 sene önce yapılan ve gerçekte hiçbir anlamı kalmayan bir plebisitin sonucunu kutlasa ne olur, kutlamasa ne olur.

*

Anastasiades ile Akıncı’nın yürüttüğü toplumlararası görüşmeler bir sirktir.

İki lider de hedefe yaklaşıldığına dair beyanatlar vererek hem toplumlarını hem de dünyayı kandırıyorlar.

Görüşmelerden bu güne kadar çıkan (ama halktan  titizlikle gizlenen) sonuç, sonuca yaklaşılmadığı ve hiçbir zaman yaklaşılamayacağıdır.

KKTC kurulduğu 1983’ten beri kötü yönetiliyor.

Art arda kötü hükümetlerin elinde Türk toplumu devletine olan güvenini kaybetti.

Rumların Avrupa Birliği'ne girdiği 2004’ten sonra reform ve kalkınma konusundaki beklentisini adanın birleşmesine bağladı.

Hayal olduğu bir türlü anlaşılamayan bu beklentiye son verilmelidir.

Belki bu olay buna vesile olur.

Öyle ise, Zito Enosis! Yaşasın Enosis!