Tarih ondan ders alınmayan şeydir.
Tekerrür etmesinin nedeni budur.
Neden ondan ders alınmaz?
Tarihte felaket diye tarif edilebilecek birçok hadise, bir kişi veya devletin kendini aşırı beğenmesinden, diğer kişiler veya devletler arasında bir istisna olduğuna inanmasından doğdu.
Büyüklük hissine kapılan kişi veya devletler maceralara giriştiler ve bu maceralar her zaman trajedi ile sonlandı.
Tarihe bakıldığında bu açık bir şekilde görülür.
Ama herkes göremez.
Büyüklük hissine kapılan kişi veya devletler maceralara giriştiler ve bu maceralar her zaman trajedi ile sonlandı
Kendini müstesna sayan kişi veya devletler bunu asla görmezler. Nasıl görsünler ki?
Sözlük tarifi ile onlar “kural dışında”dırlar. Benzerlerinden üstündürler, hatta benzerleri yoktur.
Özel oldukları için tarihin yazdığı felaketler, onların başına gelemez: Onlar herkesten farklıdır ve yücedir.
Napolyon’un Moskova seferinde (1812) Fransa’nın yaşadığı hezimet bu nedenle Hitler’e ders olmadı. Hitler, Rusları ve Rus kışını yenecekti (1941), çünkü istisnai bir devlet adamıydı ve sarışın Alman insanı, insanların en üstünüydü.
Amerika da Rusların Afganistan’da yaşadığı yenilgiden (1979-1989) ve Vietnam hezimetinden (1955-1975) ders almadı. ABD 2001’de Afganistan’a girdi ve bir daha çıkamadı.
Suudi Arabistan ise bu günlerde Yemen’de kendi bozgununu bekliyor.
Exceptionalism veya istisnacılık olarak bilinen fenomeni ilk ve en iyi anlatan Eski Yunan tarihçisi Tukidides (M.Ö. 460-395) oldu.
Tukidides’in ana temalarından biri, Atina şehir devletinin istisnacılığı ve bunun sonucu olarak yaşadığı ahlaki çöküntüler ve askeri yenilgilerdir.
Atina, Antik Çağ’ın en ileri, en güçlü ve en zengin şehir devleti idi.
Yöneticileri, Atina’nın bu özelliklerinin ona başka yerleri fethederek büyüme hakkı verdiğine inanıyorlardı.
İlk av olarak geri kalmış bir yer olan Sicilya’yı seçtiler. Sayıca az olmalarına rağmen Sicilyalılar, beklenmedik bir şiddetle istilaya karşı koydu. Adanın coğrafyasını bilmeyen, kültürünü küçümseyen Atina’yı hezimete uğrattılar (M.Ö. 415–413). Savaşın maliyeti Atina’yı batırdı.
İsitisnacıların bir başka özelliği kimseye kulak asmamalarıdır.
Atina’nın en ünlü askeri Sicilya macerasına şiddetle karşı çıkmıştı, ama onu dinlemediler.
Müstesna insanlar vardır, ancak bunların devlet hayatında bulunması istisnaidir.
*
Sicilya’yı fethetmeye giden Yunanlar da buna benzer inançlara sahiptiler ama sonları iyi olmadı
Tukidides’i anlayınca Erdoğan’ı anlamak kolaylaşıyor.
Erdoğan da kendini istisnai addediyor.
Türkiye’yi kendi imajına göre yeniden şekillendirme hakkına sahip olduğuna dair kesin bir kanaate sahip. Hatta bu hakkın ona Tanrı tarafından verildiğine inanıyor.
Sicilya’yı fethetmeye giden Yunanlar da buna benzer inançlara sahiptiler ama sonları iyi olmadı. Bütün gemilerine el konuldu, bütün askerleri katledildi, tutsak kamplarında hastalık ve açlıktan ölüme terk edildi veya esir pazarlarında satıldı.
On bin hoplit (vatandaş asker) ve otuz bin denizcinin kaybı ile sonuçlanan Sicilya macerası Atina’nın özgür bir şehir ve demokrasi olarak sonunun başlangıcı oldu.
Yenilgiden birkaç yıl sonra ezeli rakibi Sparta, Atina’yı işgal etti.
*
Belki tekerrür eden tarih değil, aptallık ve kör kibirdir.