Küresel büyüme endişeleri devam ediyor piyasalarda. ABD’de ISM imalat verisinin beklentilerin altında kalması ve kişisel gelir ve harcamaların da rahatlatıcı sinyaller gelmemesi küresel büyüme endişelerinin tekrar artırdı. Özellikle, dün açıklanan ISM hizmetler ve Cuma günkü istihdam verileri öncesinde temkinli yaklaşım da büyümeyle ilgili risklerin ön plana çıkmasına neden oluyor.
Büyümeyle ilgili oluşan bu ihtiyatlı yaklaşım, borç krizlerine getirilen çözüm planlarının işlerliğinin de sorgulanmasını da beraberinde getiriyor. Hem ABD’de bütçe tasarruf önlemlerinin uygulanmasına yönelik kamu iradesinin oluşamayabileceği, hem de sorunlu AB bölgesinin genişlemesi durumunda mevcut kurtarma fonunun yeterli gelemeyebileceğine ilişkin riskleri artırıyor.
Nitekim, geçen haftalarda Yunanistan’a ilişkin kurtarma planında, AB istikrar fonunun İrlanda ve Portekiz gibi diğer sorunlu ülkeler için de kullanılabileceği yönünde bir güven oluşmuş olsa da, şimdiki gibi büyüme risklerinin arttığı durumlarda, İtalya ve İspanya gibi daha sağlam ancak büyüme sıkıntıları yaşayan ülkelerdeki risklere karşı fonun yeterli büyüklükte olmadığına ilişkin görüşler ön plana çıkıyor.
Her ne kadar hafta başında İtalya’daki PMI verisi beklentilerin üzerinde gelmiş olsa da, Cuma günü açıklanacak büyüme ve sanayi üretim verileri öncesinde temkinliliğin arttığı izleniyor.
Euro-dolar paritesi, büyümeden gelen zayıf sinyaller sonrasında gözlerin AB’nin borç endişelerine dönmesinin etkisiyle 1,42 seviyesinin altında inerken, ham petrol fiyatları 93 dolar civarına geriledi.
Öte yandan, borç krizi endişelerinin tekrar ağırlığını hissettirmesi ve büyümeden gelen karışık sinyallerle, altın fiyatları 1.668 dolar civarında yeni rekor seviyelere ulaştı.
Bütçe planı onaylandı ancak kredi kuruluşlarını rahatlatmadı. ABD’de borçlanma limitlerinin yükseltilmesine ilişkin tasarı dün Senato’da onaylanmasına karşın, süreç boyunca izlenen stratejinin kredi kuruluşlarında güven kaybına neden olduğu anlaşılıyor.
Moody’s ABD’nin 3A kredi notunu teyid etmesine karşın, görünümünü “negatif”te bıraktı. Fitch de, ülkenin kredi notunu koruması için daha fazlasını yapması gerektiği yönünde uyarılarda bulundu. Bunun için, bütçe açıkları ve kamu borçlarını orta vadede güvenli seviyelere indirmek için vergi ve harcamalar konusunda zor seçimlerle yüzleşmesi gerektiğini vurguladı.
Büyüme ve borç endişelerinin şekillenmesinde kritik veriler.
Bu haftaki strateji notumuzda, büyüme öngörülerinin ön plana çıkabileceğine değinmiştik. Gerçi büyüme tarafında iyileşme sinyallerinin ağırlıkta olduğunu düşünmemiz nedeniyle, borç krizlerinin baskısında kısa vadede rahatlama öngörüyorduk. Ancak, büyümede kafa karışıklığı yaratan veriler, borç çözüm planlarının getirebileceği rahatlamayı oldukça sınırlandırdı.
Bu algılamanın daha da güçlenmemesi için, bugün gelecek verilerden ılımlı sinyaller vermesi kritik olacak. Bu çerçevede, Avrupa ve özellikle İtalya’daki PMI hizmetler verisi, perakende satışlar; ABD’de ISM hizmetler ve ADP tarım dışı özel sektör istihdamı yakından izlemek gerekiyor.
Bu ortamda, Çin’den gelen ve beklentilerin üzerinde bir genişlemeye işaret eden imalat dışı PMI verisinin etkisinin, kritik veriler öncesinde ve mevcut borç krizi algılamasında sınırlı kalacağı görülüyor.
İç piyasa da durum
Dün açıklanan, Tüketici fiyatları, Temmuz ayında da beklentilerin üzerinde bir düşüş göstererek yıllık enflasyondaki yükseliş hareketini sınırlamış oldu. Aylık TÜFE değişimi % 0,41’lik azalış şeklinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon da % 6,24’ten % 6,31’e ılımlı bir yükseliş gösterdi.
Böylece, geçen yılın düşük baz etkisinin sonuna gelinmiş oldu. Bundan sonraki dönemde, yıllık enflasyondaki yukarı yönde dalgalanmalar daha ılımlı bir düzeyde gerçekleşebilecek. Yıl sonu enflasyon beklentimiz % 7.
Temmuz enflasyonunda işlenememiş gıda fiyatlarındaki düşüşün katkısının devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca, Ramazan etkisinin işlenmiş gıda fiyatlarındaki etkisinin de, beklendiği gibi sınırlı kaldığı izleniyor.
Enflasyonun temel dinamikleri açısından ise, kur etkisinin ılımlı kalması rahatlatıcı bir unsur.
Nitekim, çekirdek enflasyon göstergelerinden “I” endeksinde, yıllık enflasyon oranındaki artış % 5,27’den % 5,43’e sınırlı düzeyde. Aynen, Merkez Bankası’nın para politikası duruşunu belirlerken göz önüne aldığı öngörülerine paralel bir şekilde.
Bu çerçevede, enflasyon tarafından gelen son sinyallerin, para politikası duruşunu desteklediğini ve artan dış riskler karşısında geleneksel olmayan yöntemleri uygulamasına alan yarattığı söylemek mümkün.
Para Politikası Kurulu’nun bugünkü ara toplantısında da, bu yönde kararlar beklenebilir. Açıklanabilecek önlemler arasında, gecelik borçlanma faiz oranının artırılarak gecelik faizler arasındaki marjın daraltılması; haftalık repo fonlamasında düzenleme yapılarak likidite durumunun ayarlanması; munzam karşılık oranlarında indirime gidilmesi yer alabilir.