Metin Duyar

04 Ağustos 2011

Piyasalarda büyüme endişesi devam ediyor

Küresel büyüme endişeleri devam ediyor piyasalarda. ABD’de ISM imalat verisinin...


Küresel büyüme endişeleri devam ediyor piyasalarda. ABD’de ISM imalat verisinin beklentilerin altında kalması ve kişisel gelir ve harcamaların da rahatlatıcı  sinyaller gelmemesi  küresel büyüme endişelerinin tekrar artırdı. Özellikle, dün açıklanan ISM hizmetler ve Cuma günkü istihdam  verileri öncesinde temkinli yaklaşım da büyümeyle ilgili risklerin ön plana  çıkmasına neden oluyor. 
Büyümeyle ilgili oluşan bu ihtiyatlı  yaklaşım, borç krizlerine getirilen çözüm planlarının işlerliğinin de  sorgulanmasını da beraberinde getiriyor. Hem ABD’de bütçe tasarruf önlemlerinin uygulanmasına  yönelik kamu iradesinin oluşamayabileceği, hem de sorunlu AB bölgesinin  genişlemesi durumunda mevcut kurtarma fonunun yeterli gelemeyebileceğine  ilişkin riskleri artırıyor. 
Nitekim, geçen haftalarda  Yunanistan’a ilişkin kurtarma planında, AB istikrar fonunun İrlanda ve  Portekiz gibi diğer sorunlu ülkeler için de kullanılabileceği yönünde bir  güven oluşmuş olsa da, şimdiki gibi büyüme risklerinin arttığı durumlarda,  İtalya ve İspanya gibi daha sağlam ancak büyüme sıkıntıları yaşayan ülkelerdeki  risklere karşı fonun yeterli büyüklükte olmadığına ilişkin görüşler ön plana  çıkıyor. 
Her ne kadar hafta başında  İtalya’daki PMI verisi beklentilerin üzerinde gelmiş olsa da, Cuma günü  açıklanacak büyüme ve sanayi üretim verileri öncesinde temkinliliğin arttığı  izleniyor. 
Euro-dolar paritesi, büyümeden gelen zayıf  sinyaller sonrasında gözlerin AB’nin borç endişelerine dönmesinin  etkisiyle 1,42 seviyesinin altında inerken, ham petrol fiyatları 93 dolar  civarına geriledi. 
Öte yandan, borç krizi endişelerinin tekrar  ağırlığını hissettirmesi ve büyümeden gelen karışık sinyallerle, altın  fiyatları 1.668 dolar civarında yeni rekor seviyelere ulaştı.
Bütçe planı onaylandı ancak kredi  kuruluşlarını rahatlatmadı. ABD’de borçlanma limitlerinin  yükseltilmesine ilişkin tasarı dün Senato’da onaylanmasına karşın,  süreç boyunca izlenen stratejinin kredi kuruluşlarında güven kaybına neden olduğu  anlaşılıyor. 
Moody’s ABD’nin 3A kredi notunu  teyid etmesine karşın, görünümünü “negatif”te bıraktı. Fitch de,  ülkenin kredi notunu koruması için daha fazlasını yapması gerektiği yönünde  uyarılarda bulundu. Bunun için, bütçe açıkları ve kamu borçlarını orta vadede  güvenli seviyelere indirmek için vergi ve harcamalar konusunda zor seçimlerle  yüzleşmesi gerektiğini vurguladı.
Büyüme ve borç endişelerinin  şekillenmesinde kritik veriler.
Bu haftaki strateji notumuzda, büyüme  öngörülerinin ön plana çıkabileceğine değinmiştik. Gerçi büyüme tarafında  iyileşme sinyallerinin ağırlıkta olduğunu düşünmemiz nedeniyle, borç  krizlerinin baskısında kısa vadede rahatlama öngörüyorduk. Ancak, büyümede  kafa karışıklığı yaratan veriler, borç çözüm planlarının getirebileceği  rahatlamayı oldukça sınırlandırdı. 
Bu algılamanın daha da güçlenmemesi için,  bugün gelecek verilerden ılımlı sinyaller vermesi kritik olacak. Bu  çerçevede, Avrupa ve özellikle İtalya’daki PMI hizmetler verisi,  perakende satışlar; ABD’de ISM hizmetler ve ADP tarım dışı özel sektör  istihdamı yakından izlemek gerekiyor. 
Bu ortamda, Çin’den gelen ve  beklentilerin üzerinde bir genişlemeye işaret eden imalat dışı PMI verisinin  etkisinin, kritik veriler öncesinde ve mevcut borç krizi algılamasında  sınırlı kalacağı görülüyor.

İç piyasa da  durum

Dün açıklanan, Tüketici fiyatları, Temmuz ayında da beklentilerin üzerinde bir düşüş göstererek yıllık enflasyondaki yükseliş hareketini sınırlamış oldu. Aylık TÜFE değişimi % 0,41’lik azalış şeklinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon da % 6,24’ten % 6,31’e ılımlı bir yükseliş gösterdi. 
Böylece, geçen yılın düşük baz etkisinin sonuna gelinmiş oldu. Bundan sonraki dönemde, yıllık enflasyondaki yukarı yönde dalgalanmalar daha ılımlı bir düzeyde gerçekleşebilecek. Yıl sonu enflasyon beklentimiz % 7.
Temmuz enflasyonunda işlenememiş gıda fiyatlarındaki düşüşün katkısının devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca, Ramazan etkisinin işlenmiş gıda fiyatlarındaki etkisinin de, beklendiği gibi sınırlı kaldığı izleniyor. 
Enflasyonun temel dinamikleri açısından ise, kur etkisinin ılımlı kalması rahatlatıcı bir unsur. 
Nitekim, çekirdek enflasyon göstergelerinden “I” endeksinde, yıllık enflasyon oranındaki artış % 5,27’den % 5,43’e sınırlı düzeyde. Aynen, Merkez Bankası’nın para politikası duruşunu belirlerken göz önüne aldığı öngörülerine paralel bir şekilde. 
Bu çerçevede, enflasyon tarafından gelen son sinyallerin, para politikası duruşunu desteklediğini ve artan dış riskler karşısında geleneksel olmayan yöntemleri uygulamasına alan yarattığı söylemek mümkün. 
Para Politikası Kurulu’nun bugünkü ara toplantısında da, bu yönde kararlar beklenebilir. Açıklanabilecek önlemler arasında, gecelik borçlanma faiz oranının artırılarak gecelik faizler arasındaki marjın daraltılması; haftalık repo fonlamasında düzenleme yapılarak likidite durumunun ayarlanması; munzam karşılık oranlarında indirime gidilmesi yer alabilir.