13 Haziran 2011
Kritik veri haftası öncesinde tedirginlik
Bu haftanın yoğun ve ekonomik görünüme yeni bilgi sağlayacak kritik veri takvimi öncesinde, dış piyasalar geçen haftanın son işlem gününde temkinli bir yaklaşım sergiledi.
Kritik veri haftası öncesinde tedirginlik sürüyor piyasalarda.
Bu haftanın yoğun ve ekonomik görünüme yeni bilgi sağlayacak kritik veri takvimi öncesinde, dış piyasalar geçen haftanın son işlem gününde temkinli bir yaklaşım sergiledi.
Veri gündeminin sakin olmasıyla ekonomik görünüme ilişkin yeni bilginin gelmemesi ve Fed’in üçüncü gevşeme süreciyle ilgili net sinyal vermekten kaçınmasının risk iştahında tereddütlere neden olduğu izlendi.
Euro-dolar paritesi, merkez bankalarından net sinyaller gelmemesiyle, 1,43’lü seviyelere gevşemesini sürdürdü.
Ham petrol fiyatları 100 doların altına, altın fiyatları da 1.530 dolar civarına geriledi.
Ekonomik görünümle ilgili yeni bilgiler.
Geçen haftanın sakin dolayısıyla ekonomik görünüme katkı sağlayamayan veri gündeminden sonra, bu hafta yoğun açıklamaları içeren kritik bir takvimle karşı karşıyayız. Mayıs verilerine ek olarak, Haziran ayına ait önemli ipuçları alabileceğiz.
Nisan-Mayıs dönemindeki sert yavaşlamadan sonra, düşüşün hız kesmesi ve sınırlı da olsa iyileşmenin gözlenmesi, ekonomik büyüme endişelerini dolayısıyla yeni bir parasal genişleme süreciyle ilgili baskıları azaltacaktır. Aksi halde, piyasalardaki zayıflama eğilimi daha da belirginleşebilir
Bugün ise ciddi bir veri açıklaması bulunmadığından, dış piyasalar hareketli geçeceğini düşündüğümüz yeni haftaya sakin bir başlangıç yapılabilir.
İç Piyasalar
Seçimler öncesinde sınırlı bir olumlu ayrışma gösteren iç piyasalar, son işlem gününde hafif iyimser tarafta kapamayı başardı. Küresel satış eğilimine karşın, İMKB 100 endeksi günü % 0,05’lik artışla 63.700 puanda kapatırken; haftalık yükseliş % 1,4 olarak gerçekleşti.
Seçim sonrası düzenlemelere ilişkin sinyaller.
Başbakan Yardımcısı Babacan, geçen Cuma günü yaptığı açıklamalarda, seçim sonrası dönemde istihdam, cari açık ve kredilerin kontrol altında alınmasıyla ilgili düzenlemelerin gündeme alınacağı sinyali verdi. Düzenlemeler arasında, istihdamla ilgili yasama paketi, cari açıkla ilgili taslak çalışmalar, İstanbul Finans Merkezi ile ilgili paket, BDDK’nın bankalar bazında önlemleri, sadece finans sektörü için seçici vergi indirimleri yer alıyor.
İç tüketimde yavaşlama.
CNBC-e tarafından yayımlanan tüketim endeksi Mayıs ayında % 0,5’lik artış göstermesine karşın, bunun mevsimsel yükseliş hareketinin altında kaldığı izleniyor. Nitekim, mevsimsel etkiler giderildiğinde, endekste % 2,89’luk düşüş dikkat çekiyor. Son dönemde gelen tüm veriler, büyüme hızında ikinci çeyrek itibariyle yavaşlama öngörüsünü destekliyor.
Seçim tablosunu özetlemek gerekirse, i. küçük partilerin oylarının daha çok AKP’ye yöneldiği; ii. AKP’nin yeni Anayasa, başkanlık sistemi gibi kritik değişiklikleri uzlaşma sağlamadan referanduma götürme riski taşımayan bir meclis tablosunun oluştuğu; iii. AKP’nin bu kritik konularda söz verdiği gibi siyasi uzlaşma çabasını mı tercih edeceği, yoksa bu çabayı göstermeden düzenlemelerden mi vazgeçeceğinin orta vadeli politik sistem açısından önemli olacağı bir döneme girildiği saptamalarında bulunmak mümkün.
İç piyasaların 12 Haziran seçimlerine, sürprizlere açık olmakla birlikte politik riskin ciddi anlamda fiyatlanmadığı bir algılamayla girildiğini biliyoruz.
Dolayısıyla yeni politik tablonun, oy oranları farklılaşmakla birlikte, seçim öncesi anketlerin yansıttığına paralel bir şekilde, iktidardaki partinin ağırlığını devam ettirdiği üç partili (artı bağımsızlar) bir meclisle sonuçlanması piyasalar açısından kısa vadede kalıcı bir trend etkisi yaratmayacaktır.
Seçimlerin geride bırakılmasıyla, para politikası gelişmelerine daha odaklı bir piyasa dinamiği görmeyi bekliyoruz. Para Politikası Kurulu’nun 23 Haziran faiz toplantısı öncesinde, para politikası etkilerine ilişkin duyarlılık artabilir. Bu çerçevede, bugün açıklanacak Nisan ödemeler dengesinden gelecek sinyaller önemli olacak; haftalık kredi verileri ise Haziran’ın ilk iki gününde gözlenen ılımlı hareketin, 3 Haziran’daki hızlanma nedeniyle yansıyamamasıyla gereken rahatlamayı sağlayamayacak. Ancak, 6 Haziran verilerinde gözlenen yavaşlama, bu aydan itibaren önlemlerin etkisinin daha fazla görülebileceği beklentisini destekleyebilir.