Büyüme endişeleri ve Yunanistan’da yaşanan çıkmaz satışları hızlandırıyor.
Avrupa’da sanayi üretiminin sürpriz bir şekilde artış göstermesine karşın, 19-20 Haziran zirvesi öncesinde bir araya gelen AB maliye bakanlarının, Yunanistan yardımı konusunda uzlaşmaya varamaması ülkenin temerrüde düşme riskinin fiyatlanmasına neden oldu. Moody’s’in Fransız bankalarına yönelik uyarısı da satış eğilimini desteklemiş oldu.
ABD’de enflasyonun yüksek; NY Fed imalat endeksinin oldukça düşük gelmesi büyüme görünümüne ilişkin endişeleri artırdı.
Yüksek enflasyon rakamları, büyümeden gelen zayıf sinyallerle gevşek para politikasını devam ettirme baskısı altında olan Fed’in gelecek dönem politikası açısından zorlu bir dönemin yaşanacağını gösteriyor.
Daha sonra açıklanan ve beklentilere yakın bir ılımlılık yansıtan sanayi üretimi ve kapasite kullanım verileri de piyasalardaki tansiyonu düşürmüş oldu.
Büyüme görünümü ve para politikasının testi devam edecek gözüküyor.
Önceki gün beklentilerin oldukça altında gelen Haziran ayına ait imalat verisinden sonra, dün açıklanan Philly Fed endeksi ile piyasa daha da kritik hale gelmiş oldu.
Sert yavaşlama endişelerinin yatışması açısından Haziran verilerinde ılımlılık ve toparlanma sinyalleri görmemiz gerekiyor. Bunun gözlenmemesi halinde ek parasal genişleme baskıları daha da artacaktır.
İç piyasalar beklentide
Küresel belirsizliklere ek olarak, yüksek cari açık ve ek önlemler konusundaki endişeler iç piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor.
Ekonomi yönetimi cari açık önlemlerinde kararlı gözüküyor.
Cari açıkla mücadelede, Merkez Bankası dışındaki kurumların da destek vermesi yönündeki beklentinin cevap bulduğu görülüyor. TMSF, munzam karşılıklar yerine mevduat sigorta primlerinin ve BSMV’nin artırılmasının daha makul bir seçenek olduğunu dile getirirken; SPK ekonomide aşırı ısınma riski olmamakla birlikte yumuşak iniş için önlem almak gerekliliğine dikkat çekti.
İşsizlikte mevsimsel düşüş belirginleşiyor.
İşgücü piyasasındaki mevsimsel iyileşme, Mart ayında belirgin bir şekilde gözlendi. İşsizlik oranı, % 10,9’luk tahminimize yakın olarak % 10,8 düzeyinde gerçekleşti. Sanayi istihdamında beklenmeyen artış, seçim öncesi dönemde geçici işçi alımlarının olumlu etkisini yansıtıyor olabilir. Ayrıca, işsizlik oranındaki düşüşte mevsimsel unsurların etkisi, düzeltilmiş verilerde açık bir şekilde gözleniyor. Düzeltilmiş verilerde, düşüş hareketi % 10’dan % 9,9’a sınırlı bir şekilde gerçekleşmiş. Önümüzdeki aylarda, iç talebi sınırlamaya yönelik tedbirlerin etkisiyle düzeltilmiş verilerdeki bu görünümün devam etmesi beklenebilir.
Ancak, açıklanan rakamlarda mevsimsel faktörlerin etkisiyle düşüş devam edecek; hatta ilk yarı sonuna doğru, kriz öncesi görülen % 9’lar seviyesi görülebilecek.
Aslında önemli olan, işgücü koşullarındaki iyileşmenin enflasyon üzerinde baskı yaratıp yaratmayacağı. Şimdilik, arz kaynaklı şoklar dışında, enflasyonun temel dinamiklerinde fiyat istikrarını tehdit edecek bir gelişme gözlenmiyor. Asıl risk unsuru, para politikasında geleneksel olmayan yöntemlerin yeterince etkili olamadığı gözlenirse, kur kanalıyla fiyat istikrarı üzerinde belirecek tehdit olacaktır.
İthalatta gerileme sinyali
Merkezi hükümetin bütçesinin Mayıs sonuçlarında ithalat vergisinde gözlenen ılımlı gerileme, bu ay sonunda açıklanacak ithalat verilerine olumlu yansıyabileceği sinyali veriyor. Cari açıkla ilgili endişelerin yatışması açısından yararlı olabilir.
Ayrıca, faiz dışı harcamalarının kontrol altında kalması ve faiz dışı dengede fazla verilmesi, mali disiplin politikasına bağlılık ve dış açık karşısında iç tasarrufların artırılma eğilimi açısından önemli.