Metin Duyar

17 Haziran 2011

İthalatta gerileme sinyali

Büyüme endişeleri ve Yunanistan’da yaşanan çıkmaz satışları hızlandırıyor...


Büyüme endişeleri ve Yunanistan’da yaşanan çıkmaz  satışları  hızlandırıyor. 
Avrupa’da  sanayi üretiminin sürpriz bir şekilde artış göstermesine karşın, 19-20 Haziran zirvesi öncesinde bir araya gelen  AB  maliye bakanlarının, Yunanistan yardımı konusunda uzlaşmaya varamaması ülkenin  temerrüde düşme riskinin fiyatlanmasına neden oldu. Moody’s’in Fransız bankalarına yönelik uyarısı da satış eğilimini  desteklemiş oldu.
ABD’de  enflasyonun yüksek; NY Fed imalat endeksinin oldukça düşük gelmesi büyüme  görünümüne ilişkin endişeleri artırdı. 
Yüksek enflasyon rakamları, büyümeden gelen  zayıf sinyallerle gevşek para politikasını devam ettirme baskısı altında olan  Fed’in gelecek dönem politikası açısından zorlu bir dönemin  yaşanacağını gösteriyor. 
Daha sonra açıklanan ve beklentilere yakın  bir ılımlılık yansıtan sanayi üretimi ve kapasite kullanım verileri  de  piyasalardaki tansiyonu düşürmüş oldu.
Büyüme görünümü ve para  politikasının testi devam edecek gözüküyor.
Önceki gün beklentilerin oldukça altında gelen  Haziran ayına ait imalat verisinden sonra, dün açıklanan Philly Fed  endeksi ile piyasa daha da kritik hale gelmiş oldu.
Sert yavaşlama endişelerinin  yatışması açısından Haziran verilerinde ılımlılık ve toparlanma sinyalleri  görmemiz gerekiyor. Bunun gözlenmemesi halinde ek parasal genişleme baskıları  daha da artacaktır.

İç piyasalar   beklentide

Küresel belirsizliklere ek olarak, yüksek  cari açık ve ek önlemler konusundaki endişeler iç piyasalar üzerinde baskı  yaratmaya devam ediyor.

Ekonomi yönetimi cari açık önlemlerinde  kararlı gözüküyor.
Cari açıkla mücadelede, Merkez Bankası dışındaki kurumların da destek vermesi  yönündeki beklentinin cevap bulduğu görülüyor. TMSF, munzam karşılıklar  yerine mevduat sigorta primlerinin ve BSMV’nin artırılmasının daha  makul bir seçenek olduğunu dile getirirken; SPK ekonomide aşırı ısınma riski  olmamakla birlikte yumuşak iniş için önlem almak gerekliliğine dikkat çekti. 
İşsizlikte mevsimsel düşüş belirginleşiyor. 
İşgücü  piyasasındaki mevsimsel iyileşme, Mart ayında belirgin bir şekilde gözlendi.  İşsizlik oranı, % 10,9’luk tahminimize yakın olarak % 10,8 düzeyinde  gerçekleşti. Sanayi istihdamında beklenmeyen artış, seçim öncesi dönemde  geçici işçi alımlarının olumlu etkisini yansıtıyor olabilir. Ayrıca, işsizlik oranındaki düşüşte  mevsimsel unsurların etkisi, düzeltilmiş verilerde açık bir şekilde  gözleniyor. Düzeltilmiş verilerde, düşüş hareketi % 10’dan %  9,9’a sınırlı bir şekilde gerçekleşmiş. Önümüzdeki aylarda, iç talebi  sınırlamaya yönelik tedbirlerin etkisiyle düzeltilmiş verilerdeki bu  görünümün devam etmesi beklenebilir. 
Ancak, açıklanan rakamlarda mevsimsel  faktörlerin etkisiyle düşüş devam edecek; hatta ilk yarı sonuna doğru, kriz  öncesi görülen % 9’lar seviyesi görülebilecek.
Aslında önemli olan, işgücü koşullarındaki  iyileşmenin enflasyon üzerinde baskı yaratıp yaratmayacağı. Şimdilik, arz  kaynaklı şoklar dışında, enflasyonun temel dinamiklerinde fiyat istikrarını  tehdit edecek bir gelişme gözlenmiyor. Asıl risk unsuru, para politikasında  geleneksel olmayan yöntemlerin yeterince etkili olamadığı gözlenirse, kur  kanalıyla fiyat istikrarı üzerinde belirecek tehdit olacaktır.

İthalatta gerileme sinyali

Merkezi hükümetin  bütçesinin Mayıs sonuçlarında ithalat vergisinde gözlenen ılımlı gerileme, bu  ay sonunda açıklanacak ithalat verilerine olumlu yansıyabileceği sinyali  veriyor. Cari açıkla ilgili endişelerin yatışması açısından yararlı olabilir.
Ayrıca, faiz dışı harcamalarının kontrol  altında kalması ve faiz dışı dengede fazla verilmesi, mali disiplin  politikasına bağlılık ve dış açık karşısında iç tasarrufların artırılma  eğilimi açısından önemli.