Metin Duyar

11 Nisan 2011

Cari açığın etkisi artıyor

Portekiz’in iç ve dış baskılara daha fazla dayanamayarak AB yardım fonuna başvurması ile yardımın koşullarına ve büyüklüğüne yönelik karşılıklı görüşmeler de başlamış oldu.

Portekiz’in iç ve dış baskılara daha fazla dayanamayarak AB yardım fonuna başvurması ile yardımın koşullarına ve büyüklüğüne yönelik karşılıklı görüşmeler de başlamış oldu.


AB komisyonundan gelen açıklamalar, yardımın büyüklüğünün 80 milyar Euro civarında olması, 3 yılı kapsaması ve 16 Mayıs’ta sonuçlanmasının hedeflendiği yönünde.


Ayrıca Portekiz, hafta sonunda IMF yardımı için de başvurduğunu açıkladı.


Portekiz hükümetinin bu dış kaynaklar karşılığında maliye politikasında ne kadar sıkı önlemler taahhüt edeceği önemli olacak.


Portekiz hükümetinin Nisan ve Mayıs aylarındaki borç ödemelerinde çok fazla sorun yaşaması beklenmiyor. Haziran ayındaki ödemelerin zorlu olacağı, dolayısıyla alınan yardımın bu dönemin atlatılmasında önemli bir destek unsuru olması bekleniyor.


Portekiz’e sağlanacak yardım ve ABD bütçe onaylanması sırasında yaşanan sıkıntılar, politika faiz farkı Euro lehine olan paritenin 1,45’e doğru yükseliş trendini korumasını sağladı.


Ortadoğu endişesi ve ekonomik görünümün desteği, ham petrol fiyatlarını 112 doların üzerine çıkardı.


ABD’de bütçe görüşmeleri zorlu geçti.


Geçen hafta yapılan görüşmeler sırasında uzlaşmaya varılamaması ile son 15 yıldır hükümetin ilk kez “kepenk kapatma”, dolayısıyla yüz binlerce insanın işsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya kalınmasının ardından, hafta sonunda bütçe oylamasında uzlaşma sağlanması rahatlatıcı bir etki yaratabilir.


Kongre, bütçe harcamalarında 38,5 milyar dolarlık kesinti yapılması konusunda uzlaşma sağladı.


Yeni haftaya sakin başlanıyor.


Oldukça yüklü olan haftalık veri gündemi sakin bir başlangıç içeriyor.


Bugün piyasa trendleri açısından kritik bir veri açıklanması bulunmuyor. Ancak, yarından itibaren hareketlenecek veri takvimi, Nisan gelişmelerini de içermesi nedeniyle ikinci çeyrek büyüme görünümü açısından daha fazla bilgiye sahip olmamızı sağlayacak.


Yeni gelecek veriler, Mart ayında büyüme hızında gözlemlediğimiz yavaşlamanın ne kadar genele yayıldığını ve Nisan ayında da devam edip etmediğini gösterecek.


Ayrıca, Japonya’dan deprem sonrasına ilişkin gelecek veriler de, küresel ekonomiye etkisi ile ilgili ılımlı yaklaşımın korunup korunmayacağı açısından önemli olacak.


Diğer taraftan, ilk çeyrekteki genel olumlu büyüme tablosu düşünülecek olursa, bu hafta Alcoa ile başlayacak bilanço açıklamalarının destekleyici unsur olması beklenebilir.



İç Piyasalar


Sanayi üretimi hız kesmeye mi başladı?


Geçen yılın sonunda rekor seviyeye ulaşan ve bu yılın ilk ayında yüksek bir yıllık artış göstererek güçlü konumunu koruyan sanayi üretim endeksi, Şubat ayında % 4,1 gerileme gösterdi.


Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerin de üretim azalışına işaret etmesi, parasal önlemlerin etkilerinin gözlenmeye başlamış olabileceği görüntüsü verdi.


Sektörel bazda bakıldığında, tekstil, inşaat ve elektronikte üretim düşüşleri dikkat çekmesine karşın; diğer sektörlere girdi yaratan kimya sektörü, otomotiv ve yatırıma yönelik üretim kesimlerinde artışların devam etmesi büyümede hala belli bir ivmenin korunduğunu gösteriyor.


Nitekim yıllık büyüme oranı Şubat’ta % 13,9 ile beklentinin altında olsa da yine de yüksek bir seviyede. Üstelik baz etkisi dezavantajına karşın. Ocak’ta da % 19’luk bir büyüme oranı elde edilmişti.


Bu durumda, yılın ilk çeyreğinde iki haneli bir büyüme oranına ulaşılma olasılığının halen devam ettiğini söyleyebiliriz.


Diğer taraftan, önlemlerin etkilerinin ikinci çeyrekten itibaren daha belirgin gözlenebileceği beklentisiyle, tüm yıl için % 4,5’lik büyüme tahminimizi koruyoruz.


Büyüme tarafında belli bir momentum korunmakla birlikte yavaşlamanın gözlenmesi, özellikle Merkez Bankası’nın para politikası tarafında elini güçlendirecektir.


12 aylık cari açıkta ciddi artış var.


Bugün açıklanacak Şubat verileriyle, 12 aylık cari açık rakamının 55 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz. Ocak sonunda 51,4 milyar dolar düzeyindeydi.


Yılın ilk yarısı boyunca da, yıllık rakamdaki artışın devam etmesi beklenebilir. Ancak önemli olan, aylık bazda düzeltilmiş verilerde artış trendinde bir yavaşlama olup olmayacağı.


Dış dengede arzu edilen düzelmenin gözlenmemesi, para politikasındaki baskıların tekrar hissedilmesini sağlayabilir.


Cari açıkla birlikte, BDDK’nın hafta başında açıklayacağı ve 1 Nisan tarihine ait haftalık kredi verileri de para politikası önlemlerinin sorgulanmasına neden olabilir.


İstenen yavaşlamanın sınırlı kalması, özellikle TCMB Başkanı Yılmaz’ın görev süresinin dolmasına bir hafta kaldığı ve yeni gelecek başkanın hala belirlenmemiş olduğu düşünülecek olursa, geçen haftanın yükselişinden sonra daha temkinli bir duruşa neden olabilir.


Ancak, yeni başkanın bu hafta içinde belli olması ve piyasa açısından güvenilir bir isim olması, bu noktadaki kırılganlığın azalmasını sağlayabilir.


Bu arada, son para politikası kurulunda alınan önlemlerin etkilerinin beklendiği gibi bu ay ortası itibariyle gözlenip gözlenmeyeceği diğer önemli bir unsur olacak.