Metin Duyar

03 Aralık 2010

Altın fiyatlarında yön arayışı sürüyor

Piyasalardaki Avrupa gerilimi durulmuş değil. 85 milyar euro’luk kurtarma paketi, İrlanda’yı rahatlasa...

Piyasalardaki Avrupa gerilimi durulmuş değil.  85 milyar euro’luk kurtarma paketi,  İrlanda’yı rahatlasa da  piyasalar üzerinde  çokta etkili olmadı açıkçası. 
Avrupa’da krizin derinleşmesi durumunda  İspanya ve  Portekiz’i de  içine alacak  gözüküyor. Değerlendirmeler; işsizlik, bütçe açığı ve dış borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı gibi ekonomik veriler dikkate  alındığında  daha az risk altında bulunduğu düşünülen İtalya ve Belçika’nın da sorunlar yaşayabileceği yönünde. 

Altın fiyatlarında yön arayışı


AB endişeleri altın fiyatlarında yukarı yönlü baskıların devam etmesine neden olurken, ekonomik belirsizlikleri azaltıcı güçlü veriler, aşağı yönlü baskıları da beraberinde getiriyor. İki farklı etki, altın fiyatlarını 1.385-1.395 dolar/ons aralığına sıkıştırmış durumda.
Euro bölgesi borç krizinin yayılmasına dair endişeler güvenli liman olan altına talebi arttırmakta. Euro cinsinden altın 1,070.11 Euro/ons ile rekor seviyeye ulaşırken Sterling cinsinden altın da 895.05 pound/ons ile rekor seviyeyi de görmüş oldu. Önceki gün dolar karşısında % 1, Kasım ayında ise % 7 değer kaybeden Euro Avrupa piyasalarında toparlansa da, politika yapıcıların Euro bölgesi borcuna dair ne yapacaklarının görmek için piyasada bekleyiş sürmekte.
Piyasalarda risk algısı da  oldukça yüksek.  Bu durum, yatırımcıları hem dolara hem de  altını yöneltmekte ve  iki enstrümanında  değer kazanmasına yol açmakta. 
ABD piyasalarında işlem gören vadeli altın kontratları üçüncü günde yükselişini sürdürse de şimdilik sakinleşmiş gözükmekte.  Bunda emtialara gelen fon alımları ve Avrupa borç krizinin yayılacağına dair korkular oldukça etkili gözüküyor.
Aslın da borç krizinin, ABD ve Asya’ya da bulaşacağı korkusu oldukça dillendirilmeye başladı  piyasalarda. Bu durum aynı zamanda, Avrupa Merkez Bankası Euro bölgesini stabilize etmek için yeni adımlar atmaya da zorlayacak gibi gözüküyor uygulayıcıları. 
Avrupa’nın gelişimine dair mevcut endişe Alman hükümet borcunun kredi default swaplarının fiyatlarındaki artışla da kendini göstermekte.  Bu durum da haliyle  yatırımcıları bir kurtulma aracı olarak altın almaya teşvik etmekte yine.
BNP Paribas 2011 yılı altın fiyatı tahminini % 20 oranında artırmış durumda. BNP Paribas; Doların uluslararası parasal sistemdeki rolüne dair belirsizlik, bazı küçük Euro bölgesi ülkelerinin stabilitesine dair endişeler ve Asya’da artan enflasyon baskılarının, altının  yükseliş trendini desteklediğini belirtmiş. BNP Paribas raporunda, 2011 yılı altın fiyatı tahminini 1,245 $/ons’tan 1,500 $/ons’a çıkarmış durumda. Fiyatlardaki yükseliş 2012 yılında sürerse bunun daha düşük miktarlı olacağını, 2012 yılında altının 1,600 $/ons civarında olacağı tahminin de bulunmuş.
Dünyanın en büyük altına dayalı borsa yatırım fonu SPDR Gold Trust’ın, altın miktarı 1.5 ton kadar artış kaydederek 1,286.603 tona yükseltmiş gözüküyor. Bu yükseltme, piyasalarda  altın fiyatlarının  yukarı yönde değerlendirildiğini de gösteriyor aslında.  
Dünya Altın Konseyi tarından  yayınlanan raporda, üçüncü Merkez Bankaları Altın Satış Anlaşması kapsamında gerçekleştirilen  satışların bu yıl 20.4 ton düzeyinde olduğu anlaşılmakta. Satışların en büyük kısmı IMF tarafından yapılmış.
IMF anlaşmaya imza koymamasına rağmen altın piyasasını rahatsız etmeme  politikasına  oldukça özen gösteriyor aslında. Yaptığı satışlar da önceden planlanmış satışlar zaten.  
Altın fiyatlarında yukarı yönlü baskıların devam edeceğini söylemek için oldukça erken aslında. Her ne kadar, ekonomik belirsizlikleri azaltıcı güçlü veriler, aşağı yönlü baskıları da artırsa da, asıl dikkat edilmesi gereken, piyasa da ki  şişkinlik algısının halen devam ediyor olması. 
Çift yönlü güçlü veriler, altın fiyatlarını 1.385-1.395 dolar/ons aralığına sıkıştıracaktır bir süre.  

Peki,  altınla ilgili pozisyonumuz ne olmalı?

Önerim;  spekülatif hareketler için oldukça  uygun olan havanın geçmesine beklemek. Ayrıca altın fiyatlarında ki şişkinliğin mutlaka ineceğini hesaba katmak.