Kredi kuruluşu S&P, ABD’nin kredi görünüm notunu “olumsuz”a indirirken, “AAA/A-1+” seviyesindeki kredi notlarını teyit etmiş oldu.
ABD’de bütçe onayında yaşanan son sıkıntılar, bütçe açığının artan profili ve önümüzdeki dönemde borçlanma limitlerinin artırılmasıyla ilgili risklerin maliye politikasına ilişkin endişelerin artmasına neden olduğu anlaşılıyor.
Kredi kuruluşu, 2013 yılında ABD’nin bütçe açığının milli gelirin % 6’sının üzerinde kalmasını, kamu borcu / GSYH oranının da % 84’e ulaşmasını bekliyor. Politikacıların orta ve uzun vadeli bütçede anlamlı bir uzlaşmaya varamaması halinde, mali görünüşün de zayıflayacağı uyarısında bulunuyor.
Bu arada diğer bir kredi kuruluşu olan Moody’s de, ABD’nin borç artışını terse çevirme planı olmayan nadir ülkelerden biri olduğuna dair açıklamada bulundu.
Kredi notuna karşı artan riskler karşısında, hükümet ve muhalefetin önümüzdeki bütçe ve borçlanma limitlerine yönelik görüşmelerde daha uyumlu bir görünüm vermesi gerekiyor.
Yunanistan’da borcun yeniden yapılandırılması AB’nin gündeminde.
Sorunlu ülkelerin borçlarının yeniden yapılandırılması çerçevesinde AB endişelerinin tekrar canlanma eğilimi gösteriyor. Dün, bir süredir yoğun baskı altında olan Yunanistan’ın borcunun yeniden yapılandırılması ile ilgili farklı yönde açıklamalar geldi. Önce, bir gazete haberine dayanarak, Yunanistan’ın böyle bir talepte bulunduğu söylendi. Daha sonra maliye bakanlığı tarafından yalanlandı.
Ancak, ülkenin borç rasyolarıyla ilgili olumsuz tablonun devam etmesi ve piyasa koşullarından borçlanmanın hala elverişli seviyelere ulaşamamış olması yeniden yapılandırma olasılığını gündemde tutacak gibi.
Özellikle, ülkenin genel dengeleriyle ilgili kırılgan yapının devam ettiği düşünülecek olursa. Milli gelirin % 3’ün üzerinde daralabileceği, işsizlik oranının % 15 seviyelerinde olduğu, özel sektörde kredi genişlemesinin hala negatif tarafta olduğu ve cari açığın da milli gelirin % 9’unun hafif altında bulunduğu kendi merkez bankası tarafından yapılan açıklamalar arasında.
İspanya’nın ihaleleri endişeleri yansıttı. İspanya’nın 12 ve 18 aylık borçlanma ihalelerinde, piyasa talebinde önceki ihalelere göre düşüş gözlenirken, borçlanmanın da hedeflenen düzeyin alt sınırına yakın gerçekleştiği gözleniyor. Düşük borçlanmaya karşın borçlanma faizleri de önceki ihalelere göre yükseliş kaydetti. AB borç sorunu endişelerinin etkili olduğu kesin gözüküyor.
Bu arada G-20’de yedi ülke inceleme altına alındı.
Washington’da yapılan toplantılarda makro ekonomik dengesizliklerin ve dolayısıyla krizlerin önlenmesine odaklanan G-20 ülkeleri, üç makro kalemde belirlenen çerçeve üzerinde anlaştı: cari denge, kamu kesimi dengesi ve özel sektör dengesi.
Bu üç kalemden en az ikisinde sorun yaşayan ülkeler ise “inceleme” aşamasına alındı. Gelen bilgilere göre, ABD, Japonya, Çin, Hindistan, Almanya, Fransa ve İngiltere inceleme altına alınan ülkeler. Bundan sonraki süreçte, bu ülkeler Kasım ayındaki liderler zirvesine kadar dengesizliklerin nedenleri konusunda bir inceleme yapacaklar.
Kasım ayındaki zirvede ise, bu dengesizlikleri gidermek için hangi önlemleri alacaklarını bir “Eylem Planı” ile duyuracaklar.
Haftanın ilk gününde endekslerde kayıplar gözüküyor.
Hafta borç sorunu endişeleri, Çin’in munzam artış kararı ve ABD’nin kredi görünüm notunun indirilmesiyle başlanması sonrasında, S&P 500 ve DJ endeksleri sırasıyla % 1,10 ve % 1,14’lük düşüşlerle 1.305 ve 12.202 puana gerilerken; DAX endeksi % 2,11’lik kayıpla 7.027 puanda kapandı.
AB endişelerinin daha fazla hissedilmesi, Finlandiya’da seçimler sonrasında Euro’ya şüpheyle bakan partinin galip çıkması ve ABD’nin kredi görünüm notuyla ilgili olumsuz gelişme sonucu risk algılamasının artmasıyla, Euro-dolar paritesi 1,41 civarına kadar geriledikten sonra 1,42’ye bir toparlanma gösterdi.
Emtialardaki genel aşağı yönlü düzeltme ve ekonomik görünümle ilgili karışık sinyallerle, ham petrol fiyatları 107 dolar civarı ile düşüş de.
Küresel belirsizliklerin artmasıyla, altın fiyatları 1.500 dolara doğru yükselişini devam ettirdikten sonra 1.490 dolar civarına hafif bir gevşeme yaşadık.
Japonya’da güven endeksinde sınırlı düşüş görüyoruz.
Japonya’nın tüketici güven endeksi, Mart ayında sınırlı bir düşüş kaydetti. Nükleer krizin olumsuz etkisinin şimdilik kontrol altında kaldığı anlaşılıyor. Yeniden inşa faaliyetlerine ilişkin iyimser beklentiler ve kamu otoritesinin bu beklentileri destekleyen yaklaşımının etkili olduğu izleniyor.
Açıklanan ek bütçeden sonra, Haziran sonuna kadar ikinci bir ek bütçenin de açıklanması bekleniyor.
ABD’de konut verileri ve bilançolar destek unsuru olabilecek mi?
ABD’de Mart ev başlangıçları ve inşaat izinleri, beklendiği gibi bir iyileşmeye işaret ederse piyasalara destek olabilir. Ancak, son verilerde, sektördeki kırılganlığın halen devam ettiğini görülüyor.
Avrupa’da Nisan imalat ve hizmet endeksleri ise, büyümede yavaşlamanın ılımlı düzeyde kalıp kalmadığını gösterecek.
Bilanço gündemi oldukça yoğun. Finansallarda Goldman Sachs, US Bancorp, Bank of NY Mellon; finans dışı kesimde ise Yahoo, Johnson & Johnson, Whirlpool, Intel dikkat çeken açıklamalar arasında. Şimdiye kadar net bir tablo sunamayan ilk çeyrek bilançoları, beklentileri karşılayan bir tablo sunmayı başarabilirse diğer bir destek unsuru olabilir.
Aksi durumda, piyasalardaki zayıflama eğimi devam edebilir.