İmralı’da Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşme sonrası yapılacak açıklama beklenirken, aynı gün Kandil’den açıklama geldi. PKK eylemsizlik sürecinin 2011 seçimlerine kadar uzatıldığını açıkladı.
Karar önemli. İpuçları daha önceden verilmişti. PKK, "hükümetin adım atmadığı eleştirilerine rağmen" Türk ve Kürt kamuoyundaki diyalog çağrılarına karşı çıkmayı taktik açıdan uygun görmüyor.
Sadece kamuoyundan değil, Irak Kürt yönetimi de şu an için PKK’nın dağ kadrosunun ikna sürecinde önemli rol oynadı.
Abdullah Öcalan’ı beklemeden yapılan ilk açıklama olması açısından önemli, ama sürpriz değil. Çünkü Öcalan bir önceki avukat görüşmesinde “süreçten çekildiğini ve kararı Kandil’e bıraktığını" açıklamıştı.
PKK Taksim saldırısın üstlenmedi. Bunu zaman gösterir ama bu tür saldırıların süreci provoke edeceği kaygısı ile İmralı’dan gelecek mesajı beklemeden eylemsizlik kararı alarak muhtemel kontrol dışı saldırıların önünü kesmek istedi.

PKK şehirlerdeki gençleri denetleyemiyor

PKK kendi içinde kontrol edemediği grup veya eylemler olduğunu biliyor, özellikle şehirlerde bu unsurları, yeni kuşak gençleri denetleyemiyor.
Kandil bu kararı ile bir süre inisiyatifi kendisinin kullanacağını gösteriyor. Bu durumu Öcalan’ın tamamen devreden çıktığı şeklinde yorumlamak yanlış. Aksine, Öcalan kendisiyle yapılan görüşmelerin kesilmiş olduğu gerekçesiyle kendince tavır gösteriyor; hem Kandil’e hem de BDP’ye inisiyatif alanı açmış oluyor. Karşı tarafa 3 muhataptan 2’si karşınızda demek istiyor. Ayrıca Öcalan PKK ve BDP’nin ne yapıp yapamayacağını test etmek niyetinde.
Öcalan konuşmadan KCK, aldığı kararla kendisin de muhataplar içinde olduğunu göstermeyi amaçlıyor.
Yapılan açıklama sivil ve yasal siyasete ne kadar izin verilip verilmeyeceğini de test alanı olacak deniyor.
Taleplerde Öcalan’ın koşulları ve diyalog imkanlarının sağlanması maddesi daha yukarılarda yer almaya başlıyor.