Tüm ataerkil toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de penis, bir güç ve "ayrıcalık" simgesidir. Daha küçük yaşta, "Göster yavrum amcalara" geleneğiyle bu her erkek çocuğa öğretilir.
Ergenlik yıllarında işin "boyut" kısmı da önem kazanır. Zira "pipi" vardır, "PİPİ" vardır! Böylece penis, aynı zamanda ebat olarak da genç erkeği bir "hiyerarşi"ye sıkıştıracaktır.
Ama yetmez!.. Yetişkinlik çağında bu kez "işlev" diye bir başka "standart" erkeğin karşısına çıkacak ve gerek yatak maceralarını anlatmayı seven hemcinsler, gerekse devasa porno endüstrisi tarafından abarttıkça abartılacaktır. Sevişmenin spora ve içsel bir rekabete, seksin skora ve rakamlara dönüşmesiyle erkek, artık kurgusal bir "erkekliğin" zindanındadır.
Haydar Dümen'in büyük talihsizliği...
Bunu en başta konunun 88 yaşını devirmiş üstadı Dr. Haydar Dümen'e gelen okur mektuplarında görebiliriz. Zavallı Dümen, yarım asırdan fazla zamandır onca kitap yazsa da "ideal" penis boyutu ve ilişki süresini toplumumuza bir türlü anlatamamıştır.
Hele şimdi, cinsel gücü artırdığı iddia edilen envaıçeşit ürün uydu kanallarında ulu orta satılırken belli ki daha da anlatması mümkün değildir! Öyle ya, sadece bir kaşık tüketilen "mucize bitkisel karışım"lar tam "95 dakikalık performans" vaat etmektedir. Fonda yarı çıplak bir kadını yatakta izlediğimiz bu reklamlarda (!) dış ses, "Erkek dediğin sert olur!" diye müşterileri "gaza" getirmektedir! 69 liraya komple 'erkeklik' seti!
Bu kadarla kalsa iyi!.. Ürünün yanında hediye gelen hapı kullananların uzuvları ortalama 5 santimetre uzayacaktır! Dış ses yine coşmuş durumda, "Aynaya baktığında bir canavar göreceksin!" diye haykırmaktadır!..
İyi de ya partneriniz pek istekli değilse?.. Onun da çaresi vardır! Alacağınız bu setin yanında "Bayan İstek Artırıcı" hediye olarak gelmektedir. Sayın dış ses, bu şeffaf sıvıdan çaya ya da yemeğe çaktırmadan (!) tek bir damla koymanızı salık vermekte; böylece eşinizin 15 dakika içinde arzudan çıldıracağını müjdelemektedir!
Erkeklik, her türlü hile hurda kullanılarak kargo dahil 69 liraya tesis edilmiştir!
Sanal bir erkek linçinin hedefi: Selin Ciğerci
Penis konusunu bu hafta bize asıl hatırlatan bir trans birey, Selin Ciğerci oldu. Tuzla Sporlu futbolcu Gökhan Çıra ile evli olan Ciğerci, eşinin Galatasaray aleyhine paylaşımlarından dolayı gündeme gelecekti. Çıra'nın bir trans bireyle evli olmasını sosyal medyada espri (!) ve hatta hakaret konusu yapan bazı fanatikler, Ciğerci'nin cinsiyet değiştirmeden evvel eşiyle "askerlik arkadaşı" olduğunu dahi öne süreceklerdi! Ve Sözcü gibi çok okunan bir gazetenin bunu başlığa taşıması da işleri çığırından çıkarmaya yetecekti.
Aynı zamanda şarkıcılık yapan, iki buçuk milyon takipçili bir Instagram ünlüsüydü Selin Ciğerci. Şimdiyse hiç alakası olmayan bir maç nedeniyle, maskulen faşizmin, sanal bir erkek linçinin dolaylı hedefiydi.
Galatasaray'ı 2-0 yendikten sonra bir Instagram paylaşımı yapan Gökhan Çıra, rövanşta Fatih Terim'e "mafya" diyerek hedef haline geldi
Penisin yenilgisi, insanlığın zaferi!
Selin Ciğerci'nin kim olduğuna baktığımızda internette karşımıza ilk çıkan Ayşe Arman'la söyleşisi oluyordu. Erkek bedeninde kadın olarak doğduğunu söyleyen Ciğerci, aile baskısına rağmen binbir güçlükle cinsiyet değiştirdiğini anlatıyordu. Ve penis gibi bir "iktidar" sembolünden "feragat" etmesini, "Kaşımı aldırmaya korkarım ama onu kestirmeye korkmadım!" diye açıklıyordu!
Ciğerci'nin hikâyesinde insanlık, "erkekliğe" karşı adeta meydan muharebesi kazanırken cesaret ve yiğitliğin "eril" kavramlar olduğu yalanı yüzümüze çarpıyordu.
Gökhan Çıra'nın Fatih Terim'e açık açık "mafya" demesi ne kadar ahlakidir, Muslera maç sonu gerçekten Çıra'ya kafa atmış mıdır? Bunların hiçbiri önemli değil bu noktadan sonra...
Kaldı ki Gökhan Çıra bile olan bitene "Erkekseniz yüzüme söyleyin!" diye tepki verirken aynı maço dile yöneliyor!
Ve maçın ardından bir video yayınlayan Selin Ciğerci, eşinin paylaşımları için Galatasaray'dan özür dilerken "Futbolcuya kızıyorsunuz, bari eşine vurmayın. Ben kendi halinde bir insanım" diye sitem ediyor, eril egoların çatışmasını tek başına bitiriyor.
Ev ve araba değiştirirken bile yüz kez düşünen; haksızlığa, hukuksuzluğa ses çıkaramayan, testosteron yüklü bir korku toplumunun Selin Ciğerci'den bazı dersler alması gerekiyor.