Melih Şabanoğlu

06 Mayıs 2024

Sana taktikler hazırladım

Galatasaray Sivasspor karşısında maça çıkmadan önce Florya'da yaptığı taktik antrenmanlar sayesinde çoktan kazanmış olduğu bir karşılaşmaya çıktı ve gövde gösterisi yaptı

Bir Manchester United efsanesi olan Sir Alex Ferguson'ın birçok veciz sözlerinden birisi şuydu: "Sistemimizin en önemli tarafı antrenmandı. Cumartesi öğleden sonra gerçekleşen şey, antrenman sahasında zaten gerçekleşmiştir."1]

Sir Alex'in bu sözü bize bir yandan bilinmedik hiçbir şey söylemez, bir yandan da futbola ilişkin çok esaslı bir meseleyi gözümüzün önüne getirir, ufkumuzu açar.

Hatırlanacaktır, Okan Buruk Galatasaray'ın 15 Nisan tarihinde deplasmanda oynadığı Alanyaspor maçının ikinci yarısına iki değişiklik yaparak başlamış, Serge Aurier ve Kerem Aktürkoğlu'nun yerine sahaya Kaan Ayhan ve Hakim Ziyech'i sürmüştü. Bu değişikliklerle Okan Buruk Barış Alper Yılmaz'ı sol koridora atmış, sağ kanadı ise Kaan Ayhan ve Ziyech'e emanet etmişti. Galatasaray bu değişiklikler sonrasında ilk yarısı 0-0 biten ve oldukça zorlandığı maçı 4-0 kazanırken gollerin üçü Barış Alper Yılmaz (2) ve Ziyech'ten gelmişti.

Yine hatırlanacaktır; Aktürkoğlu'nun ilk 11'deki yerini kaybettiği ve Ziyech'in yaratıcı şutör olarak sivrildiği bu yeni durumu, "Eski ve yeni futbol" başlıklı yazıda incelemeye çalışmıştım. Alanyaspor maçının devre arasındaki o iki değişiklikten sonra Galatasaray yeni bir futbol atlasına doğru yelken açmış, pas futbolu ve hızlı set hücumlarına dayalı yeni futbolu sayesinde 11 gol atarken Alanyaspor ve Pendikspor'a dörder gol, Adana Demirspor'a üç gol, Sivasspor'a ise altı gol) kalesinde sadece iki gol gördü.

Galatasaray'ın artık ezbere sayılan ilk 11'i Sivasspor maçı öncesinde. (Kaynak).

Söylememe sanırım gerek yok. Pendikspor karşılaşması dışındaki üç maç, futbol kamuoyu tarafından Galatasaray'ın puan kaybı yapabileceği mücadeleler olarak ilan edilmişti. Ama beklenen olmadı, Galatasaray zorlanır denilen bütün maçlarını kolayca kazandı.

Burada elbette ilk 11'de yer alan oyuncuların bireysel performansları önemlidir. Ama takım oyunu daha önemlidir. Bu da bizi Sir Alex'in sözü üzerinden Florya'daki antrenmanlara, oradan da iki saptamaya götürüyor.

İlk saptama. Daha önce birkaç kez belirttim. Okan Buruk rakip analizine son derece önem veren ve oynanacak maça, takımını rakip analizleri üzerine inşa edilmiş taktik antrenmanlarla hazırlayan bir teknik direktör.

İkinci saptama. UEFA Avrupa Ligi ve Türkiye Kupası defterleri kapandıktan sonra Galatasaray'ın haftada iki maçlık sıkışık takvimi sona erdi. Bu iki sonuca yol açtı: İlki takım bütün bir haftayı sadece tek bir rakibe odaklanarak, ona konsantre olarak geçiriyor. İkincisi takımın rakip analizine dayalı taktik antrenman sayısı radikal biçimde arttı. Bu da rakip analizleri üzerinden geliştirilmiş set hücumlarının hafta içinde bol bol çalışılması anlamına geliyor.

Merkez üssü Florya

Ben Galatasaray'ın 6-1 kazandığı Sivasspor maçını Florya'daki çalışmalar üzerinden analiz etmeye çalışacağım.

Çoğu Galatasaraylı için Sivasspor üçlü savunma oynadığı için oldukça zorlu bir takımdı. Çünkü Galatasaray bu sezon üçlü savunma oynayan takımlara karşı oldukça zorlanmıştı. Molde FK, FC København ve ASC Sparta Praha maçlarında üçlü savunmaya karşı oldukça zahmet çeken bir Galatasaray izlemiştik.

Ancak Sivasspor'u ciddi bir şekilde analiz edenler, rakiplerini merkezi kapatacak şekilde 541 formasyonuyla karşılayan Bülent Uygun'un ekibinin savunmada ciddi sorunlar yaşadığını görebiliyorlardı. Burada tabii en detaylı ve etkili rakip analizini Okan Buruk ve teknik heyetinin yaptığını düşünmemiz gerekiyor. Ki 6-1'lik sonuç da bize bunu gösteriyor.

Okan Buruk'un maç planı

Gerek maçı bir kez daha dikkatlice izleyince, gerekse de Okan Buruk'un maç sonundaki analizini[2] dinleyince Galatasaray'ın teknik direktörünün Sivasspor engelini aşmak için takımını Florya'da şu stratejiler üzerinde çalıştırmış olduğunu anladım:

- Top Galatasaray'dayken takımın kalite ve taktik gücünden yararlanmak.

- Top Sivasspor'dayken ikinci bölgede şiddetli pres yaparak topu çok çabuk geri kazanmak. Böylece Sivasspor'un geçiş hücumları yapmasına fırsat tanımamak.

- Duran toplarda önceden çizilmiş ve çalışılmış setleri oynamak.

Maçı dikkatle izleyen okurlar karşılaşmanın Okan Buruk'un belirlediği stratejiler üzerinden oynandığını, böylece birkaç sekans hariç Galatasaray'ın karşılaşma boyunca tüm momentumu elinde tuttuğunu görmüş olmalılar. Aşağıya Galatasaray ve Sivasspor'un hücum momentumunu gösteren bir grafik alıyorum.[3]

Maç boyunca Okan Buruk'un Florya'da çalıştırdığı hücum setlerini sıkça gördük ve Galatasaray ilk üç golünü doğrudan bu setler üzerinden. Burada tek tek inceleyeceğim bu golleri.

Barış'ın üzerine çizilmiş set

İlk örnek. Dakika 10,38. Sivasspor defansının uzaklaştırdığı topu Abdülkerim Bardakcı orta saha civarında dikine Lucas Torreira'ya oynuyor, o da Demirbay'a. Bu pasla Sivasspor'un birinci savunma hattı oyundan düşüyor ve Ziyech'in de merkeze yanaşmasıyla sahanın sol yarısında Galatasaray 5'e 4 sayısal üstünlüğü sağlayarak bir ağırlık merkezi oluşturuyor (aşağıdaki fotoğraf).

Galatasaray'ın attığı ilk golün beş saniye öncesine bakıyoruz. Torreira'nın Demirbay'a attığı dikine pasla dört Sivassporlu futbolcu oyundan düşüyor. (Kaynak).

Demirbay da stoper ile bek arasındaki boşlukta hareketlenen Barış Alper Yılmaz'ı kaçırarak Sivasspor'un en gerideki savunma çizgisini de oyundan düşürmüş oluyor (aşağıdaki fotoğraf).

Üç saniye sonrası. Barış Demirbay'ın attığı pasla Sivasspor ceza sahasına girmek üzere. İki Sivassporluyu üzerine çeken Icardi'nin arkasında Ziyech'in ceza sahasına hareketlenmiş olduğunu görüyoruz. (Kaynak).

Boş durumda ceza sahasına giren Yılmaz geriye ve merkeze, Ziyech'e oynuyor. O da Barış'ın pasını soluyla şutlayarak Sivasspor kalesine gönderiyor (aşağıdaki fotoğraf).

Üç saniye sonrası. Barış'ın içeri girip geri ve merkeze gönderdiği pası Ziyech kaleye vurmak üzere. Burada Icardi iki Sivassporlu futbolcuyu üzerine çekerek Ziyech'e şut alanı sağlıyor. (Kaynak).

Burada Bardakcı'nın pasıyla Ziyech'in gol vuruşu arasında dokuz saniye var. Galatasaray bu dokuz saniyeye dört pas, bir dribling ve bir gol vuruşu sığdırdı.

Görüldüğü gibi bu gol, Florya'da çalışılmış bir set üzerinden geliyor. Burada ilk olarak ağırlık merkezi oluşturarak Sivasspor'a sayısal üstünlük sağlanıyor. Ardından sağ bekle sağ stoper arası koridordan Barış Alper Yılmaz kaçırılarak Sivasspor'un savunma hattı delinmiş oluyor. Bu hücumun Florya'da çalışılmış olduğunu gösteren en önemli detay ise şu. Daha önceki haftalarda ceza sahasına girdiği anda kendi şutunu arayan Barış Alper Yılmaz Sivasspor karşısında bunu hiç aklına getirmeden seti oynuyor ve boş takım arkadaşına asist yapıyor. Barış Alper Yılmaz aynı şeyi ikinci golde de yapacak.

İkinci örnek, ikinci gol

Dakika 36,53. Ofsayt atışında Victor Nelsson topu Torreira'ya doğru oynayarak oyunu hareketlendiriyor. Torreira yavaş hareketlerle topu sürüyor, sonra da merkeze gelen Ziyech'e oynuyor. Tam bu sırada maç saati dakika 37,07'yi gösteriyor. Ziyech dikine pasla Demirbay'a oynayarak Sivasspor'un ilk savunma hattını oyundan düşürüyor. Tam o sırada bir fırsat penceresi açılıyor Demirbay'ın önünde: Öne doğru Icardi'yi kaçırmak. Ama top ters ayağına geldiği için Demirbay bundan vazgeçiyor ve gerideki Mertens'le oynuyor (aşağıdaki fotoğraf).

Galatasaray'ın ikinci golünün 11 saniye öncesine bakıyoruz. Ziyech'in dikine pasıyla buluşan Demirbay top uygun ayağında olmadığı için Icardi'yi kaçıramayacak ve geriye dönecek. (Kaynak).

Mertens topu sol koridordaki Derrick Köhn'e atarak oyunun yönünü değiştiriyor. Köhn de önündeki Barış Alper Yılmaz'a oynuyor. Burada bu kez sağ bekle sağ stoper arasında değil, ama sağ stoperle merkez stoper arasında çok büyük bir alan açılıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Sekiz saniye sonrası. Barış sol kanatta topla buluşunca Sivasspor'un sağ stoperiyle merkez stoperi arasında boş bir koridor oluşuyor. Mertens buraya hareketleniyor. Icardi ise iki Sivassporluyu üzerine çekiyor. (Kaynak).
Üç saniye sonrası. Barış Alper Yılmaz Sivasspor'un sol stoperi Achilleas Poungouras'u kolayca geçtikten sonra topu yine geriye ve merkeze doğru çıkarıyor. (Kaynak).
 
Aynı saniye içindeyiz. Barış Alper Yılmaz'ın geriye ve merkeze doğru çıkardığı topun üzerinden atlayan Icardi Mertens'in kolayca gol atmasını sağlıyor. (Kaynak).

Birinci gol gibi bunun da Florya'daki taktik antrenmanlarda çalışıldığı hemen belli oluyor. Bu kez Köhn üzerine Sivasspor'un sağ beki Murat Paluli'yi çekerek Barış Alper Yılmaz'ın Sivasspor'un sağ stoperi Achilleas Poungouras'la bire bir oynamasını sağlıyor. Böylece Sivasspor'un iki stoperi arasında bir koridor yaratılmış oluyor. Bu koridora iki Galatasaraylı, Icardi ve Mertens hareketleniyor. Poungaras'ı kolayca geçen Barış Alper Yılmaz da birinci golde olduğu gibi topu yine geriye ve merkeze çıkararak ikinci asistini yapmış oluyor.

Bu kez sağ kanat

Üçüncü örnek; dakika 57,41. Icardi'ye yapılan faul sonrasında Galatasaray oyunu hareketlendiriyor ve Torreira üzerinden top Ziyech'e geliyor, o da çizgideki Kaan Ayhan'a oynuyor. Bunu, Nelsson-Ziyech-Kaan Ayhan paslaşmaları üzerinden topun Demirbay'a gelmesi izliyor. Demirbay da sağ koridordaki Mertens'e oynuyor.

Burada Galatasaraylı futbolcular üzerinde çalıştıkları bir stratejiyi uyguluyorlar. Ziyech Sivasspor'un sol beki Uğur Demirok'u üzerine çekerek merkeze doğru uzaklaştırıyor. Çizgi üzerindeki Kaan Ayhan da sol stoper Samba Camara'yı üzerine çekiyor. Böylece Mertens'in önünde rahatça hareket edebileceği bir boşluk açılmış oluyor. Sağ kanatta iki takım arasında sayısal olarak 3'e 3 eşitlik var. Burada Sivasspor'un sol stoperi Camara ile merkez stoperi Aaron Apindangoyé arasındaki mesafe açılmış durumda. İki Galatasaraylı Barış Alper Yılmaz ve Torreira bu boşluktan yararlanmak için o koridora doğru hareketleniyor. Böylece burada 2'ye 1 Galatasaray üstünlüğü sağlanıyor. Mertens ise iki Sivassporlu tarafından marke edilen Icardi'yi kaçırmayı tercih ediyor (aşağıdaki fotoğraf).

Galatasaray'ın üçüncü golünün iki saniye öncesine bakıyoruz. Ziyech ve Kaan Ayhan'ın iki Sivassporluyu üzerlerine çekmesi nedeniyle önü açılan Mertens Icardi'ye asist yapmak üzere. (Kaynak).

Kendisini marke etmeye çalışan iki Sivassporludan kurtulan Icardi topa son anda vurmayı başararak Sivasspor kalecisi Ali Şaşal Vural'ı mağlup ediyor (aşağıdaki fotoğraf).

İki saniye sonra. Kendisini tutan rakiplerinde kurtulan Icardi maçtaki ilk golünü atmak üzere. (Kaynak).

Duran topları hiç durmadan çalışmak

Galatasaray teknik heyetinin elinde birçok duran top seti var. Teknik kadro rakibin özelliklerine göre her maç öncesi bu setlerden birkaçını seçiyor ve futbolculara çalıştırıyor, tıpkı basketbol maçlarında koçların çizdiği setler gibi.

Dün bu konuda birbirini andıran iki ayrı örnek gördük. Bunları aşağıya alıyorum.

İlk örneği, dakika 77,40'ta gördük. Korner atışında Berkan Kutlu kendini açığa çıkarıyor, Ziyech de topu onun önüne atıyor (aşağıdaki fotoğraf). Ancak Berkan Kutlu'nun şutu uzak direğin yanından dışarı çıkacak.

Ziyech'in doğrudan önüne pas olarak attığı korner atışından Berkan yararlanamayacak. (Kaynak).

İkinci örnek; dakika 84,30. Barış Alper Yılmaz'a yapılan faulü Kerem Aktürkoğlu kullanmak üzere topun başına geçiyor. Bu sette Barış Alper Yılmaz ve Bardakcı kendilerini tutan Sivassporlu oyuncuları merkeze çekerek Icardi'ye boş alan açacaklarlardı (aşağıdaki fotoğraf).

Galatasaray'ın altıncı golünün iki saniye öncesine bakıyoruz. Serbest vuruşta sağdaki Bardakcı ve Barış sola doğru hareketlenecek. Soldaki Icardi ise onların boşalttığı yere. (Kaynak).
Kendini boşa çıkaran Icardi Aktürkoğlu'nun kullandığı serbest vuruşu gole çevirmek üzere. (Kaynak).

Basketboldaki tabirle perdelerden çıkan Icardi boş durumda topa vuruyor ve kalabalık defansın arasından geçen top Galatasaray'ın altıncı golü olarak Sivasspor kalesine gidiyor.

Bu örneklerden sonra kafamdaki iki noktayı hızla aktarmak istiyorum.

Yeni futbolda Mertens'in görevi

Galatasaray'ın yeni futbolunda Ziyech'in yanı sıra Mertens'in de performansı giderek yükseliyor. Bunun temel nedeni Okan Buruk'un onu daha da hareketli olarak oynatması. Bilindiği gibi Galatasaray ağırlıklı olarak sağ kanattan hücum ederken Mertens de çoğunlukla sağ koridora yanaşarak hücum etkinliğinin artırılmasına katkı verirdi. Yeni futbolda Galatasaray hangi kanattan (çoğunlukla sol kanattan) hücum ediyorsa Mertens'i de o o kanatta görüyoruz. Nitekim ilk iki golde Mertens sol koridordaydı. Üçüncü golde ise sağ.  Mertens'in ısı haritası da sahadaki bu hareketliliği çok açık biçimde gösteriyor.[4]

Mertens'in ısı haritası.

Kerem'i ehlileştirmek

Üç yıldan bu yana ilk kez formasını kaybeden Kerem Aktürkoğlu kanımca hatayı nerede yaptığını (aşırı top kayıpları) anlamış durumda. Dün ben bu izlenimi aldım. Nitekim Aktürkoğlu sahada kaldığı 16 dakika boyunca kusursuza yakın bir performans sundu: 15 kez topla buluştu ve yüzde yüz (10/10) pas isabetiyle oynadı. Autla sonuçlanan bir şut attı, bir de Icardi'ye asist yaptı.

Buradan hareketle Okan Buruk Aktürkoğlu'nu yeni futboluna adapte ediyor diyebiliriz.

Sonuç

Yakınlarda vefat eden ABD'nin eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger bir basın toplantısından önce gazetecilere, "vereceğim yanıtlar için sorusu olan var mı" diye seslenmişti. Dediği şuydu aslında Kissinger'ın gazetecilere: "Siz ne sorarsanız sorun, benim vereceğim mesajlar hazır. Not defterlerinize onları yazacaksınız."

Okan Buruk ve teknik heyet de her maç öncesinde sahaya buna benzer bir zihniyetle adım atıyorlar. Ancak düşüncelerini rakiplerinin teknik direktörlerine söylemiyorlar. Söyleseler şuna benzer bir cümle kuracaklardı: "Sizi çok iyi analiz ettik ve buna göre hazırlandık. Hazırlıklarımızın hepsini sahada göreceksiniz."

Kim bilir belki Okan Buruk'un taktik antrenmanlarla ilgili çarpıcı bir cümlesini yıllar sonra bir kitapta okuruz. Yazının başında kullandığım Ferguson'un veciz sözünü bir kitapta okuduğumuz gibi.


[1]Alex Ferguson'la ilgili Leading adlı kitapta yer alan cümlenin orijinali şöyle: "The most important aspect of our system was training. Whatever happens on a Saturday afternoon has already occured on the training ground."

[2] Okan Buruk maç sonu açıklamasında şunları dedi: "Rakibimizin sekizli, bazen de dokuzlu blok halinde savunma yaptığını biliyorduk. Savunmada bekleyen bir takımdı, ancak doğru işler yaptığınızda pozisyon veren de bir takımdı. Analizimizde bu vardı. Merkezde Icardi üstüne yoğunlaşan üç oyuncu vardı. Stoper ve kenar bekleri arasında boşluklar vardı. Barış bunu doğru kullanarak oradan asisti yaptı. Oyunun genelinde hep hareketlendiğimizde, doğru pasları oynayıp doğru yerlere koşu yaptığımızda birçok pozisyon çıktı."

[3] Daha fazla bilgi için şu adrese bakılabilir: https://www.sofascore.com/sivasspor-galatasaray/llbsBlb#id:11540867

[4] Isı haritasını https://www.sofascore.com/sivasspor-galatasaray/llbsBlb#id:11540867 sitesinden aldım.

Melih Şabanoğlu kimdir?

Melih Şabanoğlu, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu.

Okur, yazar, merak eder. Çocukluktan itibaren her yaş döneminde ve değişik sektörlerde çalışırken spor ve futbol, amatör tutkusu oldu hep.

Futbolun matematiğini anlamaya çalıştı. Sabahtan akşama dek muhtelif maçlar izleyerek geçireceği günlerin hayalini kurdu.

Ana ilgi ve uğraş alanı ise Osmanlı modernleşmesi ve geç Osmanlı döneminde spor tarihi.

Bu konuda Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907) başlıklı bir kitabı var.

Önümüzdeki dönemlerde bu çalışmanın diğer ciltlerini çıkarmayı umuyor.