Melih Şabanoğlu

27 Nisan 2024

Kahramanların emeği

"Rakip analizi konusunda şöhreti bulunan Okan Buruk ve teknik heyetinin Galatasaray’ı, beşli defansla oynayan Sivasspor’a karşı nasıl oynatacağı merak konusu. Bu açıdan Pazar günü Okan Buruk’la Bülent Uygun’un taktik savaşını izleyeceğimizi söyleyebilirim"

Maçtan önce Adana Demirspor taraftarının yaptığı tribün şovunda açılan pankartlardan birinde “Working class hero” (Emekçilerin kahramanı) yazıyordu. Adana Demirspor Türkiye’de emekçilerin kulübü müdür bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var: Galatasaray son düzlükte takım oyununun yanı sıra kahramanlarının emeğiyle de hedefe doğru koşuyor. Kim bunlar? Başta Muslera ve Mertens.

Maç öncesindeki seremonide, “Working class hero” yazılı pankarta bakıyoruz. (Kaynak).

Maç öncesinde Okan Buruk’la yayıncı kuruluşun yaptığı söyleşiyi izliyorum. Buruk söyleşide maça ilişkin pek ipucu vermiyor. Oysa Okan Buruk genelde maç önü söyleşilerinde basit bir rakip analizi yapar ve Galatasaray’ın oyunu hakkında az da olsa birkaç ipucu verirdi. Bu kez yapmıyor bunu. Buradan Buruk’un oyundan ve galibiyetten neredeyse emin olduğu sonucunu çıkarıyorum. Zaten Buruk’un vücut dili de özgüvenli. Bu dil bize Buruk’un bir zihinsel tereddüt yaşamadığını söylüyor.

Benzer biçimde Hikmet Karaman da maç önce söyleşisinde nasıl oynayacaklarına ilişkin pek ipucu vermiyor. Belli ki onun da galip gelmek için güçlü planları var. İki hocanın maç öncesi söyleşilerinde paylaşmak istemedikleri bu planları karşılaşmanın ilk beş dakikasında hemen anlıyoruz.

Şöyle. Hikmet Karaman hafta boyunca belli ki Maestro-Mario Balotelli ekseni üzerinden gelişecek hücumlara çalıştırmış takımını. Burada kritik rol Balotelli’nin. Karaman, sağ kanatta oynattığı Stiven Mendoza’yı Galatasaray’ın savunma hattının arkasına kaçıracak dikey pasları atma görevini Balotelli’ye vermiş. Ancak burada bir detay var.

Hikmet Karaman Adana Demirspor’u hücum ve savunma takımı olarak ikiye bölmüş. Bekler hücuma fazla çıkmayacak, kanat forvetler Mendoza ve Yusuf Erdoğan da savunmaya eforlu koşularla destek olmayacaklar. Böylece savunma ve hücum takımları enerjilerini ve nefeslerini kendi ana işlerini yapmak için kullanacaklar.

Adana Demirspor Karaman’ın bu planı doğrultusunda ön bölgede hızla çoğalma fırsatı buldu. Nitekim maçın spikeri Yalçın Çetin’in karşılaşma boyunca sık sık kullandığı “Adana Demirspor beş oyuncuyla hücuma çıktı” cümlesi bu planın sözlü uzantısıydı.

Burada Balotelli’nin daha maçın ilk dakikasından çıktığı ana dek Karaman’ın kendisine verdiği öldürücü pasları atmak görevini layıkıyla yerine getirdiğinden de söz etmem gerekiyor.

Buraya sonra ana konumuza dönmek koşuluyla hemen ilk dakikadaki o hücumu alıyorum.

Dakika 0,15. Oyun yeni başlamış. Top Adana Demirspor yarı sahasında ve Kerem Demirbay’da. Demirbay yavaş hareket ederken arkadan gelen Yusuf Barasi topa dokunuyor. Boşta kalan bu topu Maestro hemen dikine bir pasla ilerideki Balotelli’ye oynuyor. O da sağdan bindiren Mendoza’yı kaçırıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Maçın hemen başında Balotelli’nin pasıyla başlayan Adana Demirspor hücumuna bakıyoruz. (Kaynak).

Bu hücumda topla ilerleyen Mendoza ceza sahası dışından Galatasaray kalesine vuruyor, ancak bu şutu Fernando Muslera yatarak kornere atıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Altı saniye sonrası. Mendoza, Muslera’nın soluna yatarak kornere atacağı şutu çekmek üzere. (Kaynak).

Karaman’ın temel planı buydu. Yani kanat bekleri Youcef Atal ve Milad Mohammadi’nin sıkça katılmadığı ve ağırlıklı olarak Maestro-Balotelli-Mendoza ekseni üzerinden akan hızlı hücumlar.

Okan Buruk’un planı

Okan Buruk’un planı ise iki temel stratejiyi içeriyordu.

  1. Adana Demirspor’un savunma zayıflıklarından yararlanmak.
  2. Bunun için hücumda fizikselliği ve hızı öne çıkarmak. Bunu hızlı paslaşmalarla desteklemek.

Biraz açacak olursam. Adana Demirspor yapısal olarak savunma anlamında iki temel soruna sahip bir takım. Birincisi oyun kurulumu esnasında yapılan prese karşı kırılgan bir yapıya sahip olması, bu kapsamda Adana Demirsporlu futbolcuların bireysel hata yapmaya meyilli olması. İkincisi de özellikle duran top savunmasının zayıflığı.

Adana Demirspor’un oyun kurulumu esnasındaki kırılgan yapısından yararlanmak için Okan Buruk’un Galatasaray’a ön alanda şok baskılar ve topun kaybedilmesi sonrasında karşı pres (gegenpressen) yaptırttığını gördük. Galatasaray’da rakiplere karşı yapılan bu baskının şampiyonu Dries Mertens’ti. Belçikalı hücumdaki verimli oyununun yanı sıra (iki asist, 10 şut pası) işin savunma yönünde de istatistik kâğıdının birçok kutusunu doldurdu: 13’te sekiz başarılı ikili mücadele, rakipten beş kez kapma, yedi sahipsiz top.[1]

Galatasaray’ın topun kaybedilmesinin ardından yaptığı karşı baskıyı daha iyi göstermek için buraya sadece bir görsel bırakıyorum.

Aşağıdaki fotoğrafta topu kaybettikten sonra Galatasaraylı futbolcuların yaptıkları karşı baskıyı görüyoruz. Burada geri gelerek topu kazanan Adana Demirspor’un sol kanat forveti Yusuf Erdoğan’ın etrafı beş Galatasaraylı tarafından çevrilmiş durumda. Nitekim Erdoğan bu baskı nedeniyle isabetsiz bir pas vermek zorunda kalıyor.

Bu fotoğraf bize, etrafı rakip oyuncularla çevrili Maradona veya Messi’yi hatırlatıyor. (Kaynak).

Hızın efendileri

Hızlı bindirmeler ve hızlı paslaşmalara gelince. Burada tahmin edilebileceği gibi Galatasaray’ın iki kozu vardı. İlki Barış Alper Yılmaz, ikincisi ise Hakim Ziyech.

Barış Alper Yılmaz’la başlayayım. Geçen sezon Burak Alper Yılmaz’ın santrfora evrilebileceği ve yeni Burak Yılmaz olabileceği konuşuluyordu. Bu yıl senaryo oldukça değişti. Çünkü Barış Alper Yılmaz bek, kanat ve santrfor fark etmez beş ayrı pozisyonda oynayabilmesini sağlayan fizikselliğini öylesine bir seviyeye çıkardı ki, artık onu Burak Yılmaz’la değil, kendisiyle kıyaslayabiliyoruz. Kanımca her ne kadar oyununu gol ve gollerle süsleyememiş olsa da Barış Alper Yılmaz dün Adana Demirspor karşısında fiziksellik anlamında kariyer maçını oynadı.

Yılmaz’ın dün özellikle ilk yarıda fizikselliğin sınırlarını yukarı doğru genişlettiğini gördük. Adana Demirspor kalesini ve savunmasını neredeyse tek başına kuşatmaya aldı, “ben tek, siz hepiniz” der gibi. Bu saptamayı sayılarla destekleyebilirim. Burada ilk yarıda rakip ceza sahasına 18 kez girmiş[2] ve dördü isabetli altı şut çekmiş bir futbolcudan bahsediyoruz. Bu şutların üçü Adana Demirspor kalecisi Shahrudin Mahammadaliyev tarafından kurtarıldı, Alanyaspor karşısında attığı iki goldeki vuruşlarını andıran biri de bloke edildi.

Ziyech’e gelince. Nasıl ki Barış Alper Yılmaz fizikselliğin zirvesindeyse, o da hızlı oyunun başrolündeydi. Ancak bu kapsamda şunu da eklemek isterim. Ziyech, fiziksel güç ve çeviklik bakımından üst seviyede bir oyuncu değil. Bu nedenle özellikle fizikselliğin zirveye çıktığı ilk yarıda skor bakımından verimsiz kaldı. Ancak bu zayıflığı onu topun hızlı dolaştırılmasında kritik öneme sahip bir oyuncu yapmaktan alıkoymuyor.

Top: En hızlı

Buraya Galatasaray’ın hızlı ve isabetli paslaşmalar sayesinde maçın başlarında yakaladığı tek örneği alıyorum. Tek başına bu hücum bile Galatasaray’ın set hücumunda ne kadar kuvvetli bir oyuna sahip olduğunu ve antrenmanlarda bu tip kombinasyonların ısrarla çalışıldığını gösteriyor bize.

Dakika 11,20. Derrick Köhn’e yapılan faul sonrasında Abdülkerim Bardakçı topu hareketlendirerek Muslera’ya oynuyor. Top Muslera ve Victor Nelsson üzerinden çizgi üzerindeki Kaan Ayhan’a geliyor.

Top Kaan Ayhan’a geldiği sırada sağ ön bölgede sayısal üstünlük 3’e 2 Adana Demirsporlu oyunculardaydı. Ancak Galatasaray sayısal olarak bu bölgede geride olmasına rağmen topu çok hızlı biçimde dolaştırarak sayısal dezavantajını avantaja çevirmeyi başardı.

Bu hücumu, pozisyonun ve futbolcuların yaptıklarının daha iyi anlaşılabilmesi umuduyla fotoğraflar üzerinden anlatmaya çalışacağım.

Top Kaan Ayhan’a geldiğinde sağ ön bölgede birbirine zıt iki hareket izliyoruz. Mertens öne doğru koşmaya başlarken Ziyech üzerine iki oyuncuyu çekerek geriye, Kaan Ayhan’a doğru hareketleniyor. (Kaynak).
Kaan Ayhan pasını Ziyech’e attıktan sonra ileriye doğru hareketleniyor. Topla buluşan Ziyech de aradan ilerideki Mertens’e çok ince bir pas bırakıyor. (Kaynak).
İki saniye sonrası. Mertens, Ziyech’in kendisine verdiği bu pası tekte Kaan Ayhan’ın önüne bırakıyor. Tam bu sırada Kerem Demirbay’ın öne doğru topsuz bir koşu attığını, Icardi ve Barış Alper Yılmaz’ın da kendilerini marke eden Adana Demirsporlu oyuncuları sola doğru götürerek Demirbay’ın önünü açtıklarını görüyoruz. (Kaynak).
Kaan Ayhan bu topu yine tekte Demirbay’ın önüne bırakıyor. Böylece pozisyonun başında sayısal üstünlüğü elinde bulunduran Adana Demirspor’un üç oyuncusu oyundan düşmüş oluyor. (Kaynak).
İki saniye sonra. Demirbay soluyla önüne indirdiği topu sağıyla şutlamaya hazırlanıyor. (Kaynak).
Aynı saniye. Demirbay topu zayıf ayağı olan sağıyla kaleye şutluyor. Bu şut direkten geri dönecek. (Kaynak).

Galatasaray’ın muhtemelen birçok takım tarafından kopyalanacak bu hücumunda temel prensip görüldüğü gibi hız. Burada ilginç olan Galatasaray’ın bu hıza, hızlı oyuncularla değil, teknik kapasiteleri yukarıda olan oyuncuların topu tekte oynamaları sayesinde ulaşması.

0,671 saniyede bir pas

Bu hızı göstermek için maç ve performans analisti Muzaffer Çağan’ın kullandığı teknolojiden yardım almak ve sizi onun hazırladığı videoyla baş başa bırakmak istiyorum. Çağan’ın hazırladığı videoda çok net biçimde gösterdiği gibi bu hücumdaki pasların ortalama süresi 0,671 saniye. Yani bir saniyenin altında bir hızla paslaşıyor Galatasaraylı futbolcular. Buna düşünmek için harcanan zaman da dahil. Kolayca anlaşılacağı gibi bu hıza ulaşmak, sadece antrenmanda bu set üzerine çalışmakla mümkün olabiliyor.

(Benzer hızda paslaşmaları Galatasaray’ın attığı üçüncü golde de izledik. Ancak bu golü yazıya almadım. Nedeni ise 2-0 önde olan bir takımın bu tip paslaşmaları kolayca yapabilme riskine sahip olması.

Soldan sağa

Bilindiği gibi Galatasaray Sacha Boey varken hücumlarının ağırlıklı bölümünü sağdan gerçekleştiriyordu. Galatasaray Boey gittikten sonra da ağırlıklı olarak sağ koridordan hücum yapmayı sürdürdü. Ta ki Barış Alper Yılmaz sol kanat forvet olarak oynamaya başlayana dek. Galatasaray artık ağırlıklı olarak kendi solundan hücum eden bir takım. Yayıncı kuruluşun ilk yarı sonunda hücum yönlerini gösterdiği aşağıdaki grafik de bu gerçeği açık biçimde ortaya koyuyor.

(Kaynak: www.beinsports.com.tr )

Galatasaray Boey zamanında ağırlıklı olarak sağ koridordan hücum ederken solda sıklıkla Wilfried Zaha yer alıyor, o da bire bir eşleşmelerde üstünlük kurmaya çalışarak skor üretmeye çalışıyordu.

Şimdilerde sol koridordan hücum ederken Galatasaray’ın önünde yeni bir fırsat penceresi açıldığından söz etmek istiyorum: Üçüncü bölgeye soldan taşınan topun merkeze aktarılması sayesinde Ziyech’in şut kapasitesinden yararlanmak. Galatasaray maç sonrasında Okan Buruk’un da yakındığı gibi bu seçeneği fazla kullanamadı. Buraya biri golle sonuçlanan iki örnek ekliyorum.

İlk örnek, dakika 45+2,53’te başlayan hücumda Galatasaray top kaybı yapıyor. Ancak Mertens sayesinde top yeniden kazanılarak yeniden hücum tazeleniyor. Bu hücumda ana yön sol koridor. Köhn üzerinden gelişen hücumda Demirbay atağın ağırlık merkezini sağa çeviriyor ve topu Adana Demirspor ceza yayına doğru oynuyor. Icardi topun üzerinden atlayınca Ziyech’e yay üzerinden şut atma fırsatı doğuyor. Ziyech’in attığı şut son anda Adana Demirspor’un sağ stoperi Andreaw Gravillion’a çarparak kornere çıkıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Ziyech, Icardi’nin üzerinden atladığı topu kaleye şutlamış durumda. Bu şut bloke edilecek. (Kaynak).

Demirbay: Solda ve sağda

İkinci örnek biraz karışık. Çünkü burada hem Adana Demirspor’un karşı hücumu var, hem de sonrasında gelişen set hücumunda Galatasaray’ın attığı gol.

Dakika 62,29. Galatasaray hücumunda Köhn top kaybı yapıyor. Bu topu kazanan Maestro hemen sağdan Mendoza’yı kaçırıyor. Böylece 4’e 4 Adana Demirspor hücumu başlıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Köhn’ün yaptığı top kaybı sayesinde Mendoza Adana Demirspor’u 4’e 4 hücuma çıkarıyor. (Kaynak).

Topu süren Mendoza daha sonra ceza sahası içinde çapraza kaçan Yusuf Barasi’yi görüyor. Barasi’nin vuruşu ise Muslera’dan dönüyor ve sola açılıyor.

Bu topu Köhn kontrol ediyor ve hemen Demirbay’a veriyor. Demirbay da sol iç koridordan Galatasaray’ı hücuma çıkarıyor. Mertens’le paslaşan Demirbay bir süre topu sürdükten sonra merkezdeki Ziyech’i görüyor. O da sağdan bindiren Kaan Ayhan’ı. Böylece hücum sol iç koridordan sağ iç koridora dönmüş oluyor. Top Kaan Ayhan’a gelince Demirbay Adana Demirspor ceza sahasına hareketleniyor. Kaan Ayhan da hemen bu koşuyu ödüllendiriyor. Kaan Ayhan’ın pasıyla buluşan Demirbay, topu aldıktan sonra Maestro’dan sıyrılıyor ve neredeyse sıfırdan kaleye vuruyor (aşağıdaki fotoğraf).

34 saniye sonrası. Galatasaray’ın Demirbay üzerinden bulduğu ikinci gole bakıyoruz. (Kaynak).

Bu golde bir nokta dikkat çekiyor. Top Kaan Ayhan’a gelince Icardi’nin iki rakip stoperi üzerine alarak sola hareketlenmesi. Böylece sağda boş bir alan ortaya çıkıyor. Adana Demirspor’un sol kanat oyuncuları Mohammadi ve Yusuf Erdoğan Ziyech ve Kaan Ayhan’ı kontrol ettiği için o boş alana Demirbay hareketleniyor.

Sonuç

Galatasaray’da takım oyunu ve bireysel performanslar yukarı doğru bir grafik izliyor. Bunun birkaç nedeni var. İlki takımın artık haftada tek maç yaptığı için çok daha fazla antrenman yapma fırsatı bulması. Bir diğer neden ise rakip analizine meraklı Okan Buruk ve teknik heyetin rakiplerine daha fazla çalışacak zaman dilimine sahip olması. Üst üste 15 maç kazanma rekorunu biraz da bu faktörler üzerinden okuyabiliriz.

Galatasaray gelecek Pazar günü kendi evinde Sivasspor’u ağırlayacak. Rakip analizi konusunda şöhreti bulunan Okan Buruk ve teknik heyetinin Galatasaray’ı, beşli defansla oynayan Sivasspor’a karşı nasıl oynatacağı merak konusu. Bu açıdan Pazar günü Okan Buruk’la Bülent Uygun’un taktik savaşını izleyeceğimizi söyleyebilirim.


[1] Bu verileri yayıncı kuruluştan aldım.

[2] 18 kez rakip ceza sahasına girmiş olmak Süper Lig’de mücadele eden çoğu takımın tüm maç boyunca zor gerçekleştirebildiği bir şey. Benzer biçimde Süper Lig’de birçok takım tüm maç boyunca rakip kaleye beş isabetli şutu zor çekebiliyor.

Melih Şabanoğlu kimdir?

Melih Şabanoğlu, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu.

Okur, yazar, merak eder. Çocukluktan itibaren her yaş döneminde ve değişik sektörlerde çalışırken spor ve futbol, amatör tutkusu oldu hep.

Futbolun matematiğini anlamaya çalıştı. Sabahtan akşama dek muhtelif maçlar izleyerek geçireceği günlerin hayalini kurdu.

Ana ilgi ve uğraş alanı ise Osmanlı modernleşmesi ve geç Osmanlı döneminde spor tarihi.

Bu konuda Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907) başlıklı bir kitabı var.

Önümüzdeki dönemlerde bu çalışmanın diğer ciltlerini çıkarmayı umuyor.