2024’ün son maç haftasında Fenerbahçe belki de şu an için yılın en önemli maçına Eyüpspor deplasmanında çıktı. Üst üste iki maç kaybının ardından geçen hafta Başakşehir karşısında alınan galibiyetle krizden çıkmıştı Fenerbahçe. Ama Başakşehir maçında Livakovic, Becao ve Oğuz’u kaybetti. Bir de bu oyunculara daha önceden sakatlıkları bulunan Oosterwolde ve Mert Hakan’ı eklersek eksikleri çoktu Sarı Lacivertli takımın. Eyüpspor ise Trendyol Süper Lig’in yeni takımı olmasına rağmen ilk dörtte yer alan ve geride kalan 17 haftada Galatasaray’ın puan kaybettiği iki takımdan birisiydi. Karşılaşma öncesi tüm veriler Fenerbahçe’yi zor bir maçın beklediğini söylüyordu. Öyle de oldu. Maç boyunca Sarı Lacivertliler karşılaşmayı kazanacak pozisyonları buldular, ancak kaybedecek pozisyonları da verdiler. Mücadele olarak iki takımda kora kor bir mücadele verdi ama tempo olarak bakarsak maçın ilave süresi hariç vasatın üstüne çıkan bir tempo yoktu sahada. Kazanmaktan başka bir çaresi olmayan takım olan Fenerbahçe neredeyse karşılaşmanın hiçbir bölümünde taraftarına kazanmaya yakın olan taraf hissini vermekten uzaktı. Sonuç olarak da berabere biten bir maç oldu Eyüpspor-Fenerbahçe karşılaşması. Bu sonuç da şampiyonluk yarışında iki kayıp puan demekti ve iki haftalık ara öncesi moralleri bozan bir sonuç oldu bu. Hafta içinde Başkan Ali Koç’un futbolcular ve teknik ekiple yaptığı moral toplantısı, Ali Koç ve Aziz Yıldırım buluşması hem camia hem de taraftara pozitif mesajlarla motivasyonu arttırmıştı. Ancak ara öncesindeki bu puan kaybı, Galatasaray’ın kazanması halinde aradaki puan farkının 8 puana çıkması demekti. Jose Mourinho’nun başlangıç on biri, maç boyunca oyuna müdahaleleri, oyuncu değişikliklerinden bağımsız Fenerbahçe takımının oynadığı futbol bu sezon bir ya da iki maç hariç kimseyi memnun etmiyor. Geçen yıl yaşananlardan sonra Fenerbahçe Yönetimi yaptığı Teknik Direktör seçimiyle “biz güzel oyundan çok sonuç istiyoruz” demişti. Bugün gelinen durumda ise ne güzel oyun var ne de sonuç. Hemen hemen bütün futbolcular geçen seneki performanslarının altında. Bu durumun nedenlerini bulup değiştirmek de teknik ekibin görevi. Ancak şu ana kadar alınan sonuçlar, özellikle de puan tablosunun ilk 6 sırasında yer alan takımlar karşısında galibiyet alınamaması, sezon başındaki Mourinho etkisini sıfırlamış durumda. Ve artık taraftar da geçen sezon İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’si ile bu sezonki Mourinho’nun Fenerbahçe’sini karşılaştırmaya başladı. Henüz hafta tamamlanmadı. Puan farkı belli değil. Ve Ocak ayında ara transfer dönemi başlayacak.

Bakalım Fenerbahçe bu süreçten nasıl çıkacak.