Mehmet Yakın

26 Ocak 2014

Sayın Türkçe bilen uzaylı arkadaşlarımız

Voyager araçlarının içerisinde bulunan altın plaklarda dünya ve insanlık hakkında bilgiler mevcut. Plaklar, 70’li yıllarda televizyonlarımızda da yayınlanan ünlü Cosmos belgeselinin de yapımcısı olan gökbilimci Carl Sagan yönetiminde hazırlanmışlar.

İnsanlık kalkınmanın, gelişmenin zirvesine ulaşmış; teknolojik alanda yaşanan zirvenin paralelinde, geliştirilen korunma amaçlı silahlarla son hamleler yapılmış ve uygarlığımızı yok etmeyi başarmışız. Tek din, tek dil, tek ırk gibi konular konusunda nihai anlaşma tek partikül olarak sağlanmış ve toz zerrecikleri halinde uçuşuyoruz havada. İnsanlığa dair hiçbir şeyin kalmadığını düşündüğümüz bir noktada (artık yok olmuş) gözlerimizi uzaya çeviriyoruz. Her şeyi yok ettikten sonra bize dair geride ne kalır?

Belki yarın belki yarından da yakın bir gelecekte bu öyküyü yaşamamız, bu soruyu sormamız olası. Geçen ay yayınlanan bir müzik videosu bu soruyu yeniden hatırlattı bana. Yine bu video içerisinde görüntüleri yayınlanan Voyager uzay araçlarının öyküsü bu yazımızın konusu.

1977 yılında NASA tarafından uzaya gönderilen iki Voyager uydusunun asli iki görevi var: Biri oldukça somut. Başarabilirse (ki başardılar) Güneş Sistemi’nde olup çok az bilgi sahibi olduğumuz gezegenler hakkında topladıkları verileri dünyaya göndermek. Diğeri  ise ilk görevlerini tamamladıktan sonra Güneş Sistemi’nin dışına çıkarak yıldızlararası yolculuk yapmak; güneş sisteminin ötesi hakkında da dünyaya veri ulaştırmak. Bu sırada olur ya karşılaşırlarsa uzaylılara dünyamız halkından selam ileterek dünya ve insanlık hakkında bilgi vermek. Bu noktada yazımızın ilk paragrafındaki soruyu hatırlarsak aslında belirgin olmayan üçüncü bir göreve daha sahipler. Ola ki dünya yok olursa insanlığa dair bir iz bırakmak.

Voyager araçlarının içerisinde bulunan altın plaklarda dünya ve insanlık hakkında bilgiler mevcut. Plaklar, 70’li yıllarda televizyonlarımızda da yayınlanan ünlü Cosmos belgeselinin de yapımcısı olan gökbilimci Carl Sagan yönetiminde hazırlanmışlar.  Oksitlenmesinler diye altından üretilmişler ve nasıl kullanılacaklarına dair bilgi plakların üstüne işlenen görsellerle açıklanmış. Ne mutlu bize ki bu altın plak içerisinde Türkçe bir kayıt dahi mevcut. “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız sabah şeriflerinize hayrolsun” gibi kısacık ve hatalı olan bu ses kaydı,  Çin Denizi’nden Adriyatik’e kadar yayılmış, Akdeniz’i gölü haline getirmiş, yüzyıllar boyunca dünyaya korku salmış medeniyetimizden arta  kalan tek ve hatalı kayıt olarak yer almakta. Halen Arizona Üniversitesinde görev yapan Peter Ian Kuniholm tarafından seslendirilen bu ses kaydını şuradan dinlemek mümkün: (http://voyager.jpl.nasa.gov/spacecraft/languages/audio/turkish.au) Carl Sagan Cornell Üniversitesinde çalışırken iş arkadaşı olan Profesör Kuniholm tarafından yanlış seslendirilen, hatalı yazılmış metin başlı başına ayrı bir hikayenin, fıkranın konusu. “Sabah şerifleriniz hayrolsun” cümlesini düzgün bir Türkçe ile seslendirebilecek birileri bulunamamış o zamanlarda zamanlarında. Olur da dünyayı ziyaret etmeye karar verirler ve “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız” hatalı bir Türkçeyle bizi selamlarlarsa lütfen alınmayın. Fıkra gibi. Bugün, bütün dünyayı sömüren ülkeler yine kendilerince karar vermişler insanlığın nasıl tanınacağına. Kendi bildikleri doğrularla.

Peki, bu altın plakta insanlığa dair başka neler var? Bilgiler kabaca beş bölümde özetlenmeye çalışılmış;

-          Dünya’dan görüntüler: Matematik tanımlarından, gezegenlerin resimlerine, yunuslardan Fransız yönetmen Jean Luc Godard’ın şempanzelerle çekilmiş fotoğrafına kadar 116 görsel

-          Dünya’dan selamlamalar: Akad, Sümer, Türkçe, Rusça gibi 55 dilde farklı selamlama ses kayıtları

-          Dünya’dan müzikler: J.S.Bach’ın Brandenburg Konçertosu’ndan Chuck Berry’nin Johnny B. Goode şarkısına,  Peru’dan Japonya’ya kadar etnik müziklerin yer aldığı 90 dakikalık bir müzik seçkisi.

-          Dünya’dan sesler: Kuşlardan tren sesine kadar birçok  canlının ve aracın ses kayıtları. 

-          Beyin dalgaları: Carl Sagan’ın daha sonra eşi olacak olan Ann Druyan’ın bir saatlik beyin dalgaları kaydı.

Voyager I, 1990 yılında güneş sisteminin güneşten en uzak gezegeni  (daha sonra astronomlar tarafından gerekli özellikleri taşımadığı gerekçesiyle gezegenlikten çıkarılan) Pluton’un yanından geçti ve 2004 Kasım ayında Güneş Sistemi’ni terk etti. Halen dış uzayda yolculuğuna devam ediyor.

Peki Voyager neden bu yolculuğa çıktı? 1969'da Ay yürüyüşü yapan ABD'liler o yıldan 1977’ye kadar Vietnam'da bataklığa gömülmüşler, bir yandan yaşanan petrol krizi sonrasında ekonomilerini nasıl düzeltebileceklerinin yolunu ararken öte yandan 1968 sonrası başlayan değişim umudunun sona ermesiyle yaşadıkları depresyonu atlatma derdindeler. Devam eden uzay yarışında belki de o günlerin popüler bilimkurgu dizisi Star Trek’in (Uzay Yolculuğu) yarattığı heyecanla, insansız bir uzay aracıyla yeni dünyalara ulaşmak sevdasına düştüler. Zamanın saykodelik yapısı içerisinde Pink Floyd’un 1975 tarihli Shine on You Crazy Diamond şarkısından alıntı yapacak olursak çılgın bir elmas gibi parlayan yıldızlara ulaşmak belki de yaşanılan Soğuk Savaş ortamı içerisinde daha çekici geliyordu insanlara. Jim Morrison’ın 1967 tarihli The End şarkısında da vurguladığı üzere yıllar önce yapılan planlar, kurulan hayaller artık anlamsız hale gelmişti. Biraz bugünlere benziyor gibi. Bu benzetmeyi yapan sadece ben değilim sanırım. Çünkü yazının başında bahsettiğim müzik videosunu çeken Warren Fu, The Strokes’un You Only Live Once (Sadece Bir Kez Yaşarsın) şarkısında Voyager’ı hatırlatıyor. Yaklaşık bir ay önce yayınlanan şarkının klibinde dünya, nükleer bir savaş sonrasında yok olurken Voyager nihai hedefi olan Sirius gezegenine ulaşıyor. Grup bahsettiğimiz altın plağın içerisinde yer alan (gerçekte yer almıyor) şarkılarını seslendiriyorlar bu sırada. Kurak toprakların üzerinde, hiçbir  canlının yaşamadığı bir ortamda. Müzik videosunda yönetmen ve grup üyeleri bir yandan aktif görevi yani enerji kullanımı 2020'de bitecek olan Voyager'a selam çakarken öte yandan klibi izleyenleri şarkının başlığında (Sadece Bir Kez Yaşarsın) olduğu gibi uyararak duyarlılığa davet ediyor. Elimizde sadece bir gezegen ve yaşanabilecek sadece bir ömür var. Her ikisi   için de görünen o ki henüz bir alternatifimiz yok. Dolayısıyla (en azından yeni bir dünya keşfedene kadar) elimizdekilere yani yaşama ve dünyaya sahip çıkmalıyız.

1.Görsel https://twitter.com/JanetPhD/status/321977798904393728 adresinden alınmıştır.

2.görsel http://voyager.jpl.nasa.gov/spacecraft/images/golden_record_cover.gif adresinden alınmıştır.

The Strokes grubunun müzik videosu bu bağlantıdan izlenebilir: http://www.youtube.com/watch?v=g72TaYWG4Sg

Voyager uzay araçlarında taşınan altın plak kaydının tamamı bu bağlantıdan izlenebilir:

https://www.youtube.com/watch?v=ROMKbthmyOU