Mehmet Yakın

30 Ekim 2013

Banksy'den New York sokaklarında gerilla harekâtı

İngiltere’nin Bristol kentinden dünyaya açılan sanatçı 1992’den günümüze kadar özellikle memleketi İngiltere olmak üzere dünyanın çeşitli köşelerinde birçok grafitti çalışmasıyla sesini duyurdu.

“İçeride, stüdyoda boyanmış bütün resimler,

asla dışarıda yapılmışlar kadar iyi olamayacak” 

                                     Paul Cezanne

 

Sting, An Englishman In New York şarkısında “Ve ben konuştuğumda aksanımdan bunu anlayabilirsiniz. Ben bir İngiliz erkeğiyim New York'ta” sözleriyle içinde bulunduğu toplumda yaşadığı yabancılaşmayı vurgular. Bugünlerde başka bir İngiliz, New York’ta aksanıyla kendini gösteriyor. Grafitti eserleriyle dikkat çeken ünlü İngiliz sanatçı (aktivist, yapımcı ve ressam) Banksy ya da bilinen adıyla Banksy (çünkü gerçek adı bilinmiyor) bugünlerde ABD’nin New York kentinde bir dizi gerilla çalışmaya imza atıyor. Ünlü ressam Paul Cezanne’ın sözünden hareketle “Better Out Than In” (Dışarısı İçeriden Daha İyi) başlığıyla New York çalışmalarını duyuran sanatçı geçmişte hem içeride (sergi salonları, müzeler vb) hem de dışarıda birçok çalışmasıyla dikkat çekmişti. İngiltere’nin Bristol kentinden dünyaya açılan sanatçı  1992’den günümüze kadar özellikle memleketi İngiltere olmak üzere dünyanın çeşitli köşelerinde birçok grafitti çalışmasıyla sesini duyurdu.

2010 yılında yapımcı olarak imza attığı ve  sanatın tüketim şeklini ve pazarlanmasını eleştirdiği Exit Through The Gift Shop (Hediyelik Eşya Dükkanından Çıkış)  adlı belgesel, aynı yıl Oscar’da en iyi belgesel adayı olmuştu. Filistin’de İsrail tarafından yapılan duvar üzerine yaptığı çalışmalarla, savaş konusuna dikkat çeken sanatçı, Filistin’den sonra, kapitalizmin başkenti New York’ta yaptığı çalışmalarda özellikle tüketim toplumu,  cinsiyet ayrımcılığı, doğa ve yine savaşa dikkat çekiyor. Her gün bir çalışmasını sosyal medya (www.banksyny.com) üzerinden duyuran sanatçı, sosyal medyanın sanatçının sesini duyurma aracı olarak etkili kullanımının örneğini veriyor. Sadece bu etkinlik için 1 Ekim 2013 tarihinde açılan Facebook sayfasını halihazırda 11.230 kişi takip ediyor, 30.000’i aşkın kullanıcı ise bu sayfa hakkında Facebook üzerinde konuşmuş ve paylaşımda bulunmuş.

Ekim ayı boyunca gerek duvarlar üzerinde yaptığı çalışmalarla gerekse mobil araçları kullanarak yaptığı çalışmalarıyla dikkat çeken sanatçının odaklandığı temalar ise, New York denildiğinde ilk aklımıza gelen konular; 11 Eylül, kapitalizm, modern kent yaşamı, ve şehrin kalabalığında yalnızlaşan insan.

Sanatçı New York çalışmalarını yayınladığı web sitesini adeta bir modern sanat müzesi gibi tasarlamış. Yüksek çözünürlükte yayınlanan video art çalışmalar ve resimlerin yanı sıra isterseniz siteye yerleştirilen ses kayıtlarıyla çalışmalar hakkında bilgi de alabiliyorsunuz. Banksy gerilla çalışmalarıyla sanatçı yönünü sergilerken aynı zamanda verdiği mesajlarla göğüs göğse çarpışmayı sevdiğini gösteriyor. Sanatçı muhtemelen yaptığı çalışmaların önüne isminin geçmemesi için kendini saklarken, eserlerini mesaj vermek istediği veya açığa çıkarmak istediği kişi ve kurumların tam karşısına yerleştiriyor.

Örneğin, yine New York’ta yaptığı çalışmalar arasında yer alan ve 16 Ekim 2013 tarihinde internet üzerinden yayınlanan çalışmasında, tüketim toplumunun en bilindik kahramanlarından bir tanesi olan McDonald’s figürü Ronald McDonald’ı eleştiriyor. Bu çalışmada, Ronald MacDonald’ın fiberglas heykelinin ayakkabısı gerçek bir insan tarafından temizleniyor. Banksy çalışmayı yayınlarken yaptığı açıklamada, performansın New York’ta çeşitli MacDonalds’ şubeleri yakınlarında Ekim ayı boyunca tekrarlanacağını duyurdu.

Sanatçı eserlerini, satılmadan önce sergilerken bir yandan kendisinin daha doğrusu eserlerinin birer meta haline gelmesini eleştirmekten kendini alamıyor. 

13 Ekim tarihinde sokağa tezgah açan sanatçı, orijinal Banksy imzalı çalışmalarını 60 dolardan satışa çıkarttı . Daha önceki çalışmalarının reprodüksiyonları olan çalışmaları sadece birkaç saatliğine satışa çıkartan sanatçının geçmişte duvara yaptığı çalışmaları –eserin bulunduğu duvarın sökülerek- çeşitli açık arttırmalarda veya internet üzerinden satışa çıkartıldığı biliniyor. Yine sanatçı tarafından yapılan Ballerina with Action Man isimli heykel, 2007 yılının Şubat ayında Sotheby’s müzayede salonunda yapılan bir açık arttırmada 96.000 İngiliz Pound (300.000 Türk Lirası) karşılığında alıcı bulduğunu da hatırlayalım.

Banksy’nin kapitalizm kalbinde yaptığı eleştirel çalışmaların yine kapitalizme hizmet ettiği aşikar. Modern sonrası fakat yine modernle bağlantılı bir dönemde yaşıyoruz. Bu dönem içerisinde modernizme ait bütün çarklar dönmeye devam ederken, çarkların durmasına veya yavaşlamasına neden olacak unsurlar, toplumsal kaygılar bir şekilde öğütülerek ve de açığa çıkartılıp, bilinçaltında rahatlama sağlanarak modern sürecin ömrünün uzatıldığını söylemek mümkün. Nietzsche’nin “Beni öldürmeyen şey güçlü kılar” sözü ister istemez yeniden akla düşüyor; tabii ki modernizmin postuna bürünerek yaşamaya devam etmesi, sürecinin ezeli olmasa bile ebedi hale gelmesi bu mottonun -öldürmeyecek şekilde- devamlılığına bağlı.

Banksy tarafından New York’ta yapılan çalışmalar şehre olan ilginin daha da artmasına sebep olacak ve modern sanatlara ilgi duyan özellikle grafitti konusunda “açlık” çeken kitleler şehri ziyaret ederek, modern dönemin başkentini aynı zamanda bir açıkhava müzesi olarak tüketecekler. Tıpkı Cezanne’in sözünde olduğu gibi, ne de olsa “İçeride, stüdyoda boyanmış bütün resimler, asla dışarıda yapılmışlar kadar iyi olamayacak”.

Banksy’nin hakkını Banksy’e vererek yine Sting’in yazının başında belirttiğimiz şarkısından bir dizeyle bitirelim; “ve eğer, birilerinin söylediği gibi, bir adamı adam yapan davranışları ise, o zaman bu adam günün kahramanıdır.”