Mehmet Y. Yılmaz

20 Mart 2025

Demokrasi tramvayının son durağı!

Erdoğan’ın bu gidişi durdurabilmesi de bundan sonra karşısına aday olarak “odun” çıksa seçimi kazanabilmesi de mümkün değil. Artık seçim kazanabilmesi için ya karşısına çıkacak her adayı dünkü yöntemlerle bertaraf edecek ya da seçim yaptırmayacak

Uzun süredir beklenen şey gerçekleşti ve Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında seçime giremesin diye planlanan operasyon yapıldı.

Operasyonun bundan sonraki aşaması muhtemelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı hedef alacak.

Erdoğan’ın Yavaş’tan da en az İmamoğlu kadar korktuğunu biliyoruz.

Bunca sene siyaset yapıp da bu tür operasyonlarla seçim kazanıp, iktidarda kalabileceğini düşünmesi gerçekten ilginç.

Demek ki iktidar hırsı, insanın görme ve düşünme yetisini de doğrudan etkileyebiliyormuş.

Erdoğan şu an için bunun farkında değil belki ama 19 Mart 2025 tarihi Türk siyasi tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturacak.

Yıllar sonra torunlarının ve taraftarlarının utançla hatırlayacakları bir sayfa!

Bugün için kazandığını düşünüyor ama bundan sonrası yokuş aşağı, ben söylemiş olayım.

Bu gidişi durdurabilmesi artık mümkün değil, bundan sonra karşısına aday olarak “odun” çıksa Erdoğan’ın seçimi kazanabilmesi mümkün değil.

Atı alıp Üsküdar’ı geçmek için tasarlanmış hilelere başvurulmazsa tabii.

Artık seçim kazanabilmesi için ya karşısına çıkacak her adayı dünkü yöntemlerle bertaraf edecek ya da seçim yaptırmayacak.

Kim bilir, belki de uzun süredir planlanan bir sivil darbenin öncüsüydü dünkü operasyon.

Bugünden sonra hukuk üzerine konuşmak, kanunlarımıza göre öyle değil de böyle olmalıydı demek çok anlam ifade etmiyor.

Şu anda Türkiye’de demokrasiye kastetmiş bir ekip var ve bu ekip kendinden önceki askeri darbecilerin bile akıl edemediklerini yapmakta bir an bile tereddüt etmiyor.

Düşünün ki dün yaşadığımız şey “tek parti döneminin milli şefi” İnönü’nün bile aklına gelmemişti.

Bütün devlet gücü elindeyken serbest seçimlerle iktidarı gönül huzuruyla devreden İnönü’nün büyüklüğünü bir kez daha hatırlayalım.

12 Eylül darbecileri bile seçimi kazanacağını gördükleri Turgut Özal’ı, bir uyduruk suçlamayla seçime girmekten menetmeyi akıl edememişlerdi.

Böyle şeyler eski Sovyet cumhuriyetlerinde, İran’da, Saddam’ın Irak’ında, Esad’ın Suriye’sinde yaşandı.

Şimdi listeye bir de “Erdoğan’ın Türkiye’sini” ekleyeceğiz demek ki.

Böylece bir eski tartışmanın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz: İslamcıların iktidarda olduğu bir ülkede demokrasi hayal etmek mümkün değil.

İktidara gelmeyi bir kere başardıklarında tramvay son durağa gelene kadar her şeyi zorluyorlar.

Öyle görünüyor ki Erdoğan’ın bir zamanlar söylediği gibi demokrasi tramvayı artık son durakta.