Sabah gazetesi zihin okuma haberciliği yaparak çığır açmıştı ya şimdi de bazı yazarları da zihin okuma yorumculuğuna soyundu. Onlar da kendi alanlarında çığır açtı!.
Önce zihin okuma haberciliğini hatırlatayım. Ayasofya'nın açılacağı günlerde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Kendisine Ayasofya'ya gidip gitmeyeceği soruldu, o da 'Muharrem bey herkes adına gider' yanıtını verdi.
İki gün sonra iktidarın gazetesinde dev bir haber: 'Sen domuz eti ye, biz Ayasofya'ya namaza gideriz'.
Kim söylemiş?
Muharrem İnce.
Kime söylemiş?
Canan Kaftancıoğlu'na.
Söylemiş mi?
Hayır, düşünmüş. Gazetede haberin içinde söyledi demiyor, düşündü diyor. Yani düşüncesini okumuşlar.
Zihin okuma haberciliği yapan gazetenin yazarları şimdi de zihin okuma yorumculuğunu başlattılar.
O da şöyle oluyor.
Herhangi bir konuda muhalefete çakacaklar, muhalefeti yaftalayacaklar ya. Olumsuz bir düşünce üretiyorlar, onu senaryolaştırıyorlar. Söylenmiş gibi pazarlıyorlar.
Şu cümlelerle piyasaya veriyorlar.
Muhalif kesimden bir arkadaşımla sohbet ederken.
İktidardan haz etmeyen biriyle ayak üstü sohbet ederken.
Muhalefet partisi (genellikle CHP oluyor) içinden aldığı bilgiye göre.
Atatürkçü ama muhalefetin her şeyi eleştirmesinden rahatsız olan kişilerin bana aktardığına göre.
Bu cümleden sonra yazar kafasından geçenleri yazıya döküyor, sonra da ağır bir dille eleştiriyor.
Dün okuduğum bir yazıdan küçük bir alıntı.
"Geçen gün bu tayfadan biriyle ayaküstü laflıyorum... Dedim ki... "Doğalgaz keşfine sevinememek, hatta küçümsemek nasıl bir vatan düşmanlığıdır?" Tepkisini bekliyorum... Gayet sakin biçimde "Bakalım, çıkartabilecek miyiz gazı? Rusya'yla da aramızda bir arıza çıkmaz umarım" demez mi! Altını çize çize seslendirdiğim "vatan düşmanlığı" kelimelerini ise işitmedi bile."
Yazının sonrası malum. Bunlar hep böyledir. Aynı gemide değiliz.
İktidar yandaşlarının 'ya biat et, ya terk et' demedikleri kaldı diyeceğim ama aslında diyorlar da!..
Peki 'tayfa' dediği kim? O tayfadan olan yazar arkadaşımızın ayak üstü lafladığı da kişi kim?
Aslında böyle biri yok.
Üretim. Yazar bunlar bu cevabı vermeli diye düşünmüş üzerine yazı kurgulamış. Oturup bir güzel eleştirmiş eleştirmekle de kalmamış resmen aşağılamış!..
Zihin okuma haberciliğinden sonra, zihin okuma yorumculuğunda da geldiğimiz son nokta burası.
Bakalım daha neler göreceğiz?