İktidar şu gerçeğin farkında mı bilmiyorum, yaptığı açıklamalar geniş kitleler tarafından kabul görmüyor, inandırıcı bulunmuyor, kuşkuyla karşılanıyor.
Koronavirüs meselesine geleceğim.
Öncesi var. İdlib’de 36 askerimiz şehit edildi. Sosyal medyada veya kahve sohbetlerinde tek soru şuydu: "İktidar gizliyor galiba çok fazla şehidimiz varmış. Şehitler 100’ü açmış gizliyorlarmış!"
İnsanlar doğru haberi nasıl bulacak?
Twitter mecrasında yazılanlar tatmin etmiyor. Kahir çoğunluk, bu mecraların manipülasyon için kullanıldığını, algı operasyonlarının merkezi olduğunu, trollerin işgal ettiğini biliyor.
Ee, doğru bilgi nereden gelecek?
Tarafsız ve özgür medyadan.
İktidarı eleştirme cesareti gösteren medyadan.
AKP’lisi, MHP’lisi dahil herkes herhangi bir mesele olunca doğru bilgiye ulaşmak için kanal değiştiriyor. O güne kadar izlediği TV’ye, takip ettiği internet sitesine, okuduğu gazeteye güvenmiyor.
Doğruyu muhalif dedikleri yayın organlarında arıyor.
Onlar da şehit sayımızı 36 diye veriyorsa, "Tamam doğruymuş" diyor. Her gün okuduğu gazeteye, izlediği haber kanalına inanmıyor.
Koronavirüs meselesinde de aynısı oldu. Sağlık Bakanı tek vaka görüldüğünü açıkladı, insanlar tatmin olmadı.
İşin gerçeğini öğrenmek için T24 gibi, Halk TV gibi özgür ve muhalif medyaya başvurdular. Onlarınyayınlarını takip ettiler, onların ne dediğe itibar ettiler. (Güvenilir yayın organlarının sayısı çok değil. Üç dört TV, beş altı internet sitesi, iki üç gazete diyelim.)
Neden mi?
İktidara yakın medyanın gerçeği yansıtmayacağını, Saray’daki bazı yetkililerin telkiniyle sansür mekanizmasının çalıştığını artık AKP tabanı da biliyor.
Abartıyorsun, haksızlık yapıyorsun böyle şey olur mu demeyin.
İktidara yakın medya Cumhurbaşkanı’nın sözlerini bile sansürledi, iktidar ortağı Bahçeli’nin açıklamalarını makasladı.
Örnek mi?
Geçen ay Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir'de otoyol açılışı şöyle demişti: "Gayrimeşru Hafter'e karşı, ücretli lejyoner Hafter'e karşı, kahraman askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu'ndan ekiplerimizle oradayız Tabii birkaç tane şehidimiz var ama şunu da söyleyeyim ki birkaç şehidin karşılığında da 100'e yakın lejyonerleri etkisiz hale getirdik. Şehitler tepesi boş kalmayacak."
İktidarcı gazeteler Cumhurbaşkanı’nın bu sözünü sansürledi.
Örnek mi?
10 gün kadar önce MHP lideri Bahçeli partisinin grubunda yaptığı konuşmada aynen şöyle dedi:
"27 Şubat'ta (36 askerimizin şehit olduğu saldırı) rejim uçaklarının arasında bal gibi Rus uçakları da vardı ve ölüm saçmışlardı. Kimi kandırıyorlar, neyi kandırıyorlar? Putin varmak istediğimiz yer neresidir?"
İktidarcı medya bu sözlere de yer vermedi.
Genel kanı şu: Liderlerin ağzından çıkan, televizyonlardan canlı yayınlanan sözlerini sansürledikten sonra şehit sayısını da doğru yansıtmazlar , Koronavirüs'ün bulaştığı hasta sayısını da!
Bu sebepten olsa gerek insanlar doğru bilgi almak için özür medyayı izlemeye başladı.
İktidar Koronavirüs'ün yarattığı paniği atlatmak istiyorsa, virüs salgınıyla mücadelede başarılı olmak istiyorsa muhtaç olduğu tek kaynak var.
Özgür, iktidara bağımlı olmayan medya.
Paniğin panzehiri diyebilirim.
Çünkü siyasal görüşü ne olursa olsun insanlar bu gibi büyük çalkantılarda onların söylediklerine itibar ediyor.
İşin gerçeği şu: İktidar, daha doğrusu Cumhurbaşkanı kendine muhalefet ettiği için kızdığı, özgür medyaya muhtaç.