Ortada seçim kararı yok, tarihi de yok ama en çok merak edilen ittifakların durumu. Çünkü partiler stratejik hamleler yapmaya başladı.
Mesela, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener "Benim görüşüm, onlar adına konuşmaktan çekiniyorum" dedi ama gidişatı ifşa etmiş oldu. Görünen o ki, seçime CHP, İyi Parti, Saadet, DEVA ve Gelecek Partisi ittifak çatısı altında girecek.
HDP ittifak dışı… O ittifak dışında tek başına yarışacak.
Nerede?
Yasama oranının seçiminde… Seçimde yine önümüze iki oy pusulası konulacak. Birinde yasama organını belirleyeceğiz, ötekinde tek kişilik yürütmeyi (hükümeti).
Yasama organı seçiminde verilen oy, çıkarılan milletvekili sayısı ittifaka yazılıyor, sonra ittifak içinde dağıtılıyor.
Her parti gücü kadar pay alıyor. Bu yüzden Meclis'in yapısı belirlenirken HDP'nin ittifak içinde yer almaması, tek başına seçime girmesi önemli bir sorun değil.
Aslına bakarsanız HDP yönetimi de ittifakın içinde yarışa katılmak istemez. HDP'nin güçlü olduğu yerler de, kemikleşmiş seçmeninin sayısı da aşağı yukarı belli…
Gücünü göstermek veya sınamak isteyecektir.
Şu an itibariyle muhalefet cephesinde 5 partili ittifak+ HDP en gerçekçi formül olarak masada duruyor.
Tabii, Mustafa Sarıgül'ün Türkiye Değişim Partisi ile Muharrem İnce'nin Memleket Partisi de var. Onların ne yapacağı henüz belli değil. Ama sonuç itibarıyla onlar da parlamenter rejimden yana. Onlar da iktidardan memnun değil, onlar da gidişatı iyi görmüyor.
Millet İttifakı'na katılırlar mı veya beşli ittifak onları yanına ister mi bilemem…
Bana şimdilik uzak ihtimal gibi duruyor.
Soru şu: Bu partileri bir arada tutan ne? İttifakın amacı ne, hedefi ne?
Hedef: Meclis'te çoğunluğa sahip olmak, hatta referandum yoluyla da olsa Anayasa'yı değiştirecek güce ulaşmak.
Amaç: Türk usulü başkanlık modelini değiştirip yeniden parlamenter sisteme dönmek. Dönerken defolarından da kurtarmak.
Bütün partiler Anayasa değişikliği üzerinde çalışıyor, nasıl bir parlamenter sistem istediklerini ortaya koyacaklar.
Akşener 26 Mayıs'ta partisinin grup toplantısında önerdikleri modeli açıklayacağını ilan etti. İlk tepki Ali Babacan'dan geldi. Babacan "Ortak çalışarak açıklansa daha iyi olurdu" diye hafif sitem etti ama "Açıklandıktan sonra oturup konuşuruz" da diyerek sorun etmeyeceklerini belirti.
Bu arada sızan bilgilere göre Akşener, Devlet Bahçeli'nin yaptığı gibi yeni bir Anayasa açıklamayacak, nasıl bir sistem istediklerini temel yaklaşımları ortaya koyacakmış.
Yani müzakereye açık olacak.
Önceki akşam Kemal Kılıçdaroğlu ve Akşener'in iftarda buluşması, baş başa konuşmaları klasik ramazan ritüelinin ötesindeydi. İttifakı ve topluma sunacakları Anayasa değişikliğini ele aldılar. Parlamenter sistemin ana hatlarını görüştüler.
Muhalefet cephesinde durum böyle. İktidar cephesinde de farklı değil. MHP stratejik hamlesini yaptı. Bahçeli 100 maddelik Anayasa teklifini AKP'nin önüne koydu.
MHP'nin önerisi AKP açısından sıkıntılı!
Çünkü MHP Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin daraltılmasını istiyor. Yasama organının daha fazla güçlendirilmesinden yana. Yüksek yargı organlarına üyelerin Meclis tarafından belirlenmesini, antlaşmaların onaylanması ve kaldırılmasına karar verme yetkisinin Meclis'te olmasını istiyor.
Bu da akla Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla çıktığımız İstanbul Sözleşmesini getirdi. Uluslararası sözleşmeden tek kişinin kararıyla çıktık.
Ayrıca akla Meclis Başkanı'nın Cumhurbaşkanı'nın Montrö sözleşmesinden bile çıkma yetkisine sahip olduğu söylemesini getirdi.
MHP başka ne istiyor? Başkanının yardımcıları da seçimle işbaşına gelsin, bakanlar Anayasal statüye kavuşsun (Meclis'e karşı da sorumlu olsunlar mı diyorlar orası daha belli değil) Merkez Bankası'nın bağımsızlığının Anayasal teminat altına alınmasını istiyor.
Belli ki, Bahçeli Merkez Bankası rezervlerinin Maliye ve Hazine Bakanı tarafından sorgusuz sualsiz kullanılmasından rahatsız. Sorulduğunda "128 milyar dolar kasa da duruyor" diyor ama durmadığını, çarçur edildiğini biliyor.
AKP teklifi aldı, okudu kenara koydu. Yanıt daha gelmedi.
AKP de kendi teklifini açıklayacak. Sonra MHP ile masaya oturacaklar veya önce oturup anlaşacaklar sonra yeni Anayasa ile ne istediklerini duyuracaklar.
Anlaşılan o ki seçimin ana konusu rejim tartışmaları olacak. Ama bunun kadar önemli bir konu daha var…
Cumhurbaşkanı (devlet başkanı) görevini de üstlenecek tek kişilik yürütme kim olacak?
Cumhur İttifakı'nın adayı belli; Erdoğan.
Millet ittifakı ne yapacak?
Bu konu yarına…