Siz bakmayın doların beş buçuk, Euro'nun altı liranın çok üstünde olduğuna... Siz bakmayın memura, işçiye enflasyon oranında zam vermemek için sekiz takla atıldığına... Biz bakmayın devletin iki yakasının bir araya gelmediğine...
Biz harbi zengin ülkeyiz... Almanya'dan da zenginiz, Norveç'ten de , İsviçre'den de... Hatta ABD'den bile... Gerçi kasamız tam takır ama çok zengin ülkeymişiz gibi davranıyoruz... Cebimizden dolarlar fışkırıyormuşuz gibi davranıyoruz...
Soruyorum...
Hangi ülke tıkır tıkır işleyen havaalanının kapısına kilit vurup gider milyarlarca dolar harcayıp yenisini yapar?
Almanlar yapmaz... Fransızlar da yapmaz... Biz yaptık... Avrupa'nın en iyi üçüncü havaalanının kapısına kilit vurduk, çürümeye terk ettik... Yerine devasa havaalanı yaptık... Üstüne üstlük havaalanı yapılmayacak yere... Hava koşullarının uygun olmadığı yere...
Sonuç?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı açıkladı; ilk 76 günde 179 uçak pisti pas geçmek zorunda kalmış...
Havacılıkta rekor!..
13 uçak da kötü hava koşulları nedeniyle İstanbul Havaalanına inememiş... Durun daha bunun bir de kışı var, ayazı var, Karadeniz'den gelecek olan sert rüzgârlı günleri var...
Peki bu durumu bile bile oraya niye yapmışız?
Bakan söyledi; düşük kamulaştırma maliyeti nedeniyle orası seçilmiş... Mevsim geçişlerinde o bölgede kötü hava koşulları olacakmış... Uçak trafiğinde uzun süreli beklemeler, pas geçmeler, başka alana yönlendirmeler kaçınılmazmış... Yani İstanbul uçağına bilet aldığınız zaman İstanbul'a gelemeye bilirsiniz... Doğru Çorlu'ya... Oradan otobüslerle İstanbul'a...
İstanbul'un yeni havaalanı da bizim yeni rejim gibi... İktidar ben yaptım oldu dedi, olmadığı yürümediği kısa sürede ortaya çıktı... Kimse memnun değil... Ne yolcu memnun, ne pilotlar memnun, ne işletmeler memnun, ne çalışanlar memnun...
Atatürk Havaalanı uykuda... Haa şimdilik kargo uçakları iniyor... Bir de Cumhurbaşkanı'nın uçağı... Bakanların özel uçakları da oraya iniyordur... Sahi Cumhurbaşkanı öve öve bitiremediği yeni havaalanını neden kullanmıyor?
Soru şu; bunca uyarıya rağmen oraya neden havaalanı yaptık? Şimdi diyecekler ki Yeşilköy yetmiyordu onun için...
Hayır, bu işin kılıfı...
THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Topçu kitabında yazdı... 2012 yılında dönemin Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım'a iki milyar dolarlık ek yatırımla bir pis daha yapalım 2030 yılına kadar sorunu çözelim demiş, Binali Bey kabul etmemiş...
Neden?
İşin içinde rant var da ondan mı?
Seçim öncesi bu soru Binali Bey'e soruldu; kamulaştırma bedeli yüksekti o yüzden demiş... Topçu; ' proje hazırdı, THY'nin mevcut binası yıkılacaktı o kadar, kamulaştırmaya gerek yoktu' diyor...
Yeşilköy'ün iklimini düşünün, havaalanı tıkır tıkır çalışıyordu... Yenisinde uçaklar ha babam pas geçiyor... Ya rüzgâr kesiyor, ya türbinans oluyor ya da kuş sürüleri uçaklara çapıyor... Dünyanın en önemli göç yolunun üzerine havaalanı yaparsak olacağı budur...
Zengin gibi davrandığımıza bir örnek daha vereyim mi?
Osmangazi köprüsünü yaptık... Gayet güzel... Geçiş ücreti 35 dolar artı KDV... Yılda 14 milyon 600 bin araç garantisi var... Hâlâ tam kapasiteyle çalışmıyor... İnsanlar 35 dolar artı KDV'yi ödeyemediği için ücret indirildi aradaki farkı devlet ödüyor... Bir de garanti araç farkı var... 2018'de 9 milyon araç geçmiş... Geçmeyen 5 milyon 600 bin araç için devlet geçmişlermiş gibi para ödemiş...
Osmangazi'de hal böyleyken Çanakkale'ye benzerini yapıyoruz... İkisi de aynı yere çıkıyor, Balıkesir üzerinden İzmir'e, Aydın'a, Muğla'ya... Durum şöyle olacak; İstanbul'dan çık Anadolu yakasına dön Osmangazi köprüsü üzerinden İzmir... İstanbul'dan çık Avrupa yakasına dön Çanakkale Köprüsü üzerinden yine İzmir...
Böyle bir saçmalığı, böyle bir ısrafı hangi devlet yapar? Ancak kasasından dolarlar fışkıran devlet yapar... Ancak parasını harcayacak yer bulamayan devletler yapar...
Onlar bile yapmaz ama!...
Çanakkale Köprüsü’nde de ücret 15 Euro artı KDV... Günde 30 bin araç garantili... 2022 de bitecekmiş... Günde 30 bin araç geçmesi mümkün mü?
Bu da Binali bey projesi...
Binali Bey de yapılanların savunulacak tarafı olmadığını görmüş ki; biz 2100 yılını düşündük demiş... Vay be... 2030 değil, 2050 değil, 2071 değil; 2100...
Vizyona bak, paranın bolluğuna bak!... 81 yıl sonrası için şimdiden yatırım yapmışız... Soruyorlar dolar neden beş buçuk lira... Bundan...
Bunlar sadece iki örnek... Onlarca örnek var... Parayı yıllardır betona gömüyoruz; sonra da Euro neden altı lira yirmi beş kuruş diye dertleniyoruz...