Mehmet Tezkan

11 Aralık 2019

Daha neler olacak, neler!

Bir kahin çıksaydı; İktidara yaranmak adına Gezi protestocularına tezgah kuran, itibarsızlaştırma kampanyası yapan yazarın gün gelecek sevgili iktidarı için bu satırları döşeneceğini söyleseydi...

"AK Parti 2001 yılında kurulurken, birisi kehanette bulunup 'Bu parti iktidara gelecek, uzun yıllar da iktidarda kalacak, hatta öyle güçlenecek ki hükümetler tarihinde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan iktidar gücüne kavuşacak, sonra bu partinin kurucuları arasında yer alan, bu partinin yükünü yüklenmiş Abdullah Gül, birikimleriyle, yetenekleriyle, bilgileriyle bu partiye güç ve itibar katan Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi isimler Erdoğan tarafından ‘yolsuzlukla, dolandırıcılıkla’ itham edilecekler' deseydi…

Aynı kahin 'Gün gelecek, devran dönecek, ‘Erdemliler Hareketi’ olarak yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için yola çıkan, topluma temiz siyaset vaadinde bulunan AK Parti’nin zayıf karnı yolsuzluklar, adaletsizlikler ve hukuksuzluklar olacak' deseydi… 

Aynı kahin devam etseydi ve 'Büyük hayallerle yola çıkan bu kutlu hikâyenin sonu sıkıntılı olacak. Reddettiği, eleştirdiği ne varsa aynısına dönüşecek' deseydi…

Kim inanırdı?

Ama oldu."

Bu satırları okurken ben de şunu düşündüm:

Bir kahin çıksaydı; İktidara yaranmak adına Gezi protestocularına tezgah kuran, itibarsızlaştırma kampanyası yapan yazarın gün gelecek sevgili iktidarı için bu satırları döşeneceğini söyleseydi...

Aynı kahin; Kabataş’ta 70-100 eldivenli, üstü çıplak bir grup türbanlı kadına saldırdı. Kadını bayıldı. Üç dört kişi üzerine idrarını yaptı. Bebeğini 3-4 metre öteye attılar. Olaya müdahale eden yaşlı adamı öldüresiye dövdüler şeklinde senaryo yazıp iktidara  koz vermek için gerçekmiş gibi pazarlayan kişinin yıllar sonra sevgili iktidarına bu ithamlarda bulunacağını söyleseydi...

Aynı kahin devam etseydi; Gezi eylemcilerine karşı mütedeyyin kesimi türban kışkırtmasıyla sokağa dökmek için bu yalana başvuran, iktidarın tetikçisi olmayı kabul eden, iktidarına zarar gelmesin diye  yalanlarla insanları karalamaktan çekinmeyen, gözünü karartan, yazarın çok değil altı yıl sonra kutlu hikâyenin sonu sıkıntılı oldu diye kalem oynatacağını söyleseydi...

Aynı kahin ısrarla; gözü iktidar partisinden başka hiçbir şeyi görmeyen, her gün methiyeler düzen yazarın gün gelecek aynı iktidarı yolsuzlukla, adaletsizlikle, hukuksuzlukla suçlayacak deseydi...

Kim inanırdı?

Ama oldu?

Daha neler olacak neler!