Haberlerden izlediniz mi? Dev askeri kargo uçağına maske, yüz kalkanı, tıbbı malzeme yüklendi. Uçak Washington’a uçtu.
Yardım kolilerinin üzerinde Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanlığı forsu vardı.
Türkiye’den ABD halkına hediye.
Bu hamlemizle havamızı attık, Türkiye ABD’ye yardım yollayacak kadar güçlüdür cakası sattık.
Kime karşı.
Kime karşı olacak; kendi kendimize!
Washington yönetimine hava atacak halimiz yok. Çünkü boş kasayla hava atılmaz.
Bir zamanlar kasamız doluydu. Dolu kasayla büyük devlet, emperyal devlet olma hayaline kapıldık. Ortadoğu’yu dizayn etmeye kalktık. Batağa saplandık. Ekonomiye kara delik açıldı.
Eş zamanlı olarak itibardan tasarruf olmaz felsefesinin cazibesine kapıldık. Büyük devlet olmanın yolu gösterişli devlet olmaktan geçtiğine inandık.
Bütün otoriter rejimlerin yakalandığı hastalığa biz de yakalanmıştık!
Kasanın veya kesinin ağzını açtık.
Bin odalı saraylar yaptık, uçak üstüne uçak aldık, yetmedi bir daha aldık, bir daha, bir daha... Uçak filosu kurduk. En büyük köprü, en geniş köprü, en uzun boğaz köprüsü, en büyük havaalanı, en büyük camii, en uzun tünel biz de olmalıydı.
Dört şeritli, beş şeritli otoyollar yapmalıydık.
AVM’lerle donatmalıydık kentleri. Gökdelenler dikmeliydik kentlerin dört bir yanına. Seyircisi olmasa da 40 bin kişilik statlar yapmalıydık her kente.
Bunları yaptık.
Havamız yerindeydi. Dünyanın bize gıptayla baktığına inanıyorduk. Avrupa Birliği’ni iplememeye başladık, Avrupa’yı yaşlı ve eski kafalı buluyorduk. ABD ve Rusya ile dans etmeye kalktık.
Lafı uzatmayalım. Mevzu dağılmasın.
Sonunda bir baktık ki "itibardan tasarruf olmaz" diye çıktığımız yolda kasa tam takır kuru bakır olmuş. İşsiz kalana can simidi olsun diye fonda biriktirilen parayı da yiyip bitirmişiz.
İşsizlik de almış başını gitmiş.
Ekonomi tökezlemeye başladığını fark ettik etmesine ama geç kalmıştık. Hemen ihtiyat akçesine saldırdık. Çünkü ondan başka kullanacak kaynak kalmamıştı. Onu da yedik bitirdik.
Sonunda Merkez Bankası rezervini eksiye düşürmeyi başardık.
Durumumuzun özeti bu.
Durumuz bu da içeriye karşı yine hava basmaya devam ediyoruz dışarıda ise durum artık farklı.
ABD’ye bir uçak dolusu malzeme neden yolladık? ABD’nin çok mu ihtiyacı var, ABD öldük bittik bize yardım diye kapımızda mı yatıyor?
Yooo. Washington’la arayı düzeltmek istiyoruz. Tıbbı malzeme yollayarak Jest yapıyoruz. Bu zor günde Amerikan halkının yanındayız mesajı veriyoruz. Teveccüh gösteriyoruz.
Neden?
Acilen dolara ihtiyacımız var.
FED (Amerikan Merkez Bankası) İngiltere’yi, Avrupa ülkelerini bizim gibi birçok gelişmekte olan ülkeyi swap kapsamına aldı. Türkiye’yi dışladı. Brezilya , Endonezya bu yolla ABD’den 60 milyar dolar aldı.
Biz de istiyoruz vermiyorlar.
Neden acaba!.
Maliye ve Hazine Bakanı dün dedi ki; 50’den fazla ülkeye yardım elimizi uzattık, büyük teveccüh oluştu. Bu teveccüh işbirliği ve yatırıma dönüşmesini bekliyoruz.
Daha çok bekleriz.
Hala anlamadılar. Siyaset ekonominin üzerinden elini ayağını çekmeden, Merkez Bankası bağımsız olmadan, hukuk devleti inşa edilmeden, her şeye karar veren tek adam rejimi son bulmadan yabancı sermaye gelmez.
Bırakın sermayenin gelmesini borç bile vermiyorlar. Ankara acilen borç para arıyor, bulamıyor.
Koronavirüs dilerim bize şunu öğretmiştir:
Demek ki; boş kasayla hava atılmazmış!
Demek ki; gösterişle, görkemli saraylarla, hamasi nutuklarla itibar olmazmış!