İktidara yakın ekonomi yazarlarını okuyor, yorumcularını dinliyor musunuz?
Berat Albayrak istifa edeli 1,5 ay oldu, şokunu hâlâ atlatamadılar. Hatırlarsanız istifa etti haberini dünyanın hatırı sayılır ajansları duyurmuş, iktidara yakın medya 24 saat sessiz kalmıştı.
Albayrak'ı destekleyen ekonomi yorumcuları hâlâ sessizliğini sürdürüyor. Belli ki şoku atlatamadılar. Ne diyeceklerine karar veremediler.
Sadece yorumcular değil, iktidara yakın gazeteleri yönetenler de, ekonomi şefleri de aynı durumda. Hatta TV kanalları da.
Aslında durumları içler acısı. Yıllardır Berat Albayrak'ın politikasına övgüler yağdırdılar; ekonomi sayfalarını her gün yeni bir müjde, her gün yeni bir başarı haberleriyle süslediler. Berat Bey ne derse manşet oldu, alkışlandı. Berat Bey'in tüm konuşmaları canlı yayınla verildi.
Faizler aşağıya çekilmişti ama enflasyonda tık yoktu. Çift haneli rakamda kalmakta direniyordu. TÜİK yüzde 14'ler seviyesinde tutmak için şapkadan tavşan bile çıkardı. Gerçek enflasyon ise sır gibi saklandı.
Dolar rekor üstüne rekor kırarken ne televizyonlar haber yaptı, ne gazeteler birinci sayfalarında yer verdi. Böyle bir şey olmamış gibi davrandılar.
Berat bey ve ekonomi yorumcuların ortak söylemi dengeleme süreciydi. Ekonomi dengelenme sürecinden geçiyordu dolara, enflasyona, işsizliğe, cari açığa bakmak eski Türkiye'nin alışkanlığıydı, ekonomiye yeni bakış, başka verilere bakmamızı söylüyordu.
Temel politika, temel söylem buydu.
Tabii ki, pembe manşetler için o başka veriler süslü rakamlarla servis edildi.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı döneminde kaç adet reform paketinin açıldığını herkes unuttu. Bakan'ın konuşmalarında kaç defa "bakın burası çok önemli" dediği meselenin ne kadar önemli olduğu ele alınmadı. Ekonomi medyasının büyük çoğunluğu çok önemli kabul etti!
Mesela, "bu yıl iki milyon kişiye istihdam sağlayacağız" sözü çok alkış aldı. Devrim niteliğinde sayıldı ama kimse yıl sonunda iki milyon istihdamı soramadı/sorgulayamadı.
Girin arşive iktidara yakın gazeteleri seçin, son iki yılın ekonomi sayfalarına tek tek bakın. Berat Bey'in hoşuna gitmeyecek tek haber bulamazsınız.
Tek bir ağır eleştiri içeren yorum okuyamazsınız.
"Türkiye uçuyor, kaçıyor, imrendiriyor, ekonomik sarsıntından güçlenerek çıkıyor, ihracat patladı, pandemiye rağmen turist yağdı, sağlık sistemimize hayran kalan Avrupalılar Türkiye'ye yerleşmek için kuyruğu girdi" haberlerinin dışında; sokağa, çarşı/pazara, piyasalara ait ciddi anlamlı, gerçekçi yorum göremezsiniz.
Merkez Bankası'nın (MB) sıfırı tükettiğini, rezervlerin eriyip bittiğini, eksiye düştüğünü bile haber yapan olmadı.
Berat Bey beklenmedik şekilde görevden ayrılıp iktidar (Erdoğan) ekonomi politikasında U dönüşü yapınca...
Yani kısa vadede faizi yükselterek kuru ve enflasyonu dizginleme yolunu seçince... Kamu bankaları kanalıyla enflasyonun altında kredi dağıtılarak tüketimi teşvik eden uygulamaya son verilince... Tüketimi kısmak için taksit sayısına sınır getirilince...
Yani Berat Bey'in uyguladığı politikadan 180 derece dönünce iktidarı destekleyen ekonomi medyası da sudan çıkmış balığa döndü.
Ne diyeceğini bilemedi.
Şaşırdı kaldı. Şaşkınlık hâlâ sürüyor.
Berat Bey'in uygulamalarını üstü kapalı eleştirerek tam tersini yapacağını söyleyen MB Başkanı Naci Bey'i eleştiremiyorlar. İçlerinden biri ima yollu adrese mektup yazdı ama görülen o ki, mektup adrese ulaşmadı.
Yarın Para Kurulu yeniden toplanacak; büyük ihtimalle politika faizi yeniden arttırılacak. Çünkü enflasyon zorluyor, Euro/dolar gözünü yaşına bakmam diyor.
Merak ediyorum; Berat Bey'in izlediği politikayı alkışlayanlar Naci Bey'in kararına ne diyecek?
Dikkat ettim: Berat Bey gittikten sonra artık ekonomideki şöyle başarılıyız, böyle iyiyiz haberleri yapılmıyor.
"Yeni ekonomi anlayışı budur, siz de bir gün anlayacaksınız" ukalalığına da son verildi. Çünkü ekonomi duvara tosladı.
İşleri zor. Naci Bey'in politikalarını övseler, o politikaların getirdiği sonuçları alkışlasalar bugüne kadar yazdıklarıyla çelişecekler. Üstüne üstlük bir dönem kankası imajı yaratarak caka sattıkları Berat Bey'e ayıp edecekler.
Naci Bey'in politikasını eleştirseler, yapılan yanlıştır deseler Cumhurbaşkanı'nı eleştirmiş olacaklar.
Hadlerine değil.
Durumları zor. Allah kolaylık versin.
İzliyorum bakalım bir yolunu bulup onlar da U dönüşü yapacaklar mı? Yapacaklardır mutlaka, bu sessizliği uzun süre taşıyamazlar.
Bu arada içlerinden biri "girizgah olsun" niyetine olsa gerek, satır arasında yeni dönemi normalleşme olarak tanımlamış.
Demek ki bir önceki dönem anormaldi!