Mehmet Tezkan

25 Aralık 2020

Akşener eve döner mi?

Merkez sağ güçlü bir lider, güçlü bir parti arıyor. İyi Parti "Ben buradayım, bana gelin" mesajları veriyor

Devlet Bahçeli hem Meral Akşener'e çaktı; küçük ve kurnaz hesabın içinde olmakla suçladı hem de "Dön evine bitsin bu çile" diye seslendi.

Çile!..

Akşener'in evine dönmediği için çile çeken kim?

Herhalde MHP'liler.

Herhalde MHP yönetimi.

Herhalde Bahçeli.

Bahçeli "Bitsin bu çile" derken çile çekenlerin kim olduğunu da açıklarsa seviniriz, öğreniriz, bilgi sahibi oluruz.

Neyse bu ayrı konu, biz asıl meselemize dönelim, başlıktaki sorunun yanıtını arayalım.

Akşener, altına kırmızı halılar (artık turkuaz oldu) serilse döner mi?

Akşener'in MHP'den neden koptuğu konusuna girmeyeceğim. Bin tane katakulli çevrildi. 700 delegenin iradesi yok sayıldı. Mahkemeler akla mantığı, hukuka sığmayan kararlar aldı.

Akşener, Bahçeli'nin karşısına çıktığı için, Bahçeli'nin koltuğuna aday olduğu için partisinden koparıldı.

(Bu arada parantez açayım. Bahçeli 23 yıldır partinin başında, Allah uzun ömür versin çeyrek yüzyılı da görür inşallah. Rusya, Çin, Kazakistan, Türkmenistan, Pakistan, Suriye gibi ülkelerde bu kadar uzun süre parti başkanlığı yapanlar var. Batı demokrasilerinde yok. Espriyi biliyorsunuz. Bahçeli'ye işin ne diye sorulduğunda MHP Genel Başkanlığı diyormuş!)

Akşener'in MHP'den kopması iyi oldu, Türkiye adına faydalı oldu. Bahçeli bin bir numara çevirerek Akşener'in önünü kesmeseydi, MHP'nin başına geçecekti.

Belki de MHP'nin, HDP karşıtlığı dışında hiçbir politika üretemeyen yapısına teslim olacaktı. O yapıyı değiştirmek için uğraşacaktı ama bariyerleri aşması zor olacaktı.

Belki de aşamayacaktı.

Gerçi, İyi Parti'yi de MHP tabanı üzerinde inşa etti ama kısa sürede merkez sağ partisi yapmayı başardı.

Birçok yazar/çizer Akşener'in toplumda karşılık bulduğunu, merkez sağ kulvarına oturduğunu, bu sebeple oy oranının medya sansürüne rağmen arttığını söylüyorlar.

Hemen örnek vereyim.

Cumhuriyet gazetesinin baş sayfasından yayımlanan "Olayların Ardındaki Gerçek" imzalı yazı, kurumun ortak aklını yansıtır, kurumun bakışını açıklar.

Bir dönem İlhan Selçuk kaleme alıyordu, vefatından sonra kim yazıyor bilmiyorum.

Ama bildiğim o sütun gazetenin bakışını yansıtır.

O köşede Akşener hakkında şu cümleler çıktı:

"Son anketlere göre Cumhur İttifakı'nda AKP ve MHP'nin oyları düşerken, Millet İttifakı içinde yer alan İyi Parti'nin oyları yükseliyor. Aynı doğrultuda Meral Akşener'in popülaritesi, halk katmanlarında benimsenmesi gün gün artıyor. Akşener, muhalefetin en güçlü cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkıyor. Akşener ve İyi Parti, bu oy yükselmesini hangi kesimden alıyor? Biraz MHP, biraz küskün AKP seçmeni ve özellikle eski merkez oyları yani eski ANAP, DYP gibi partileri benimsemiş olan kitlelerden ve CHP tabanından oy alıyor."

Cumhuriyet gazetesinde çıkan bu değerlendirme çok önemli değil mi?

Bahçeli haber kanallarına malzeme verdi, Akşener döner mi dönmez mi tartışması anında başladı.

Bana sorarsanız dönmez.

Çünkü dönüşü kendini inkar etmek olur.

İyi Parti'yi neden kurdu? Sadece Bahçeli'ye kızdığı için, sadece MHP'den dışlandığı için değil.

CHP-AKP arasında sıkışan seçmene üçüncü yolu göstermek için kurdu.

Merkez sağdaki büyük boşluğu doldurmak için kurdu.

Ben böyle gördüm.

Bugüne kadar da rotasından şaşmadı. Bahçeli kırmızı halı serecek diye şaşacağını da zannetmiyorum.

Merkez sağ güçlü bir lider, güçlü bir parti arıyor. İyi Parti "Ben buradayım, bana gelin" mesajları veriyor.

Gelin merkez sağ (İyi Parti) merkez sol (CHP) olarak bize katılanları da yanımıza alarak güçlendirmiş parlamenter rejime geçerek Türkiye'yi düzlüğe çıkaralım, eski itibarına kavuşturalım, diyor.

Hedefi bu.

Önemli bir ayrım daha var.

Bahçeli, tek adamın ülkeyi yönetmesini savunuyor.

Akşener, ortak aklın devreye girmesini istiyor.

Akşener MHP'ye dönmez.