İrfan Yalın

13 Ekim 2019

Her pul bir ansiklopedi maddesidir

Pul, ülkelerin bağımsızlığının ve siyasi egemenliğin göstergesidir

Posta tarihi ve pulun ortaya çıkış sürecini anlattığım önceki yazılarımda, pulla gönül bağı kurmuş belli bir yaşın üstündeki takipçilerim kendilerini ilgilendirecek satırlar bulmuşlar. Pulla haşır neşir olmayan yeni nesil tarafından da öylesine çok soru soruldu ki, bu yazımı da aynı konuya ayırmaya karar verdim. Fakat baştan söyleyeyim, bir değil, on yazımı da pul konusuna ayırsam, yine de tüm detaylarını açıklamaya imkân bulamam; ne satırlar yeter, ne de bilgim…

Pul, mektup, posta kartı, gazete, paket ve burada yazmayı unuttuğum diğer posta hizmetlerinin parasının ödenmesi karşılığı alınan bir çeşit makbuz. Ön yüzünde ait olduğu egemen ülkenin adını, siyasi-kültürel-tarihi olaylarını, güzel sanatlarını, coğrafyasını, bitki örtüsünü, tanıtmak istediği bölgelerini, önemli yıl dönümlerini, toplantıları, ünlü isimleri gösteren grafik ve farklı motiflerle basılmış bir şey; pul. Çok yaygın şekliyle dikdörtgen olsa da bazen kare, üçgen ya da farklı geometrik serbest şekillerde tasarlanabiliyor. Arkası yapışmaya hazır olarak zamklı, tabaka halinde basıldığından kenarları kolay kopartılması için dantelli kâğıt parçası.

Denilebilir ki, dünyada bağımsız devlet olma hayali kuran her topluluğun hayal ettiği şeydir, "pul basmak". Bir ülkenin pul basabilmesi, daha doğru bir ifade ile bastığı pulunun uluslararası dolaşımda yer alabilmesi, o ülkenin egemen olmasının bir göstergesidir. Pulların tedavüle çıkarılması ancak ve ancak devletler tarafından gerçekleştirilebilir. Kısacası pul, bayrak gibi, milli marş gibi bir egemenlik nişanıdır.

Pulların üzerinde siyasal telkinler, ideolojik mesajlar, dini yaklaşımlar, anlaşmalar, toplumsal olarak duyulan kaygılar da yer alır. Rejim değişiklikleri, darbeler, ülkeler arasındaki iş birlikleri, liderler, yazarlar, telkinler, güç gösterileri ve propagandalar pullardan okunabilir. Akla gelebilecek her alandaki spor faaliyetleri, sanatçılar ve eserleri de pullara konu olurlar. Halk sağlığı, çevreye olan duyarlılık, toplumsal yaşam kurallarıyla, sosyo-kültürel farkındalıklar, orta - uzun vadeli devlet politikaları pullar üzerinde görülürler.  


Hatay Millet Meclisinin, 29 Haziran 1939'da oy birliği ile Türkiye'ye katılma kararı alması sonrasında, Hatay Devletinin basılı pulları sürsajlandı ve Anavatana katılması filatelik olarak da tüm dünyaya ilan edildi.

Ülkelerin sevinçleri, üzüntüleri, yasları, işgal edilmeleri de pullardan okunabilir. Bir ülkenin başka bir devlet tarafından işgal edilmesinin ilanı hemen merkez Bankasına girilip kasada bekleyen pullarının üzerine basılacak damga ile duyurulur. Merkez Bankasının kasalarında bulunan pulları çıkarıp da, üstlerine önceden hazırlanmış damgayı basmak, işgalin son aşamasıdır. O saatten sonra, pulları damgalanan yani sürsajlanan ülke için statü değişir.

Pul basımı, kurallar bütünü. Yıllar içinde, uluslar arası alanda, pulun basımı ve tedavüle çıkması konusunda çok kere düzenlemeler yapılmış, her ülkeyi bağlayacak kararlar alınmış. Pulun üzerinde basım yılı, varsa amacı, tasarımında taşıdığı resim veya şekiller hakkında aydınlatıcı bilgiler kısaca yer almalı. Ait olduğu ülkenin ismi ve o ülkenin para birimine göre değeri yazılmalı. Bunun sadece bir istisnası var; o da İngiliz Devletinin bastığı pullar.

İngiltere, pul basan ilk ülke olması dolayısıyla, pullarının üzerine ülke adını yazmak zorunda değil. İngiltere pullarında, ülke ismi yerine, pullarının sağ veya sol üst köşelerinde ait olduğu zaman döneminde iktidarda olan kral veya kraliçenin portre silueti bulunmakta.

Pul biriktirmek yürek işidir

Pul biriktirmek, öğretir, eğitir, güzel vakit geçirtir. Pul sevgidir, bilgidir, toplumları aydınlık yarınlara taşıyacak umutların basılı olduğu simgesel değerler bütünüdür. Pulun üzerinde resmi olan her şeyin ardında insanlık tarihinin yaşadıklarından kesitler vardır. Bunlar yıllar sonra farklı değerlendirilebilirler ama o gün için ifade ettiklerini yaşar, yaşatır. Pullar ülkelerin en seçkin sanatkarları tarafından tasarlanırlar. Parasal değeri olduğundan dolayı, sahtesinin yapılmasını zorlaştırmak gayesi ile -yerine göre- filigranlı veya çok özel kağıtlar üzerine basılır. Gerek dizaynı, gerekse de uygulanan baskı tekniği açısından genelde her biri, başlı başına bir sanat eseridir. Pullar, ülkelerin posta idareleri arasında geçen gizli bir yarışın koşucuları gibidirler.

Pul basımında devletler güncel teknolojiyi de takip edip uygularlar. Örnek olarak geçtiğimiz yıllarda, İngiliz Kraliyet Posta Kurumunun akıllı pul teknolojisiyle bastığı pullar, yepyeni bir bilgi dünyasının kapılarını açtı. Akıllı pulların yeni nesil akıllı cep telefonlarınca zarfın üstünden algılanabileceği ve internete aktarılabilen içeriği ile de milyonlarca insana, yeni ilgi ve eğlence olanakları sunacağı düşünülüyor.

Pul ve pulla ilgili her şey tüm dünyada "filateli" başlığı altında irdeleniyor; bu alanda koleksiyon yapanlara da filatelist deniyor. Filateli kelimesi pulun icadından yıllar sonra ilk kez, 1865 yılında Fransız koleksiyoncu Georges Herpin tarafından kullanılmış ve kısa zamanda da benimsenmiş. Eski Yunanca "philos" ile "atelia" kelimelerinden türemiş ve kısaca "vergisiz sevgi", "vergiden bağışıklık" anlamlarına geliyor. Ne alakası var demeyin, pulun olmadığı zamanlardaki ücretlendirmeyi hatırlarsanız, ortaya çıkan kolaylığın bu kelimelere yansıdığını fark edersiniz.


Filatelistler tarafından "errorlu" olarak adlandırılan hatalı basılan pulların değeri, dünyanın her yerinde normalinden daha fazla.

Ülkemizde, Cumhuriyetin ilanından önce de, sonra da pul koleksiyonerleri tarafından filatelik kulüp veya dernek kurma girişimleri olmuş. 1925 yılında Samsun'da kurulan Türkiye pul ve kartpostal mübadele kulübü ile 1935 yılında Ankara'da kurulan Türkiye filatelik kulübü, yaşamı kısa süreli olan ilk girişimlerden. 1948 yılında İstanbul'da, bir avuç pul sevdalısı tarafından İstanbul filatelistler derneği kurulmuş ve uzun yıllar ülkemizin tek filateli derneği olarak faaliyetlerini sürdürmüş. Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu kurulmadan önce de 1956 -1958 arasında Türkiye’yi Milletlerarası Filateli Federasyonu'nda temsil etmiş. Sonrasında kurulan filateli derneklerinin sayısı artınca, bir çatı altında toplanma ve işbirliği yapma gereksinimleri ortaya çıkmış; 1962 yılında Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu kurulmuş.  

Postanın gönderilmesi sırasında vurulan damga da çok önemli! Damga çok şeyi anlatan bir tarih göstergesi! Bu şekilde pulun iptalini, bir kere daha kullanımını engelleyene "normal damga" deniyor. Koleksiyonerler için ilk günün çok önemi var ve pulun tedavüle çıktığı gün basılan, üzerinde, tarih, konuya ait yazı ve motifler bulunan damganın adı "ilk gün damgası". Bir de "özel gün damgası" var; o da bazı önemli olaylar için herhangi bir pul yapıştırılmış zarfa, o günü hatırlatan ve konusuyla ilgili vurulan tipine deniyor.

Pul koleksiyonuna nasıl başlamalı, neleri toplamalı?

Pul koleksiyoneri olmak yürek işi; bu yola çıkan birinin baştan işi çok ciddiye alması gerekiyor. Filatelist olmak bir kültür denizinde yol almak gibi. Öncelikle pul koleksiyonerinin övüneceği birikimi pullarının kondisyonu. Toplanacak pulların sağlam ve temiz olması gerekli. Yırtık, buruşuk, dantelleri iyi koparılmamış, kirli ve soluk pullardan kaçınmak lazım. Seriyi bozmamak adına tutuluyorsa da, bu türden bir pulu mutlaka düzgünü ile değiştirmek gerekiyor. Damga hem temiz ve okunaklı, pulların muhafaza edileceği albümler de kuru - rutubetsiz olmalı. Bu konuda havalandırmak da önemli, sık aralıklarla her sayfayı havalandırmak gerekiyor. Parmak izinden kaçınmak için pul maşası ile tutmak şart. Pulları zarflarından ayırmak için, pulun yapışık olduğu kâğıt ile birlikte ılık su dolu bir kaba koymak ve ayrılıncaya kadar beklemek lazım. Zedelemeden zamklı kısmı üste gelecek şekilde kurutmak, sonra da tam kurumadan kalın bir kitap arasına koyarak düzgünleşmesini sağlamak sevdalıları için zevk alınarak yaşanacak bir zaman süreci.

Pul koleksiyonculuğu dünyanın her yerinde meraklısı olan en geniş ve en komplike koleksiyon alanlarından biri. Bırakın pul koleksiyonculuğu hakkında buraya bir şeyler yazmayı, nasıl ve ne şekilde pul koleksiyonu yapılabileceği bile satırlara sığmaz. Ben aklımdakileri alt alta yazayım ama siz sakın hepsini bu kadar sanmayın ve buraya eklenecek çok şey olduğunu unutmayın.

Belli bir ülkenin çıkmış bütün pulları veya belli dönemleri biriktirilebilir.


Birinci Dünya Savaşı'nda esir alınan bir İngiliz askerinin Yozgat'taki kamptan attığı mektup, koleksiyonlara değer, tarihe de ışık saçıyor.

Belli bir tema üzerinde belli bir ülkeden ya da ülke gözetmeksizin her yerden bu amaca hizmet eden pullar toplanabilir. Tematik pul koleksiyonuna örnek vermek gerekirse, uçak, bestekar, mucit, iletişim, tren, hayvanlar alemi ve ünlü ressamların tabloları gibi özellikli alanlarda birikim yapılmasını sayabiliriz.

Pullar tabaka olarak biriktirilebileceği gibi, belli bir amaca yönelik olarak sadece belirlenen bir günde ve mesai saatleri içinde damgalanan "ilk gün zarfları" olarak da toplanabilir.

Her şeyin hatalı olanı ayıplıdır ama pulda durum böyle değil. Filatelistlerin "errorlu" olarak adlandırdığı hatalı basılmış pullar daha değerli. Sadece bunların peşinde olanlar da var.

Zarf, kartpostal, tebrik toplayanlar olduğu gibi, belli bir yerden ya da belli bir zamanda postaya atılmış olanları da biriktirenler çıkıyor. Örnek vermek gerekirse, X-Mas ya da yılbaşı döneminde postaya verilmiş pulları, zarfları biriktirenler çok.


Spor temalı pullar, her ülkenin bastığı yüksek ilgi gören temalardan

Savaşlarda cephelere kadar gelen iletişim alış-verişi için özel olarak kurulmuş sahra postalarından sansür damgası ile kontrolden geçmiş er ve esir mektupları, hem tarihçilerin, hem de koleksiyonerlerin gözdeleri arasında.

Filatelistler için pulun üstündeki damga çok önemli. Koleksiyonunu damgalar ile zenginleştiren, sergilerde zarf ve pullarının üstündeki damgalarını sergileyenler var.

Kendi adıma söyleyeyim, pullardan çok şey öğrendim. Sizler de aynı duyguları yaşayabilir, çocuklarınızı bu sevgi yoluna sokabilirsiniz. Pul koleksiyoneri olmaya hazırlanmak, dostluğun, paylaşımın ve yüzünü hobilerin yaşamı renklendiren ışığına çevirmektir.

Güzellikleri biriktirmenizi dilerim!..