İlksen Utlu

15 Aralık 2024

Yaşama sanatı ustaları: ‘Superagers’

‘Superagers’ın en belirgin özellikleri; hayata karşı olumlu, esnek, dirençli yaklaşımları ve dayanıklılıkları

Sağlıklı bir şekilde yaş alan yaşlı yetişkinler üzerine yapılan araştırmalar bu insanların; hayata olumlu bakan, değişen koşullara ayak uyduran, güçlü topluluk bağları olan, anlamlı ilişkiler kuran, fiziksel olarak hareketli, yılmazlık ve adaptasyon becerileri kuvvetli, dirençli kişiler olduğunu gösteriyor.

Gelişen sağlık teknolojileri ile insanın yaşam süresi bundan 50 yıl öncesine göre neredeyse 30-40 yıl uzadı. Yeni dünya düzeninin her türlü olumsuzluğuna rağmen yukarıda paylaştığım becerileri geliştirebilen kişiler diğerlerine göre daha sağlıklı yaş alıyor ve yaşlı yetişkinler olarak hayata katılmaya devam edebiliyor. Sağlıklı yaşlı yetişkinlerin 95 yaş ve üzeri olanları da ‘Superagers’ (Süper Yaşlılar) olarak biliniyor.

‘Super Yaşlıların’ en belirgin özellikleri; hayata karşı olumlu, dayanıklı, dirençli ve esnek olan yaklaşımları.

Son dönemde haber alma kanallarının gelişmesiyle, alanında şevkle üretmeye ve çalışmaya devam eden pek çok ilham veren yaşlı yetişkin hikayesiyle karşılaşıyoruz.

Bir ‘Superager’ haberi ve düşündürdükleri

Geçtiğimiz günlerde bir gazetede, New York’ta, 102 yaşında yalnız başına yaşayan Hilda Jaffe isimli bir kadının haberine denk geldim.

Haberin ayrıntısını okumaya başladığımda, bu kadının da yukarda saydığım sağlıklı yaşlı yetişkin kodlarını taşıdığını fark ettim. 102 yaşında yalnız yaşayan, bu ‘süper yaşlı’ kategorisindeki kadın, ev işlerini kendi yaptığını, başka insanlarla etkileşim içinde olduğunu, sanat etkinliklerini takip ettiğini ve bir kitap kulübü üyesi olduğunu belirtiyor.

Jaffe’nin bir ‘superager’ olmasındaki en önemli faktör, tüm yapabildiklerinden de öte, hayata her günün yeni bir gün olduğu umudu ve yapabileceğine olan inancı ile yaklaşıyor olması.

Gazetede okuduğum bu haber üzerine gözümün önünde yakın zamanda çok etkilendiğim bir fotoğraf belirdi. Bir ödül töreninde, 88 yaşındaki değerli Türk Filozof Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ve arkasındaki ekranda yazan, kendine ait şu sözler; ‘İnatla umutluyum. Bu bir yaşam biçimi…’

Ben de umutlu olmanın bir yaşam tercihi olduğuna yürekten katılıyorum. Hayat yolculuğunda, dünyanın zaman zaman umut etmeyi zorlaştıran hallerine inat, insanın umutla kalmaya çalışmasının bir disiplin ve kararlılık gerektirdiğine inanıyorum.

Belirsizliklerle ve kontrolümüz dışında gelişen pek çok olayla dolu yeni dünyada sağlıklı bir şekilde yaş almaya niyetliysek duruşları, düşünceleri ve yaşama tercihleriyle önümüzde çok değerli örnekler oluşturan ve bunları bizlerle paylaşan büyüklerimize, bilim insanlarına, düşünürlere, edebiyatçılara, sanatçılara daha çok kulak vermemiz faydalı olacaktır.

Haldun Dormen’in 70. Sanat Yılı kutlaması

Sanatıyla, yaratıcılığıyla, çalışkanlığıyla ve yaşam enerjisiyle büyük bir ilham kaynağı olan sanat dünyasının duayen ismi Haldun Dormen de dünyada belirli sayıda bulunan bu ‘Süper İnsanlar’dan biri.

Üstelik onu diğerlerinden ayıran sağlıkla yaşamaya devam etmesinin yanı sıra büyük bir iştahla ve heyecanla üretmeye ve hayata değer katmaya devam etmesi.

Haldun Dormen

Ne şanslı bize ki yanı başımızda varlıkları, başarıları, üretimleri ve aktardıkları yaşam deneyimleriyle hayata değer katarak genç/yetişkin pek çok insana ilham olan Haldun Dormen, Betül Mardin, İoanna Kuçuradi gibi değerli büyüklerimiz var.

Bu hafta, Haldun Dormen’in 70. Sanat Yılını kutlamak üzere öğrencileri, ailesi ve dostlarının yürekten emekleriyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda çok özel bir gece düzenlendi.

Haldun Dormen 70. Sanat Yılı

Bu anlamlı gece de kimler yoktu ki?

Uzun yol arkadaşları İzzet Günay’dan Göksel Kortay’a, Suna Keskin’den Mustafa Alabora’ya, Dormen Tiyatrosu’ndan yolu geçmiş öğrencileri Ayça Varlıer’den Halit Ergenç’e, 80lerde yolları Hisseli Harikalar Kumpanyası müzikali ile kesişen Erol Evgin’den Dormen Akademi’nin genç sanatçı adaylarına isimlerini buraya sığdıramayacağım pek çok değerli sanatçı.

Geceden kısa notlar:

Ayça Varlıer söylediği şarkılarla, performansıyla ve özenli şıklığıyla izleyenleri büyüledi.

Erol Evgin, paylaştığı Hisseli Harikalar Kumpanyası anıları ile hepimizi gülümsetti ve ‘Hep Böyle Kal’ adlı şarkısını piyano eşliğinde seslendirerek hepimizi duygulandırdı.

Büyük Dormen Ailesi’ni oluşturan yakın dostların, öğrencilerin ve ailenin bir araya gelerek Haldun Dormen’in açılan kapanan kapılarını, ev kalabalığını ve esprili dünyasını anlattıkları film hepimizi kahkahalara boğdu.

Sahneye konan tüm dans performansları etkileyiciydi fakat Dormen’in torunu Alya Dormen’in dedesi için ‘Hit the Road Jack’ adlı parçayla sahneye koyduğu performans en neşelisiydi.

Oğlu Ömer Dormen; nezaketi, eşit olmayı, kapsayıcı olmayı ve kelimelerin gücünü kendisinden öğrendiği, ona her koşulda desteğini sunan ve ‘Sen yaparsın oğlum!’ diyen babasına şükranlarını sunduğu, ‘baba’ Haldun Dormen’i bizimle paylaştığı sıcacık bir konuşma yaptı.

60 yıllık dostu Göksel Kortay konuşmasında Haldun Dormen’e dair, hepimiz için ders niteliğinde olan şu sözleri paylaştı:

‘Haldun için dün geçmiştir, bugünün harika yaşanması gerekir, yarın da umuttur.’

‘Haldun Dormen yolculuğu boyunca başarıya ve başarısızlığa aynı mesafede durmuştur ve yılmadan yoluna devam etmiştir.’

Sahnede söz alan, en eski arkadaşlarından öğrencilerine ve ailesine kadar herkes Haldun Dormen’e önlerinde yeni dünyalar açtığı, fırsatlar sunduğu, onlara inandığı ve her şartta ‘Yaparsın Şekerim’ diyerek yüreklendirdiği için teşekkür etti.

Gece boyunca, Haldun Dormen’e dokunmuş ve yolculuğuna eşlik etmiş olan sevenleri hep bir ağızdan, özetle şunu söyledi: ‘Haldun demek gençliktir, dinamizmdir, zarafettir, yaşama heyecanıdır.’

Haldun Dormen, yazımın girişinde bahsettiğim ‘superagers’ı çok iyi temsil eden, özel bir örnek.

Benim bu hayatta yakınında olma şansı yakaladığım ve varlığıyla hayatıma ilham olmuş olan bu değerli insanın ilham dolu hayat hikayesini siz de daha yakından tanımak isterseniz; Netflix’te yayınlanan ‘Yaparsın Şekerim’ adlı belgesel filmi izlemenizi ve yeni çıkan ‘Ben Buyum İşte’ adlı kitabını okumanızı öneririm.

Yaparsın Şekerim
Ben Buyum İşte

Sanat yolculuğu boyunca başarıyı da başarısızlığı da pek çok kez tatmış, ne olursa olsun yoluna tutkuyla ve azimle devam etmiş, sayısız gence dokunmuş ve 96 yaşında hala mesleğini büyük bir heyecanla icra eden, turnelere çıkan, filmlerde oynayan (son oynadığı film bugünlerde gösterimde), dostlarıyla hayatı paylaşan, gezmeye ve yeni deneyimlere heyecan duyan yaşam sevdalısı Haldun Dormen’in ilham veren, renkli hayat ve sanat yolculuğunun nesiller boyu yankılanmasını dilerim.

40 yaş doğum günüme denk gelen ‘Yaparsın Şekerim’ ön gösterimi, yaş dönümümde kalbime değen, yüreklendiren mesajlarıyla benim için asla unutamayacağım, çok değerli bir doğum günü hediyesi olmuştu.

2024 yılının son günlerine denk gelen bu özel gece ise, ömrümüzden bir yılı daha uğurlarken, eminim benim gibi o salonda bulunan pek çok kişiye çok değerli hatırlatmalarda bulundu ve öğretiler sundu.

İyi ki varsınız sevgili Haldun Dormen!

İlksen Utlu kimdir?

Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı.

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.

10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı.

Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor.

Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor.

Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor.