İlksen Utlu

29 Eylül 2024

Hayret

Hayreti çok da uzaklarda aramaya gerek yok. Açık bir dikkatimiz varsa her olağan an hayretimizi uyandıracak bir oyun alanı sunuyor

Geçenlerde karşıma çıkan bir videoda dinlediğim kişi ‘Bir şeye hayret etmeden geçirdiğiniz günü ömrünüzden düşün!’ diyordu.

Otomatik pilotta yani dikkatimizin açık ve uyanık olmadığı bir halde geçirdiğimiz bir gün maalesef kişisel tarihimizde kayda geçmiyor. O günden bir şey öğrenmemişsek, herhangi bir şeye hayret göstermemişsek bize kalan pek bir şey olmuyor.

Hayret göstermek demişken hayreti çok da uzaklarda aramaya gerek yok. Açık bir zihin ve uyanık bir dikkat için hayatın her olağan anı hayret uyandıracak bir oyun alanı.

Hayatın içine bakmayı tercih ettiğimizde hayret edebileceğimiz şeyleri her yerde yakalayabiliriz. Mesela bir çiçeğin büyüleyici, doğal tasarımında, sonbaharda kızarmış bir yaprakta, bir bebeğin hareketlerinde, güneşin yıldız tozu şeklinde su üzerindeki ışıl ışıl yansımasında, bir hayvanla ilişki kurduğumuzda, gökyüzünde yıldızları, gezegenleri fark ettiğimizde, ayın hallerinde…

Yeter ki; dikkatimizi düşünceler arasında çekiştiren zihnimizi yönetebilelim ve düşüncelerimiz arasında boşluklar yaratabilelim. İşte o zaman hayatın birçok anı bize rengarenk deneyimler sunacak.

Kız Kulesi ile Galata Kulesi’nin aşkı

Son dönemde Kız Kulesi’ni sıklıkla gördüğüm bir hayat üçgeninde bulunuyorum. Restorasyonunun ne kadar başarılı yapıldığını anlayacak mesafede bulunmuyorum. Bulunduğum mesafeden benim dikkatimi renkten renge bürünme hali ve ışık şovu çekiyor.

Kız Kulesi’nin pembeye ya da maviye bürünme halini açıkçası şık bulmuyorum. Bu renkler benim baktığım mesafeden Kız Kulesi’ne oyuncaksı bir hava veriyor. Bu özel, tarihi mimari yapıya sıcak tonlarda, sarıya yakın ışıkla elde edilen bir aydınlatmanın daha çok yakıştığını düşünüyorum.

Kız Kulesi’ni hayret meselesine bağlayacak olursam; geçtiğimiz günlerde Kız Kulesi ve Galata Kulesi üzerine öğrendiğim bir bilgi yüzüme büyük bir gülümseme yayılmasını sağlayarak hayret etmeme sebep oldu.

Kız Kulesi

Karşımızda Kız Kulesi sırtımızda Galata Kulesi olduğu bir ortamda sohbet ettiğim bir arkadaşım akşamları Kız Kulesi’nde gerçekleşen ışık şovunun aslında bir mesaj içerdiği bilgisini paylaştı. Kendisi de bu bilgiye misafir olarak ağırladığı Amerikalı bir arkadaşının Mors alfabesini biliyor olması dolayısıyla ulaşmış.

Kız Kulesi ve Galata Kulesi manzarasına nazır gittikleri bir restoranda arkadaşının kuleler arasında Mors alfabesiyle ‘Seni Seviyorum’ mesajının gidip geliyor olduğunu fark etmesi üzerine arkadaşım da çok şaşırmış. İstanbul’da yaşayan bir kişi olarak bu bilgiye nasıl olup da daha önce ulaşamadığına hayıflanmış.

Galata Kulesi

Sağ olsun sohbetimiz üzerine benimle de paylaştı. Bu bilgiye ulaştığım gün hem çok heyecanlandım hem de o andan itibaren hem Kız Kulesi’nden hem de Galata Kulesi’nden karşılıklı yayılan ışığa daha dikkatle bakar oldum.

Sizin de iki kule arasında gerçekleşen bu aşk dolu mesajlaşma ile ilgili bir bilginiz yoktu ise benden almış olun haberi.

Kız Kulesi ve Galata Kulesi’nin efsanevi aşk hikayesine https://kizkulesi.gov.tr/efsaneler’inden ulaşabilirsiniz.

Serbest paraşüt atlayışı

Geçtiğimiz günlerde Renault markasının D segment yeni otomobili, E- Tech full hybrid ‘Rafale’ modeliyle tanışmak ve deneyimlemek üzere Efes/ Selçuk Havaalanı’nda gerçekleşen bir davete katıldım.

Rüzgarına Kapıl sloganıyla otomobil dünyasına giriş yapan ‘Rafale’i daha yakından tanıtmak üzere gerçekleşen buluşma tüm duyularıma hitap eden haliyle hem merakımı canlı kılan hem de dikkatimin uyanık kaldığı anlarla doluydu.

Test sürüşü öncesi brunch sırasında, dikkatim uyanık olduğu için yakaladığım bir konuşma üzerine normalde serbest paraşüt atlayışı denemesini yapacak olan bazı davetlilerin birtakım sebeplerden dolayı denemeyi gerçekleştiremeyeceğini öğrendim. Bunun üzerine her zaman karşılaşma fırsatımın olmayacağı bu deneyimi yaşamak üzere talip oldum.

Daha önce de Babadağ’da ‘paragliding’ deneyimleme fırsatım olmuştu. Serbest paraşüt atlayışı da bu hayatta gerçekleştirmek istediğim bir deneyimdi.

İlk defa bulunduğum bu havalimanı ultralight uçuşlara, paraşüt atlayışlarına ve özel/ticari uçuş eğitimi faaliyetlerine ev sahipliği yapıyormuş. Türkiye’nin tek serbest paraşüt atlayış merkezi de burada bulunuyor.

Paraşüt atlayışı öncesi aldığımız eğitimden giyinme hazırlığına, 4000 metre yüksekliğe çıkmak üzere bindiğimiz uçaktan yaklaşık 25 dakika süren uçuşa, Çağdaş Hoca eşliğinde kendimi gökyüzüne bıraktığım ve 35-40 saniye süren serbest düşüşten bedenimde hissettiğim rüzgara ve tanık olduğum manzaraya; her anı hayretler içinde kalmama sebep olan ve hayat boyu asla unutmayacağım bir deneyim yaşadım.

Renault ‘Rafale’ in vesilesiyle hem ‘elektrikli full hybrid’ otomobil deneyiminin hem de serbest paraşüt atlayışının rüzgarına kapıldım.

Bir süredir şehir yaşamında hayatımı zorlamaya başlayan benzinli otomobile alternatif olabilecek yeni araç teknolojilerini inceliyorum.

Renault ‘Rafale’, test sürüşünde deneyimlediğim kadarıyla ferahlığıyla, yol tutuşuyla, arka tekerleklerinin 5 derece hareket edebiliyor olması dolayısıyla sahip olduğu manevra kabiliyeti ile, iç tasarımı, geniş ve kademeli bir şekilde buğulanarak perdelenen cam tavanıyla ve 1100 kilometrelik menziliyle benzerleri arasında iyi bir alternatif sunuyor.

Benim gibi bu günlerde bu konuya ilgili duyanlar inceleyebilir.

Önümüzdeki haftanın dikkat çeken sanat etkinlikleri

Geçtiğimiz hafta gala yemeğine katıldığım ve festival direktörü Banu Tunçağ’ın bu seneki etkinliğe dair yenilikleri ve heyecanını paylaştığı 212 Photography İstanbul, 28 Eylül itibariyle 7. edisyonuyla izleyiciyle buluşuyor.

212 Photography İstanbul

Festival kapsamında St. Antuan Kilisesi, St. Benoit Kilisesi, Taksim Sanat, Yel değirmeni Sanat, Tophane-i Amire gibi 25 farklı, özgün İstanbul mekanında, 16 gün boyunca lokal ve uluslararası sanatçıların yer aldığı sergiler, söyleşiler, atölyeler, film gösterimleri, konserler, ve performanslar gerçekleşecek.

Ücretsiz olan sergileri incelemek için davetiyenizi indirmek için https://www.212photographyistanbul.com/en/'i ziyaret edebilirsiniz.

Önümüzdeki haftanın bir diğer ilgi çekecek olan sanat etkinliği ise 1-14 Ekim tarihleri arasında izleyiciyle 10. kez buluşacak olan ‘Artweeks İstanbul.’ Etkinlik geçtiğimiz Nisan ayında 9. edisyonunda olduğu gibi Ritz Carlton Residences, B Blok’ta gerçekleşecek.

Artweeks İstanbul

Artweeks İstanbul, Türkiye’nin önde gelen sanatçılarına ev sahipliği yapan galerilere, özel/ kurumsal koleksiyonlara ve çeşitli söyleşilere ev sahipliği yaparak sanat severleri farklı disiplinlerden sanat ve sanatçılarla bir kere daha buluşturuyor.

Etkinlikte yer alan sanatçı ve galerilerin ayrıntılı bilgisine https://www.artweeks.com.tr’den ulaşabilirsiniz.

Herkese hayatın içinde hayret duyacağı birçok şeyle karşılaşacağı ve yaşama deneyimine renkli anılar katabileceği, keyifli bir hafta dilerim.

İlksen Utlu kimdir?

Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı.

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.

10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı.

Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor.

Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor.

Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor.