Bodrum farklı yaşama alışkanlıklarına, tercihlerine ve beğenilerine hitap eden bin bir yüzü olan koca bir yarımada. Yine yeni bir yaz sezonu, yine isimleri değişen ama tatları pek de değişmeyen, yeni açılan bir sürü sezonluk mekan, yurt dışından ve şehir dışından ithal markalar, yine yaz boyu üzerine bolca konuşacağımız yeni yaz sezonu fiyatları…
Hem kendi gözlemlerim hem de mekan sahibi bazı arkadaşlarımın belirttiği üzere, bu bayram tatili beklenen yoğunluk yaşanmıyor Bodrum'da.
Bayramın birinci günü akşamüstü saatlerinde, muhtemel trafik sıkışıklığından çekinerek giriş yaptığım Bodrum beni şaşırttı. Çünkü ana yolda hiç trafikle karşılaşmadan Bitez'e giriş yaptım ve alışverişimi tamamlayıp yine pek bir insan ve araç yoğunluğuyla karşılaşmadan Gümüşlük'te bulunan evime ulaştım.
Genel olarak yaşadığım ve gezdiğim Gümüşlük-Ortakent-Bitez-Konacık güzergahında yollar sakindi. Bodrum'a bayramda giriş yaptığı söylenen on binlerce araç ve insan nerede bilemedim. Çoğunluğun sokaktaki fahiş fiyatlardan dolayı evlerinde vakit geçirdiklerini ve bir kısmının da Bodrum'un hemen yakınında bulunan Yunan adalarına geçiş yaptığını tahmin ediyorum.
Bu sezon da benim de etrafımda bulunan birçok insanın da kafasına takılan soru yine geçmiş yıllara benzer; hâlihazırda yıllardır var olan ve bu yaz sezonunda yeni açılan bunca mekanı kim dolduracak?
Rakamlar Bodrum'da çıldırmış vaziyette.
Yakın bir arkadaşım Yalıkavak'ta bir arkadaşını dinlemek üzere gittiği mekanda bir kokteyli 700 TL'ye içtiğini belirtti. Üstelik ne kokteylin ne de bulunduğu ortamın herhangi bir ayrıştırıcı, özel bir durumu olmadığı halde.
Maalesef son yıllarda özellikle yaz sezonunda mekanların birçoğunun birbirine benzediği, dünyada popüler olan bir dekorasyon stilinin Bodrum gibi kendine has bir dokusu olan bir kültüre bile devşirilmeye çalışıldığı bir anlayış hakim.
Bu şekilde özgünlükten yoksun, farkındalıksız ve sürdürülebilir olmayan tercihlerle ortaya çıkan, kimliksizleşmiş onca mekana sezonluk aktarılan kaynaklara üzülüyorum ve nasıl olup da kendilerini ayrıştıracaklar merak ediyorum.
Zaten içinde bulunduğumuz kriz ortamında rahat bir şekilde para harcayabilen bir grup insan. Bu grubun içinden hem özgünlüğü, yalınlığı, basitliği hem de Euro olmasına rağmen fiyatlarıyla daha makul bir çizgide seyreden Yunan Adalarını tercih eden insanları da çıkaracak olursak kim dolduracak onca mekanı?
Parasını ve zamanını savurarak değil de ne istediğini bilerek, farkındalıklı bir şekilde kullanmayı tercih eden birçok insan özgünlüğün, yalınlığın, basitliğin ve gerçek deneyimin peşinde.
Farkındalıkla para harcayan, ne istediğini bilen müşterilerin karnı suni, özgünlükten uzak, yalan, içi boş, kandırmaca hikâyelere tok ve artık kimsenin fırsatçılığa tahammülü yok.
Herkesin şu kısacık ve sayılı güne sahip yaz tatili döneminde verdiği paranın karşılığını alacağı, kendini iyi hissedeceği deneyimlere ihtiyacı var.
Bu konuda söylenecekler bitmez ama yeni sezona dair Bodrum tespitlerime bugünlük bir nokta koyup biraz da Bodrum havadisleri vermek isterim.
Efsane Halikarnas Yeni Halikarnassos Bodrum
1979 yılında Süleyman Demir tarafında kurulan ve uzun yıllar Bodrum'un dünyadaki bilinirliğine katkı sunan bir Türkiye markası olan Halikarnas Disko, 2017 yılında Demir'in arsa sahibi ile yaşadığı anlaşmazlık sonucunda kapanmıştı.
Halikarnas The Club olarak tanıma fırsatım olmayan bu ikonik Bodrum mekanıyla bayramın birinci günü açılış daveti vesilesiyle Halikarnassos Bodrum olarak tanıştım. Burası nostaljik ama yeni bir yer. 2021 yılında tamamen yıkılan Halikarnas, bu proje ile yeniden inşa edilmiş. Halikarnas'ın eski resimlerinden gördüğüm kadarıyla yeni Halikarnassos'ta ufak tefek farklar var ama genel duygu korunmaya çalışılmış.
Mekan, aslına uygun inşa edilmeye çalışılmış olan ana binası ile karşılıyor misafirleri. Setlerden oluşan bir yapıya sahip. Girişte sağda, sunduğu Ege lezzetleriyle nam salmış Giritli Restoran var. Bir alt sette localar, en alt kademede sahne ve önünde, geniş bir alanda stantlar bulunuyor.
Mekanın henüz açılış günü olduğu için servisinde aksamalar vardı ama bu konunun zamanla, mekan işledikçe aşılabileceğini düşünüyorum.
Henüz tam bir ruha bürünememiş yeni Halikarnassos Bodrum. Bazı mekanlar zamanla kimlik kazanabiliyorlar. Sezonun ilerleyen günlerinde havası değişecek ve kimliğine bürünmeye başlayacaktır diye tahmin ediyorum. Halikarnassos Bodrum beğenilir ve sürdürülebilirliğini sağlarsa yıllar içinde yeni kimliği oturacaktır.
Mekan kapılarını Kenan Doğulu konseri ile açtı. Kenan Doğulu ve değerli müzisyenlerden oluşan şahane ekibi yine sihirlerini konuşturdular. Nerede olduğumu unuttuğum, interaktif, eğlenceli, seyircinin ve sahnenin hep birlikte ortak bir deneyimin parçası olduğu, kıpır kıpır, dans dolu, üç saat süren büyüleyici bir gece yaşadım.
Gecenin sürprizleri seyirciler arasında bulunan Yıldız Tilbe ve Hakan Altun oldu. Kenan Doğulu ve Yıldız Tilbe esprili bir şekilde "Bir Kereden Hiçbir Şey Olmaz"ı birlikte seslendirdiler. Kendisi de 19 Haziran'da Halikarnassos'ta sahne alacak olan Hakan Altun da seyircinin coşkulu katılımıyla "Bir Telefon" şarkısını söyledi.
Halikarnassos Bodrum haftada 3 gün canlı müziğin diğer günler de DJ performanslarının olacağı, kalabalıklara hitap eden bir yer olmayı vaat ediyor. İlgilenirseniz mekanın etkinlik programını takip etmenizi öneririm.
Bu kadar Halikarnas demişken de Akrep Nalan'ı anmadan geçmeyelim.
Rino's Garden Dereköy'de Ressam İsmet Değirmenci Sergisi
Bayramın ikinci günü akşamüstü bir arkadaşımın davetiyle daha önce de hakkında yazdığım Dereköy'de bulunan Rino's Garden'da İsmet Değirmenci'nin sergi açılışına katıldım.
Rhinos Garden içinde lezzetli bir de İtalyan Restoran'ın bulunduğu bir "koleksiyon bahçesi", coğrafyaya özgü endemik türlerin ve çok çeşitli sayıda bitkinin bulunduğu bir "arboretum".
Ressam İsmet Değirmenci "Yaban Fısıltıları" başlıklı sergisinde doğanın ritmi, düzeni, poetikası üzerinden yaptığı son çalışmalarını sergiliyor. Bir doğa sevdalısı olarak Değirmenci'nin tuvale aktardığı doğa deneyimine ve yorumlarına bayıldım. Renk kullanımı ve üslubuna hayran kaldım.
Resimlerin, Rino's Garden bahçesinde bulunan, bitkilerin sardığı metal bir konstrüksiyon tünelde sergileniyor oluşu hem çok dikkat çekiciydi hem de sergiyi gezme deneyimimi zenginleştiren bir unsur oldu.
Sergi 27 Haziran tarihine kadar Rhinos Garden'da ziyaret edilebilir.
İsmet Değirmenci'nin "Gezi-İz" adlı bir diğer sergisi de 25 Haziran'a kadar yine Dereköy'ün keyifli bir başka mekanı olan, arkadaşım Ayşe Rodoslu'nun kurduğu 184 Dereköy adlı sanat galerisinde görülebilir.
Bodrum Atölye Buluşmaları açılışı - İnspera Bodrum
Bayramın 3. Günü akşamı da yine daha önce haberini paylaştığım Bodrum'da sanat organizasyonları yapan Art Melek'in bu yıl dördüncüsünü hayata geçiriyor olduğu "Bodrum Atölye Buluşmaları"nın İnspera Bodrum'da gerçekleşen açılış davetine katıldım. Sanatçı arkadaşlarımı görme fırsatı yakaladığım ve sanatçıların kendilerinden sergide bulunan eserlerini dinlediğim çok keyifli bir akşamdı.
Bu yıl etkinliğe katılan sanatçı ve atölye sayısı 55'e ulaşmış. Bu değerli sanatçılar arasında kimler yok ki; Muzaffer Akyol'dan Kadir Akorak'a, Hanefi Yeter'den Ali Atmaca'ya, Zeynep Homan'dan Aycan Yeniley'e, İpek Çankaya'dan Başak Karafakiye, Bahadır Baruter'den Doğu Çankaya'ya birçok disiplinden, adlarının hepsini buraya sığdıramayacağım, Bodrum'da atölyesi bulunan 55 değerli sanatçı.
Açılış daveti katılımcı 55 sanatçının hazır bulunduğu, eserlerinin sergilendiği, sanatçıların seslerini duyduğumuz ve onlarla keyifli sohbetler ettiğimiz, katılımın çok yüksek olduğu, coşkulu bir akşama dönüştü. Bir süredir tanıdığım ve resimlerine hayran olduğum Azeri asıllı sanatçı Shahnaz Aghayeva'nın kadınların nesilden nesile birbirine aktardığı bilginin hem değerini hem de kadınların sırtında oluşturabileceği yükü resmettiği Baş Başa adlı serisine, seramik sanatçısı Zeynep Homan'ın Savra Suzan heykeline ve daha birçok esere bayıldım. "BAB" sanatçıları "Kesişme" grup sergisi 25 Haziran'a kadar İnspera'da ziyarete açık.
"Bodrum Atölye Buluşmaları" ile 18-29 Haziran tarihleri arasında, Bodrum'da atölyeleri bulunan 55 Sanatçı'nın atölyelerinin kapıları sanat severlere açılıyor.
Zeynep Homan BAB açılış daveti
Eğer bu tarihlerde Bodrum'da bulunan bir sanat severseniz, bu etkinlik sanatçıları yakından tanımanız, atölyelerini ziyaret edip eserlerini, çalışma yöntemlerini kendilerinden dinlemeniz ve hayatlarına tanıklık etmeniz için çok güzel bir fırsat sunuyor. Bu fırsatı değerlendirmenizi tavsiye ederim.
Davet sonrası sohbet etmek ve bir kadeh içmek için arkadaşlarımla Bitez'e gitmeye karar verdik. Ortakent'ten Bitez'e geçerken yoğun olmasını beklediğimiz yollar gayet tenhaydı. Normalde kışın bile yer bulmakta zorlandığımız Bitez'in keyifli mahalle barı Manuel'de gayet rahat yer bulduk. Arabamı park etmek için gezdiğim yollar, sokaklar gayet sakindi. Biz saat 22.30 gibi Bitez'den ayrılırken biraz hareketlenme başlamıştı. Ama genel olarak Bodrum'da bayramın ilk üç gününde gözlemlediğim hareketlilik beklentimin ve alışık olduğumun çok altındaydı.
Bodrum'un İthal Yenileri
Bu sezon Bodrum'un öne çıkan yenilerinden biri de Bobo by The Stay Cennet Koy'unun yeni misafiri.
Burası geçtiğimiz iki senedir Çağdaş İnşaat'a ait olan "Akana" olarak hizmet veriyordu. Akana hem bir plaj hem de ağırlıklı olarak düğünlerin ve davetlerin yapıldığı bir alandı.
Bobo by The Stay şu anda misafir listesiyle girişleri kabul ediyor. Bu uygulamayla müşteri profilini belli bir seviyede tutmaya çalıştıklarını tahmin ediyorum.
Bünyesinde İstanbul'dan tanıdığımız Dragon Restoran'a ve Yunan mutfağından ilhamını alan deniz mahsulleri restoranı Paraliaki'ye ev sahipliği yapıyor.
Öne çıkan, bir diğer ses getiren, yeni ve ithal marka da adını dünyaya Mikonos'tan duyuran Scorpios. Scorpios Bodrum Göltürkbükü'nde konumlanıyor. Çok geniş bir alana yayılmış plaj, şık ve yalın restoranlar, 12 adet özel bungalov, bir ritüel alanı, dj performansların ve etkinliklerin gerçekleştiği bir terasla hizmet veriyor misafirlerine.
Rezervasyonlar online yapılabiliyor. Çok rahat kullanılabilir ve medeni bir web sitesi var. Fiyatlar Euro üzerinden. Bir giriş ücreti talep etmiyor fakat rakamlar bir hayli yüksek. Örnek vermek gerekirse plajda ön sırada bir şezlonga sahip olmak için 60 Euro ödemeniz gerekiyor. Burada kokteyller yaklaşık 1000 TL ve üzeri. Teras olarak adlandırılan alanda localar en düşük 3000 Euro'dan başlıyor. Menüde görebildiğim en ucuz yemek de 24 Euro ile lahmacun.
Yazımın başında da belirttiğim gibi Bodrum her keseye, her yaşama tercihine göre alternatifler sunan bir yarımada. Scorpios da bu alternatiflerin lüks segmentte bir yenisi.
|
İlksen Utlu kimdir? Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. 10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor. Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor. Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor. |