Hasan Servet Öktem

14 Aralık 2021

2021 yılında Afrika'da neler oldu?

Kıtada 2021 yılı, askeri darbeler açısından, hayli bereketli geçti

2021 yılı sona eriyor. Afrika kıtası yılı kazançlı kapattı demek mümkün değil. Siyasi istikrarsızlık veya etnik/dinsel çekişmelerden ötürü karmaşa yaşayan ülkelerin durumlarında bir düzelme göremedik. Cihatçı tehditlere maruz kalan Somali ve Sahel ülkelerinde tünelin sonundaki ışık henüz görülmüyor. Yıl içinde, Sahel bölgesinde darbe, darbe içi darbe ve anayasal düzenden sapmalara şahit olduk. Trump ertesinde, ABD yönetiminin Sudan ve Etiyopya üzerinden, Afrika'nın sorunlarına ilgi göstermeye başlaması olumlu karşılandı. Çin Afrika'da yükselen konumunu koruyor, Rusya kıtada etki alanını genişletmeye gayret ederken, Sahel'de Fransa'ya yönelik muhalefetin güçlendiği dikkat çekiyor.

Etiyopya

Silahlı çatışma ve siyasi istikrarsızlık yaşayanlar

Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 2013 yılında patlak veren iç savaş, son 3-4 yıldır siyasi istikrarsızlık biçiminde devam ediyor. Afrika Boynuzu'nun güçlü ülkesi Etiyopya'nın iç savaş halindeki ülkeler sınıfına dahil olması, hem bölgeyi, hem kıtayı, hem de batı dünyasını derinden tedirgin etti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, ülkenin doğusunda, silahlı grupların hız kesmeyen saldırılarını durdurabilmek amacıyla bölgede sıkıyönetim ilan etti ve asker valiler atadı. Komşu Uganda ordusu bu amaçla Kinşasa'ya destek veriyor. Libya'da, gerekli yasal altyapı ve sosyal zemin hazırlanmadan, 24 aralık günü seçimler düzenlenmesi, ülkenin geleceğiyle kumar oynamakla eşit gibi duruyor.

Etiyopya

Cihatçı saldırılara maruz kalanlar 

15 yıldır Al - Şabap'ın saldırılarına maruz kalan Somali yönetimleri, 20 bin Afrika'lı askerden oluşan barış gücünün (AMİSOM) desteğine rağmen, ülkede güvenliği tesis edemedi. Ülkenin siyasi birliği ve bütünlüğü 1991 yılından günümüze sağlanamadı. 2021 yılında geciktirilen seçimlerin gelecek yıl yapılması yönünde gayret sarfediliyor. Sahel ülkeleri (Mali, Nijer, Çad ve Burkina Faso) üzerinde cihatçı terör örgütlerinin oluşturduğu güvenlik tehditleri yıl içinde daha da arttı. 14 bin kişilik barış gücü (MİNUSMA), Fransız müdahale gücü, Avrupa Birliği görev gücü (TAKUBA), Sahel ülkeleri ortak ordusu (G5Sahel) ve milli orduların gayretlerine rağmen cihatçı saldırılar durdurulamıyor, ölen sivil ve askerlerin sayısı yükselmeye devam ediyor. Cihatçı guruplar artık Fildişi Sahili sınırına eriştiler. Nijerya'nın 2002 yılından bugüne başını ağrıtan islamcı Boko Haram hala saldırıyor; cihatçı gurubu örnek alan adi haydut çeteleri de fidye amacıyla sivilleri kaçırıyor. 

Cihatçı teröre karşı yegane olumlu gelişme Mozambik'in Cabo Delgado bölgesinde meydana geldi. Büyük enerji yatırımları çeken bölgeye, 2017 yılından itibaren üşüşen cihatçı çetelere karşı mücadelede, bölge ülkeleri ve Ruanda'nın yolladığı askerler sayesinde, nihayet netice alındı; işgal altındaki şehirler geçtiğimiz aylarda kurtarıldı. 

Darbeler, darbe içi darbeler

Kıtada 2021 yılı, askeri darbeler açısından, hayli bereketli geçti. Yıl içinde, Sahra-Sahel kuşağında, farklı mahiyetlerde 4 darbe meydana geldi. 2020 yılında Mali'de darbe yapan askerler, 2021 yazında "darbe içinde darbe"ye başvurarak geçici yönetimin sivil cumhurbaşkanı ve başbakanını görevden uzaklaştırdılar. Bu şekilde, 2022 başlarında düzenlenmesi öngörülen seçimlerin öncesinde yönetimdeki sivilleri iyice sindirdiler.

Gine'de (Konakri), 83 yaşındaki Cumhurbaşkanı Alpha Conde'nin, içeride ve dışarıda sergilenen güçlü itirazlara karşın, baskı yöntemleriyle, anayasada değişikliğe giderek, üçüncü dönem için seçimlere katılması, koltuğunu ilelebet bırakmayacağı mesajı vermesi, bu batı Afrika ülkesinde darbeye yol açtı. Arkalarında halk desteği bulunmasının, Mali ve Gine darbelerini, diğerlerinden ayrıştırdığına dikkat çekelim. Ancak bölgesel örgüt ECOWAS ve Afrika Birliği, her iki ülkenin darbeci yöneticileri üzerinde, baskı ve yaptırımlarını sürdürüyor.

2021 yılı sonbaharında, Sudan'da da, "darbe içinde darbe" meydana geldi. 2019 yılında, sokağın gücüyle Ömer El-Beşir'in iktidardan indirilmesi ertesinde, sivil ve askerlerin, üç yıl içinde serbest seçimler düzenlemek üzere, birlikte oluşturdukları karma yönetimin sivil bakanları ekim ayında tutuklandılar. Uluslararası toplumun tepki ve baskıları neticesinde geri adım atan askerler, sivil başbakan Abdalla Hamdok'a koltuğunu bir ay sonra iade ettiler. Ancak başbakanın askerlerle yeniden masaya oturması sokak tarafından uygun karşılanmadı. Diktatör El-Beşir'i deviren halk kitleleri, can kayıplarına rağmen, "şeytanla anlaşma yapılmaz" diyerek askerlerin yönetimden ayrılması amacıyla protestolarını sürdürüyorlar. Bakalım tehlikeli bilek güreşini hangi taraf kazanır?

Abdel Al-Burhan

Çad'da, nisan ayında düzenlenen seçimleri, 30 yıldır ülkeyi yöneten mareşal İdris Deby İtno kolaylıkla kazandı. O günlerde, başkent Encemine istikametinde saldırıya geçen Libya'da konuşlanmış muhalif silahlı güçler (FACT) Çad ordusu tarafından durduruldu, geri püskürtüldü. Ancak mareşalin cephede yaralanarak hayatını kaybetmesi üzerine, 38 yaşındaki oğlu, 4 yıldızlı general Mahamat İdris Deby başkanlığındaki Askeri Geçiş Konseyi, 18 ay süreyle yönetime el koydu. Sahra-Sahel kuşağında cihatçı guruplara karşı 2013 yılından günümüze sürdürülen ortak mücadelede en etkili milli ordu kabul edilen Çad Silahlı Kuvvetlerinin, hükümeti ve parlamentoyu lağvetmesi karşısında, batılı ülkeler ve Afrika Birliği, bu kıymetli müttefiği kaybetmemek amacıyla, gözlerini kapamayı ve seslerini fazla çıkarmamayı tercih ettiler.

Diğer dikkat çeken gelişmeler

2021 yılı sonlarında Afrika'ya ilgi duyanlar açısından en fazla rahatsızlık yaratan veya merak edilen 4 gelişmeyi sıralayın deseler şöyle yapardım:

- Afrika Boynuzunun iddialı ve istikrarlı ülkesi Etiyopya kaos ve dağılmanın eşiğine geldi. İsyancı Tigray güçlerinin, kasım ayı sonunda Addis Ababa'ya 150 kilometre kadar yaklaşmaları, "acaba başkent düşüyor mu?" endişelerine yol açtı. Batılı ülkeler vatandaşlarına "Etiyopya'dan ayrılın" çağrıları yaptı. Son haberler, federal askerlerin başında cepheye inen Başbakan Abiy Ahmed'in durumu tersine çevirmeye muvaffak olduğu , stratejik şehirlerin (Dessie ve Kombolcha) Tigray güçlerinden geri alındığı yönünde. Abiy Ahmed'in başarısında, Türk, İran ve Çin siha'larının rolü olduğuna dair dış haberlere rastlanıyor. Bu gelişmeler, inşallah, tarafları ateşkese ve müzakere masasına oturmaya teşvik eder.

Abiy Ahmed 

- Bu sene, Güney Sudan'ın bağımsızlığının 10. yılı. Afrika'nın bu en genç devleti, ABD önderliğindeki batı dünyasının yönlendirmesiyle ortaya çıktı. Geçen on yıla baktığımızda, sadece, iç savaş, kan, acı, fakirlik ve evlerini terkeden insanlar görüyoruz. Ülkenin geleceği için iyimser olmak mümkün değil. Yöneticilerin, sadece iktidar ve yolsuzluk peşinde koştukları, bu çizgilerinin değişmeyeceği biliniyor. Batı, işlediği suçlar ve yaptığı yanlışlardan ötürü, diktatör Ömer El-Beşir'i cezalandırmak üzere Sudan'ı ikiye bölmüştür. Ancak cezalandırılan, öncelikle, 12 milyon Güney Sudan vatandaşı olmuştur.

- Halen, Afrika'nın 7 ülkesinde, barış ve istikrarın geri gelmesini amacıyla, BM ve Afrika Birliği önderliğindeki barış gücü askerleri, 10-15 yıldır görevlerinin başındalar. Barış gücü askerlerinin bugüne kadar bulundukları ülkelerdeki çatışmaları durduramadıkları dikkat çekmekte ve bu husus ağır eleştiri konusu olmaktadır. Bunların geri çekilmeleri halinde durumun daha kötüye gitme ihtimali tabiatıyla mevcuttur. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali, Güney Sudan ve Somali'de, barış gücü askerlerinin amaca ulaşamayacaklarına inananlar çoğunluktadır. Somali yönetimi, AMISOM askerlerinin görev sürelerinin uzatılmamasını, bunlara ödenen meblağın Somali yönetimine tahsis edilmesini, bu kaynak sayesinde Somali ordusunun 15 yıldır yenilemeyen Al-Şabap milislerini ülkeden atabileceğini ileri sürmektedir. Afrika'daki barış gücü misyonlarının geleceği, BM Güvenlik Konseyi ve Afrika Birliği'nin önündeki en hassas tartışma konuları arasındadır.

- Rusya, 2017 yılı sonunda, BM Güvenlik Konseyinin onayıyla, Orta Afrika Cumhuriyeti ordusunun eğitilmesi amacıyla yerleştiği bu eski Fransız sömürgesi üzerinden Afrika'ya geri dönmüştür. Gözler, özel güvenlik şirketi Wagner aracılığıyla, ülkenin sorunlarını çözmeye çalışan Moskova'nın üzerindedir. 5 milyon nüfuslu, doğal kaynakları zengin ülkeye, sayın Putin, barış ve refah getirebilecek mi dersiniz? Wagner'in sicili ve icraatları böyle bir perspektif çizmiyor.

Sudan'da askerler darbe sonrası Omdurman sokaklarında kutlamalar düzenledi.

Afrika'da etkili ülkeler 

Çin, Afrika rekabetinde yarışı önde götürüyor. Sağladığı finansman sayesinde, Afrika'nın en büyük alt yapı projelerini gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Çin-Afrika yıllık ticaret hacmi 175 milyar dolar seviyesinde. Sekizincisi kasım ayı sonunda Dakar'da düzenlenen Çin-Afrika Zirvesi sırasında, Çin makamları, Afrika'ya 3 yıl için 40 milyar dolar taahhüt ettiler, ayrıca, 1 milyar doz Covid-19 aşısı tedarik sözü verdiler. Öte yandan, Washington'un, Trump döneminde ihmal ettiği Afrika'yı, Çin ve Rusya'ya kaptırmamak üzere harekete geçtiğini izliyoruz. Avrupa Birliği ise, kıta ile en çok ticaret yapan, en fazla yatırım, kalkınma yardımı ve finans sağlayan, barış ve güvenlik konularında en ciddi destek veren blok konumunu halen koruyor Pandemi nedeniyle iki yıldır ertelenen AB-Afrika zirvelerinin 6.sının 2022 şubat ayında Brüksel'de düzenleneceği duyuruldu.

Türkiye'nin Afrika açılımı 

Türkiye'nin, 15 yıl önce başlattığı Afrika açılımının başarıyla devam ettiğini, Ankara'nın Afrika başkentlerindeki ağırlığının her geçen yıl daha da arttığını, ticaret hacmi ve yatırımların hızla çoğaldığını gözlüyoruz. Bu açılımın temel mekanizmalarından III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi, 16-18 aralık tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek. Covid-19 pandemisine rağmen, Afrika liderlerini İstanbul'da buluşturacak ve Türk ortaklarıyla işbirliğini daha da ileriye taşımaya vesile olacak bu önemli zirvenin başarılı geçmesini diliyoruz.