Hasan Cemal

01 Mayıs 2020

Trump gitse, gerisi gelir mi? Trump'tan kurtulsak, sonrası kolay mı?

Koronavirüs günlerinde böyle tuhaf tuhaf sorular aklıma takılıyor

Tuhaf sorular...
Trump gitse, gerisi gelir mi?
Trump'tan kurtulsak, sonrası kolay mı?
Koronavirüs günlerinde böyle tuhaf tuhaf sorular aklıma takılıyor.
Trump büyük bir baş belası.
Yalnız Amerika'nın değil, bütün dünyanın...
Demokrasi, hukuk, özgürlük, insan hakları diyenler için tam bir kabus Trump Efendi...
Ayrıca çok büyük bir yalancı.
Harvard Üniversitesi'nden anayasa hukuku profesörü Klarman, Trump'ın Amerikan demokrasisine yönelik tehditlerini şu on noktada toplamış (Trump):

(1) Bağımsız yargıya saygı duymuyor.
(2) Özgür ve bağımsız medyaya
hoşgörüsü yok.
(3) Bağımsız organlara saygı
göstermiyor.
(4) Siyasi tartışmalarda çatışmayı
teşvik ediyor.
(5) Seçimlerin meşruiyetine saygısı
yok.
(6) Hukuk sistemini siyasal
muhaliflerine karşı kullanıyor.
(7) Yabancı ülkelerdeki otokratik
yöneticilere hayranlık duyuyor.
(8) Yönetimde şeffaflığa izin vermiyor.
(9) Kamu görevlilerinin çıkarlarıyla
kamu çıkarı arasında ayrım yapmıyor.
(10) Doğru söylemeye asgari bir
sadakati yok, (Yani büyük bir yalancı demeye getiriyor Trump için- HC) (*)

3 Kasım'da başkanlık seçimleri var.
Amerika Trump'tan kurtulacak mı?
Koronavirüs salgını öncesinde bu sorunun yanıtı genellikle hayır diye veriliyordu.
Şimdi işler tersine döndü.
Bugün 30.3 milyon işsizi var (30 Nisan tarihli NYT'nin birinci sayfa manşeti) Amerika'nın.
1929 Buhranı'ndan beri en büyük ekonomik ve sosyal çöküntü dev bir dalga halinde kabardıkça kabarıyor.
Trump, son seçim araştırmalarında baş aşağı gitmeye başlamış durumda. 

Son bir hafta içinde yapılan beş ayrı
araştırma, Mart ortasında yüzde 49
olan Trump’a kamuoyu desteğinin 6 ila
7 puan düştüğünü ortaya koydu.
Trump’ı ve politikalarını onaylamayan
Amerikalıların oranı yüzde 55’ten aşağı
düşmüyor.
Trump’ın pandemi krizinin
yönetimindeki beceriksizliği karantina
nedeniyle ABD ekonomisinin aldığı
ve almaya devam edeceği
darbeyle çarpılınca Demokrat
Parti’nin başkan adayı Biden’ın
3 Kasım seçiminden miting bile
yapmadan galip çıkması
mümkün gözüküyor.
Nitekim, Biden bugün itibarıyla
ABD’deki kayıtlı seçmenler arasında
Trump’tan 6 puan kadar önde gidiyor.
(COVID-19)  

Bu ihtimal gerçekleşir de, Amerika 3 Kasım'da Trump belasından kurtulursa ne olur?
Her şeyden önce Avrupa'da liberal demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, özgürlük ve insan haklarından, yani Avrupa Birliği'nden yana olanların derin bir oh çekecekleri konusunda herhangi bir kuşku yok.
Trump'ın sahneden çekilmesi her şeyden önce Almanya'da Merkel'in, Fransa'da Macron'un elini güçlendirecek.
Şu ihtimal de epeyce yakın:
Merkel-Macron demokrasi bloku, AB'nin yeniden ayaklarının üstünde yükselmesine, Avrupa'yı İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa yapan demokratik değerlerin yeniden güçlenmesine kapıyı açabilir.
Macaristan'da Victor Orban, Polonya'da Kaczyński olmak üzere, Avrupa'daki bütün despot zihniyetli popülist kafaların, Trump'ın devrilmesiyle çok ciddi darbe yiyecekleri de kesindir.
Bunun gibi, Beyaz Saray'da Trump döneminin kapanması Çin-Rusya-İran blokunu da, Hindistan'la Brezilya'daki Modi ve Balsonaro despotlarını da zora sokabilecektir.
Akla gelen bir soru daha var:
Bir Demokrat Başkan'la, Joe Biden'la birlikte, Amerika'yla Avrupa arasında İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki gibi bir demokrasi ittifakı kurulabilir mi?
Yazıldığı gibi kolay gözükmüyor.
Ama şunu bir daha not edin:
Amerika'nın 3 Kasım'da Trump belasından kurtulması, insanlığın Koronavirüs belasından kurtulması kadar hayırlı bir gelişme olacak...
İşte bu nedenle tuhaf tuhaf soru işaretleri bugünlerde gelip çengellerini zihnime takıp duruyorlar.

Trump gitse, gerisi gelir mi?
Trump'tan kurtulsak, sonrası kolay mı?

Umutsuz yaşanmaz!


(*) Trump and the threat to democracy, Prof. Klarman, Harvard Law School Democrats, 10 Aralık 2019.)