Hasan Cemal

28 Ekim 2015

Susmayacağız! Umudunu koru: Bu dünya despotlara kalmaz, nokta

İpek Medya Grubu’na kayyum atandı. Medya özgürlüğü bir kez daha ayaklar altına alındı

Yazımı uzatmak istemiyorum bugün.
Susmayacağız!
Yılmayacağız!
Ve “Saray’daki Sultan düzeni”ne karşı mücadelemiz devam edecek.
Hiç kuşkunuz olmasın.
Bu memlekette de demokrasi ve hukuk yolu eninde sonunda açılacak.
Malum.
Koza-İpek Grubu’na kayyum atandı.
İpek Medya Grubu’na kayyum atandı.
Bir başka deyişle:
Hukuk ölümcül bir darbe yedi.
Mülkiyet hakkı gaspedildi.
Medya özgürlüğü, medya bağımsızlığı bir kez daha ayaklar altına alındı.
Dün sabah vakti İpek Medya Grubu’na gittim, ‘gazeteci milleti’yle dayanışma duygularıyla...
Çünkü sesleri kesilmek isteniyordu.
Çünkü Saray’daki Sultan bir tek kendi sesini duymak istiyordu.
Kendi sesine meftundu.
Tümüyle Saray’a tabi bir medya düzeninin peşindeydi.
Önce grubun önünde konuştum, sonra sevgili Nazlı Ilıcak’la Bugün TV’ye çıktık.
Özetle dedim ki:       

Koza-İpek Grubu’na, İpek Medya Grubu’na kayyum atandı. Mülkiyet hakkı gasbedildi. Medya özgürlüğü bir kez daha ayaklar altına alındı

Kara bir gün yaşıyoruz.
Demokrasi adına kara bir gün. Özgürlükler adına kara bir gün.
Hukukun üstünlüğü adına kara bir gün.
Ve bu kara günleri, bu kara dönemi Türkiye’ye Saray’daki Sultan yaşatıyor.
Ama mücadele devam edecek.
Yılmak yok!
Sonunda özgürlük, demokrasi bizim olacak.
Hepimiz barış ve huzur içinde yaşayacağız.
Ben buraya meslektaşlarımla, gazeteci milleti ile dayanışma için geldim.
Az önce Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar arkadaşlarıyla, yazı işleriyle birlikte buradaydı.
Televizyondan izledim.
Gerçekten sevindim.
Hangi görüşte olursak olalım, hangi çizgide yayın yaparsak yapalım, dayanışma içinde olmalıyız.
Hepimizin ortak platformu demokrasi olmalı.
İfade özgürlüğü olmalı.
Hukukun üstünlüğü olmalı.
Seslerimiz farklı çıkabilir.
Önemli olan, birbirimizin söz hakkını savunabilmektir.
Bunu başarabildiğimiz ölçüde, demokrasi kapısı önümüzde açılır.
Tekrar ediyorum:
Bugünkü özgürlük düşmanı ‘Saray düzeni’ne karşı ortak platformumuz artık demokrasi olacak.
Özgürlükler olacak.
Hukukun üstünlüğü olacak.
Farklı olacağız ama farklılıklarımızı özgürce savunacağız!
Hepimiz ‘ama’sız, ‘fakat’sız sahip çıkacağız özgürlüklere...


 

Türkiye, Saray’daki Sultan sorununu seçim sandığında çözecek. Millet 1 Kasım’da “artık yeter” diyecek, “dur” diyecek Erdoğan’a...

Görüyorum, bunun işaretleri gitgide çoğalıyor ama maalesef hâlâ yetersiz...
Tekrar ediyorum.

Koza-İpek Grubu’nun, İpek Medya Grubu’nun başına gelenler özgürlüğe darbedir. Hukuka darbedir.
Mülkiyet hakkına darbedir.
Demokratik hak ve özgürlüklere darbedir.
Ve hiç kuşkunuz olmasın.
Bu darbeler, “Saray’daki Sultan düzeni”nden kaynaklanıyor.
Az kaldı.
Önümüzdeki pazar 1 Kasım.
Özgürlüğümüze sahip çıkacağız ve  seçim sandığında Tayyip Erdoğan’a bir ders daha vereceğiz.
Türkiye, Saray’daki Sultan sorununu seçim sandığında çözecek.
7 Haziran’da bunun ilk işaretini verdi, ikinci tokat da pazar günü gelecek.
Buna adım gibi inanıyorum.
Millet 1 Kasım’da artık yeter diyecek, dur diyecek Erdoğan’a.
Son sözüm:
Bu dünya despotlara kalmaz!