Bugünün tarihini, 15 Haziran 2017'yi not edin.
Bugün, demokrasi tarihimizde bir dönüm noktası.
Ya da tarihi bir gün.
Evet öyle.
Bugün öğleye doğru tarih yazılmaya başlandı.
Kılıçdaroğlu elinde adalet yazan bir pankartla sokağa çıktı, İstanbul'a kadar sürecek adalet yürüyüşü için düğmeye bastı.
Bu satırları yazarken Halk TV'yi izliyorum.
Kılıçdaroğlu Güvenpark'a geldi.
Tane tane konuşuyor:        

"Bir diktayla karşı karşıyayız."
"Bıçak kemiğe dayandı!"
"Artık yeter diyoruz!"
"Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz."
"Diktaya karşıyız."
"Bütün dünya bilsin, bir dikta yönetimiyle karşı karşıyız."
"Adalet! Adalet! Adalet!"
"Bu yürüyüşün bir siyasi
partiyle ilgisi yok"
"Adalet ve demokrasi isteyen
herkes için bu yürüyüş."    
"Dikta istemiyoruz."
"Darbeci görmek istemiyoruz."
"20 Temmuz darbesini
yapanları istemiyoruz."
"Hapishaneleri tıka basa dolu
bir ülkede barış olmaz, huzur olmaz."
"Özgür bir ülkede yaşamak istiyoruz."
"Bedel ödemek gerekiyorsa, o
bedeli önce biz ödeyeceğiz."
"Hep beraber mücadele
edeceğiz!"

Mücadele etmeden, gerektiğinde bedel ödemeden, hukuk ve özgürlük kazanılmıyor.
Adalet için yürüyelim

Yazarken televizyona bakıyorum.
Yakası açık beyaz gömlekli Kılıçdaroğlu, yanında ailesi, elinde ADALET pankartı yürüyor.
Heyecan duyuyorum.
Sevgili Enis kardeşim;
İçin rahat olsun.
Bu işler böyledir.
Bir an gelir, son bir damla...
Ve bardak taşar.
Bu kez bardağı taşıran senin mahkûmiyetin oldu.
Sen de bir bedel ödemeye başladın ama bıçak da kemiğe dayandı.
Kılıçdaroğlu, yeter artık dedi.
Ve elinde ADALET pankartı yürümeye başladı.
'Darbe'ye karşı yürümeye başladı.
'Darbeciler'e karşı yürümeye başladı.
Sevgili Enis kardeşim;
Bak, adalet isteyenler yola çıktı.
Diktaya hayır diyenler yola çıktı.
Hukuk isteyenler yola çıktı. 
Özgürlük isteyenler yola çıktı.
Barış diyenler yola çıktı.
Bağımsız yargı diyenler yola çıktı.
Saray'dan bağımsız yargı diye kaç zamandır bağıranlar yola çıktı.
Bugün, evet, heyecan verici bir gün.
Adalet bayrağıyla, hukuk ve özgürlük bayrağıyla bir saat önce başkentten yürüyüşe geçen Kemal Kılıçdaroğlu'nu selamlıyorum.
Hangi görüşten, hangi inançtan, hangi partiden olursa olsun, bu adalet yürüyüşünü desteklemeye, katılmaya çağırıyorum.
Demokrasi başka türlü olmuyor.
Mücadele etmeden, gerektiğinde bedel ödemeden, hukuk ve özgürlük kazanılmıyor.
Adalet için yürüyelim!