Hasan Cemal

18 Kasım 2019

HDP'nin kazanmış olduğu mevzileri elinde tutması daha doğrudur

Kazanılmış mevzileri kendiliğinden bırakmak, demokrasi ve özgürlük mücadelesini olumsuz etkiler

Diyarbakır'da yüzde 63 oy.
Hakkari'de yüzde 60 oy.
Mardin'de yüzde 56 oy.
Van'da yüzde 54 oy.
Cizre'de yüzde 77 oy.
Nusaybin'de yüzde 77 oy.
Bismil'de yüzde 71 oy.
Kızıltepe'de yüzde 70 oy.
Yüksekova'da yüzde 66 oy.
Kulp'ta yüzde 50 oy.
Kayapınar'da yüzde 66 oy
Saray'da yüzde 61 oy.
Kocaköy'de yüzde 61 oy.
Karayazı'da yüzde 62 oy.
Erciş'de yüzde 49 oy.

Bütün bu oylar HDP'nin.
HDP 31 Mart yerel seçimlerini bu yerlerde bu kadar açık farkla kazandı.
Ama devlet hayır dedi.
Halkın iradesini tanımadı.
Kürtlerin oyunu hiçe saydı.
Seçim sandığından çıkan HDP'li 24 belediye başkanını görevden aldı, yerlerine kayyım atadı.
Aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı olmak üzere birçok HDP'li belediye başkanını hapse attı.
Ne olacak şimdi?
6 milyon oy...
62 milletvekili...
Meclis'te üçüncü parti...
Şimdi Saray iktidarı böyle bir partinin üstüne koca bir çarpı işareti koymak istiyor.
Kim bilir kaçıncı kez yazıyorum.
Yaşanmakta olan "siyasal kırım"dır.
Bunda hak hukuk yoktur.
Adalet yoktur.
Seçim sandığını, halkın oyunu yok sayarsanız, bunun ucu nereye varır, farkında mısınız?
Kim bilir kaç defa sordum:
Bu kadar haksızlığın, bu kadar vicdansızlığın kazmakta olduğu cehennem çukuru umurunuzda değil mi?Ülkeyi öylesine cepheleştiriyorsunuz, öylesine kutuplaştırıyorsunuz, toplumda öylesine derin yaralar açıyorsunuz ve Kürtleri öylesine yabancılaştırıyorsunuz ki, hiç beklemediğiniz bir anda Türkiye kendini bir cehennem çukurunda bulabilir.
Birkaç satır da muhalefete dair yazmadan olmaz.
Muhalefette tek tük cılız seslerin dışında yaprak kımıldamıyor.
Özellikle CHP'nin durumu hazin.
Yazın bir kenara:
Son yerel seçimlerde barış ve demokrasi adına CHP adaylarını kararlılıkla desteklemiş olan HDP'ye yapılanlar karşısında CHP'nin bu sessizliği büyük bir "demokrasi ayıbı"dır.
Not edin:
CHP'nin bu sessizliği yalnız HDP'lilerin değil, yalnız Kürtlerin değil, demokrasi ve özgürlükten yana herkesin vicdanını yaralamış, tepkisini çekmiştir.
Geçiyorum.
Gelinen bu noktada, kendisine karşı uygulanmakta olan bütün bu baskı, zulüm ve siyasal kırım konusunda HDP ne yapmalı?
HDP bugüne kadar siyaset sahnesinde kazanmış olduğu tüm mevzileri terk mi etsin?
Sine-i millet'e mi dönsün?
Bir başka deyişle:
Meclis'ten çekilsin mi? Belediyeleri bırakıp gitsin mi?
Ben bu görüşte değilim.
Bütün bu mevziler kolay kazanılmadı.
Halkın sabrıyla, gücüyle, oylarıyla elde edilmiş olan bu mevzilerin korunmasının, özgürlük ve hukuk mücadelesine böyle devam edilmesinin daha doğru olacağına inanıyorum.