Maç saati yaklaşıyor?
Erken final var bu akşam.
Almanya mı, İspanya mı?...
Euro 24'ün en iyi iki takımı.
İyi olan kazansın! Olmaz öyle şey.
Takım tutmadan maç seyredemem.
Maçtan keyif almam için ille de
bir tarafı tutmam lazım.
Futbol kaçığı için maçın keyfi
ancak böyle çıkar.
Almanya mı, İspanya mı?...
Bence turnuvanın en iyi iki takımı.
Uğur Meleke, "Turnuva genelinde
en iyi futbolu İspanya oynadı" diyor.
Katılıyorum. İyi olan kazansın!
İyi de, benim birini tutmam lazım.
Neden ki?..
Yoksa maçtan keyif almam.
Allah Allah, amma da antika adamsın.
Evet öyleyim, futbol olunca...
Dedim ya, "futbol kaçığı"yım.
Maçın keyfini çıkarmam için
bir tarafı tutmam şart. Bende galiba kefenin
Almanya tarafı ağır basıyor.
Aileden de gelen Alamancılık var az biraz.
Babam Ahmet Cemal 1920'lerin başlarında
Stuttgart'ta futbol oynamış...
Ben de 1965 - 1966 yıllarında,
Bundes Liga şampiyonu Werder Bremen'in
bilmem kaçıncı amatör takımında
top koşturmuştum. YouTube'da
Almanya Milli Takımı'nın kaptanı
İlkay Gündoğan'ı izliyorum. Hoşuma gidiyor.
İngilizcesine, Almancasına ne kadar
hakim konuşuyor. Dengeli, seviyeli, sempatik,
güleryüzlü... Futbolunu da zaten severim.
Aslan İlkay! Evet, bu akşam Almanya'yı
tutuyorum, İspanya'yı değil.
Ohh rahatladım, maçın keyfini çıkaracağım,
bir futbol kaçığı olarak...
T24 muhabiri
Aylin Kaplan bildiriyor:
Stuttgart'taki Schlossplatz'da binlerce taraftar
çeyrek final heyecanını bekliyor.
18.00'de başlıyor maç.
Stada sığmayan taraftarlardan bazıları
ise milli takımının maçını Hans-im-Glück
çeşmesinde izliyor.
Dakikalar golsüz ama sarı kartlı geçiyor.
İlkay'ı formasından tutup düşüren İspanyol
milli takım oyuncusu Le Normand sarı kart görüyor.
Kaçırılan her golde üzüntü, kurtarılan
her golde sevinç çığlıkları yükseliyor
Almanya sokaklarında. İkinci yarının
başlarında maçın ilk golü İspanya'dan geliyor.
51. dakikada Olmo'dan gelen gol ile
İspanya 1 - 0 öne geçiyor.
Tirübünlerdeki Alman taraftar hüzünlü.
Bizler de ekran karşısında endişeli...
Oyun gittikçe sertleşiyor.
Son dakikalar...
Almanya milli takım oyuncuları pes etmiyor.
Onların inancı taraftarı da diri tutuyor.
Veee 88. dakika.
Almanya sokaklarında çığlıklar yükseliyor.
GOOOOOLLLL!
Florian Wirtz'in golü ile skor 1 - 1!
Florian Wirtz'in gol sevinci
Uzatmalardayız.
Hadi Almanya.
Yarı finalde görelim sizi,
diye heyecanlanıyor taraftarlar...
Heyecan uzun sürmüyor ne yazık ki.
119. dakikada İspanya, Merino'nun golü ile
2 - 1 öne geçerek maçı kazanıyor.
Ve Almanya veda ederken,
İspanya yarı finale yükseliyor.
Peki ya, yarın gece?..
Bizim Hollanda maçı...
N'olacak?...
İçimde bir heyecan kasırgası çoktan
yükselmeye başladı...
İçimden bir his, Berlin'de yarı final yolu
açılacak bizim aslanlara.
Çılgın Türkler yine tarih yazacak diyor.
Bakalım benim yaşlı kalp yarın gece yine
dayanabilecek mi bu yüksek tansiyona,
bu heyecan kasırgasına?..
İyi ki futbol var!
Yarı finalde İspanya’nın rakibi,
Portekiz’i penaltılarda geçen Fransa oldu.
Hasan Cemal kimdir?Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2003) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var |