Maç boyunca Portekiz'e karşı varlık gösteremedik, döküldük.
Tribün desteği de yetmedi, turu maalesef son maça bıraktık.
Portekiz'e karşı şeytanın bacağını
yine kıramadık.;
Bir kez daha yenildik.
Milli takımın hali hazindi.
Her hattımızla döküldük.
Doğru dürüst pas yapamadık.
Savunma da, orta saha da,
hücum da etkisizdi.
Her yanımız aksadı durdu.
Maça başlarken
çoşku da bizdeydi,
tezahürat üstünlüğü de
bizim tribündeydi.
Sonra dağılmaya başladık.
Top tutamaz hale geldik.
Ne paslarımız pastı,
ne savunmamız savunmaydı.
Orta sahamız yoktu.
Eyvah!
Abdülkerim de müdahale edemedi;
Ronaldo gayet rahat geldi,
golü hazırladı
ve 21. dakikada
Bernardo Silva
topu kalemize yuvarladı.
Maçta perdeyi savunmamızın hatasıyla Bernardo Silva açtı.
Savunmada hatalarımız maç boyunca da devam etti ve sonucu tayin etti.
Perişanları oynuyoruz.
Derken 28. dakikada
kendi kalemize gol...
Kendilerinden ne kadar emin,
ne kadar rahat
oynamaya başladılar.
Ve 56. dakikada
Fernandes'ten
3. gol kalemizde...
68 dakikada Arda girdi,
ama onu da göremedik
yeşil sahada...
Bir sonraki tura,
ilk 16'ya kalma şansımız
devam ediyor.
Benim futbol kaçıklığı
heyecanım ise
maalesef sönmekte...
Aşağıda, tüm heyecanımla
yazdığım satırlar var.
Avrupa Arda Güler'in Gürcistan'a attığı müthiş plaseyi konuşmaya devam ediyor.
Dünya futbolu, geleceğiyle tanışıyor bu turnuvada
Kerem, Türkiye'nin bunaldığı son dakikalarda topu boş kaleye attığında yaşadığımız o hissi,
futbol kaçıkları hiçbir şeye değişmez
Sevgili abicim, biz de futboldan bıkmışız.
Türkiye’de sezonu kapattık derken,
stadyumlarda yalvarıyorum,
Portekiz'in kadrosunun bir bölümünün biraz yaşlı olduğundan söz etmiş miydim? 2008'den bu fotoğrafta Türkiye formasıyla gördüğümüz Gökhan Zan Hatay Belediye Başkanı adayı oldu, Mehmet Aurelio Fener'de asistan antrenörlük yaptı. Sağ tarafta gördüğünüz, bir dönem yolu Beşiktaş'tan geçen Pepe ise bu akşam yine sahada.
Portekizli, İspanyol gazetecilerden
“Portekiz’den, Ronaldo’dan
bizim en büyük avantajımız,
kimse unutmasın!”
2008'de Ronaldo başımıza bela olmuştu. Servet yakın markajda. Dünya futboluna imzasını atan bu ikon, 16 yıl sonra bugün yine sahada olacak. / Fotoğraf Vedat Danacı
Yetenekli, güçlü, genç,
yazarlarından Simon Barnes ne demiş:
Türkiye’nin bu turnuvada
Vahşi bir havası, derin bir kültürü
İstasyondaki o slogan kulağımda hâlâ:
bizim topçularımıza ihanet etmemesini diliyorum.
Ey top, bize “Kader utansın“ dedirme sakın!
2008'de de herkes Türkiye tribünlerini konuşuyordu
Futbol heyecanı öyle bir şey ki,
on yıllar geçse de eskimiyor.
Gerçek bir futbol kaçığı,
8 yaşında bir maç sabahına nasıl uyandıysa,
80 yaşında da aynı heyecanla uyanıyor.
O heyecan, maç saati yaklaştıkça büyüyor,
insanın içine sığmayacak hale geliyor.
İlk düdükten sonra gelen ilk pozisyonda,
kalbin kulağa vuran 'güm güm' diye atışıyla zirve yapıyor.
Gerçek bir futbol kaçığı olarak böyle bir sabahta,
Almanya'da diğer futbol kaçıklarıyla beraber olmamak
benim için kolay değil.
Sosyal medyaya bakıyorum.
İspanya'nın önemli spor gazetelerinden
Marca'nın ilk sayfasında kocaman
Arda Güler ve Cristiano Ronaldo.
"Jenerasyonlar düellosu!"
Göğsüm kabarıyor.
Arda'nın bugün oynayıp oynamayacağı
kesin değil gibi duruyor.
Montella hoca, hafif bir yorgunluktan söz etti.
Yunus Akgün de başlayabilir deniyor.
Görünüşe göre kafada daha çok kontra atak olacak.
Portekiz'in kadro değeri turnuvanın en üst sıralarında.
Oyuncularından bazıları yıldız kategorisine bile girmez
ikon olmuş isimler.
Ancak bir başka ikonun, Johan Cruyff'un sözleri aklımda:
"Neden daha zengin bir kulübü yenemeyesin?
Hiç para dolu bir çantanın gol attığını görmedim"
Portekiz'i bu akşam yenmememiz hiçbir gerekçe yok.
Sarı duvar yine kırmızı duvar olacak.
Futbol kaçıklarına 90 dakika susmak yok.
Unutmayalım ki,
mucizeler Türkiye Milli Takımı'nın işidir.
Hadi maça maça,
tarih yazmaya!
Hasan Cemal kimdir?Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: - Tank Sesiyle Uyanmak (1986) - Demokrasi Korkusu (1986) - Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) - Özal Hikâyesi (1989) - Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999) - Kürtler (2003) - Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005) - Türkiye'nin Asker Sorunu (2010) - Barışa Emanet Olun (2011) - 1915: Ermeni Soykırımı (2012) - Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014) - Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014) - Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018) - Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var |