Erdoğan, Gül’ü AKP’nin başında görmek ister mi?..
Erdoğan’sız AKP seçimlerde ne yapar?..
Çankaya’daki Erdoğan, Başbakan olarak Gül’le çalışmak ister mi?..
Erdoğan’ın siyasetle ilgili yakın gelecek hesaplarında Gül’ün yeri nedir?..
Ne olabilir?..
Erdoğan’sız AKP oyları düşer mi?.. Düşerse kaç puan?..
Erdoğan’ın şu hesabı da olabilir mi:
Seçimin ilk turunda yakalayacağı -mesela yüzde 51’lik- bir rüzgârla Çankaya’ya çıktıktan sonra kasım ayında ‘baskın seçim’e giderek, anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu elde etmek ve ‘başkanlık sistemi’nin yolunu açmak...
Erdoğan’ın kafasındaki ‘baskın seçim’li böyle bir ‘oyun planı’nda Gül’e de yer kalmaz demek, bir gerçeği belirtmek olmaz mı?..
Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıktıktan sonra, “Beni halk seçti!” diyerek, Anayasa'nın açık hükümlerini hiçe sayarak başkan baba gibi davranmaya başlar mı?..
Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra da, bugüne kadarki kavgacı, kutuplaştırıcı, toplumun belirli kesimlerini düşman gibi gören dilini değiştirebilir mi?..
Yoksa hiç hız kesmez mi?
Erdoğan’dan böylesi umursamaz tavırlar, milletvekili seçimlerinde AKP oylarını aşağı çekebilir mi?..
Erdoğan’ın siyasetle ilgili yakın gelecek hesaplarında Gül’ün yeri nedir
Erdoğan için en büyük kâbus
Peki, Erdoğan için en büyük kâbus ne olabilir?..
Aday olursa Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda yüzde 50’nin altında kalmak...
Çankaya’ya ikinci turda zar zor çıktıktan sonra, AKP içi dengeleri kendi istediği gibi ayarlayamamak...
Başbakanlık koltuğunda, Cumhurbaşkanı olarak zamanla sözünü geçiremeyeceği bir siyasetçinin oturması...
Örneğin bu çerçevede Gül’ün başbakanlığı...
Ya da AKP’nin zamanla usul usul 'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinin altından kayıp gitmesi...
Yani Özal’la Demirel’in akıbetine sonunda Erdoğan’ın da uğraması...
Bu şıklardan acaba hangisi Erdoğan için en büyük kâbus olabilir?..
Ne dersiniz?..
Köşk'e seçimin 2. turunda zar zor çıktıktan sonra AKP içi dengeleri ayarlayamamak Erdoğan için kâbus olabilir
Partisi elinin altından kayabilir
Gelin birlikte sesli düşünelim.
Bir noktayı özellikle vurgulamak istiyorum:
Erdoğan’ın Çankaya’ya da çıksa, zırnık değişeceğine ihtimal vermiyorum.
Sonra, Erdoğan’ın Gül’ü AKP’nin başında görmek istemesi bence uzak bir ihtimal.
Hele Çankaya’dayken bir Başbakan Gül’le çalışmak, Erdoğan’ın isteyebileceği en son şeydir diye düşünüyorum.
Özal’la Demirel Çankaya’ya çıkarken, her ikisi de partilerinin dizginlerini ellerinde tutacaklarına inanıyor, bundan en ufak bir kuşku duymuyorlardı.
Erdoğan da farklı değil.
Üstelik bir büyük artısı var onlara göre.
Özal ve Demirel’den farklı olarak, aday olursa, cumhuriyet tarihinde ilk kez halk oyuyla cumhurbaşkanı seçilecek.
Bu da Erdoğan’ı, AKP’nin iplerini elinde tutacağına dair çok daha inançlı kılıyor.
Ama tersi de olabilir.
Partisi elinin altından kayabilir.
Erdoğan'dan hesabı sorulacak konular
CHP kendisini yeniler, Kürtler de oylarına sahip çıkarsa, Erdoğan’ın geleceğe dönük oyunları suya düşebilir
Bir başka noktaya gelince...
Erdoğan’dan hesabı sorulacak ve kesinlikle unutulmayacak olan birçok konu var.
Yatak odalarından, ayakkabı kutularından etrafa saçılan milyon dolarlar...
Alo Babacım hattıyla 'sıfırlanan paralar…'
Yargı bağımsızlığı hiçe sayılarak dosyaları kapatılan rüşvet ve yolsuzluklar...
Havuz medyası...
Şimdi uzatmak istemiyorum.
Ama bütün bunlar, hiç kuşkum yok, AKP’nin içini de, AKP’nin tabanını da olumsuz anlamda etkilemiştir.
Etkilemeye devam edecektir.
Hukuk ve siyaset ahlakını hiçe sayan bu konular unutulmayacaktır.
CHP ve Kürtler süreci hızlandırabilir
Bugün için sorular ağır basıyor. Ama şunu yazın bir kenara; Erdoğan’ı güç günler bekliyor
Bu iki süreci hızlandırabilecek iki noktadan daha söz edilebilir.
Birincisi:
CHP’nin kendini yenilemesi...
Önümüzdeki milletvekili genel seçimlerine eğer CHP kendisini yenileyerek gidebilirse, kitlelere bir ölçüde güven verebilirse, bu bir yandan AKP oylarını aşağı çekerken, öbür yandan partinin de Erdoğan’ın ellerinden kayıp gitmesinin yolunu açabilir.
İkincisi:
Kürtler...
Kürtler eğer hem Cumhurbaşkanlığı, hem de genel seçimlerde kendi oylarına tam olarak sahip çıkarlarsa, Erdoğan’ın yakın geleceğe dönük oyunları çok fena etkilenebilir, hatta suya da düşebilir.
Bugün için yanıtlar değil, sorular ağır basıyor.
Önce 3 Temmuz 2014 günü saat 17:00'ye kadar beklenecek.
Tüm cumhurbaşkanı adayları resmen belli olduktan sonra tekrar konuşmaya, tartışmaya başlayacağız.
Ama şunu yazın bir kenara:
Erdoğan’ı güç günler bekliyor; Erdoğan’ın işi hiç de kolay olmayacak!