Hasan Cemal

17 Haziran 2015

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Suriye politikası bir kez daha iflas etti!

Erdoğan’ı asıl rahatsız eden,Tel Abyad’ın IŞİD'den temizleniyor olması…

Türkiye’de perişanlık, yoksulluk içinde yaşamakta olan iki milyonun üzerindeki Suriyeli mülteci, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Suriye politikasındaki iflasın saklanamaz göstergesidir.
Şimdi bu iflasa ikinci bir gösterge daha eklenmiş bulunuyor:
Suriye Kürdistanı’ndaki, yani Rojava’daki (Batı Kürdistan) Tel Abyad’ın IŞİD’den kurtarılarak yeniden Kürtlerin eline geçmesi...
Altını çizmekte yarar var:
Bu gelişme, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Suriye politikasının ikinci kez iflasıdır.
Tel Abyad’ın IŞİD’den kurtarılması ne anlama mı geliyor?
Türkiye’nin güneyindeki Suriye sınırı boyunca uzanan Rojava, Kürtlerin kontrolündeki üç özerk bölgeden ya da ‘üç kanton’dan oluşuyor:
Cizire, Kobane, Afrin.
Tel Abyad, IŞİD’in eline geçince, Kobane’yle Cizire kantonu birbirinden kopmuştu.
Şimdi bu kopukluk giderilmiş oldu.
Böylece, Türkiye-Suriye sınırının 600-700 kilometrelik şeridi yeniden Kürtlerin denetimine geçti.
Şimdi IŞİD’e karşı çatışmalar, Afrin kantonuyla Kobane arasındak koridorda devam ediyor.
Eğer bu koridor da IŞİD’den temizlenirse, Kobane-Afrin kantonları da birleşecek, bunun sonucunda, Türkiye’nin güneyindeki 911 kilometrelik Suriye sınır kuşağına Kürtler hakim olacak.


Erdoğan'ı asıl rahatsız eden…

Tel Abyad’ın IŞİD’den kurtarılması Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Suriye politikasının ikinci kez iflasıdır 

Ne demek Kürtler?
PYD ve onun askeri kanadı YPG demek...
PYD ne demek?
Suriye Kürdistanı’nın PKK’sı demek.
PYD ile PKK farklı örgütler, ama iç içeler.
Bu iç içelik en başta Türkiye ve Suriye Kürtlerinin iç içeliğinden kaynaklanıyor.
Bu iç içelik, PKK saflarında yaşamını yitiren 5 bin Suriyeli Kürt demek.
Bu iç içelik, iki tarafın askeri liderlerinin iç içeliği demek.
Bu çerçevede şimdi bir notu düşmek lazım:
Bu iç içelikten Ankara fena hâlde rahatsız!
Tayyip Erdoğan, 7 Haziran sonrası yaptığı ilk konuşmada bu rahatsızlığı bir kez daha belirtti.
Batı’nın Kuzey Suriye’de Araplarla Türkmenleri bombaladığını, yerlerine “iki terör örgütü PYD ile PKK”yı yerleştirdiğini, bunun çok tehlikeli bir gelişme olduğunu söyledi.
Erdoğan’ın bu konuşmasında IŞID’den hiç söz yoktu.
Oysa, bombalanan IŞİD’di.
ABD’nin desteklediği PYD’nin askeri kanadı YPG, IŞİD’i Tel Abyad’dan temizliyordu.
Anlaşılan oydu ki:
Erdoğan’ı asıl rahatsız eden, Tel Abyad’ın IŞİD'den temizleniyor  olması ve Türkiye’nin güneyindeki Suriye sınır şeridine IŞİD’in değil, PYD-PKK’nın yerleşiyor olmasıydı.
Anlaşılan oydu ki:
Erdoğan’ı asıl rahatsız eden, ABD’nin IŞİD’e karşı PYD-PKK eksenini destekliyor olmasıydı.
Belki de Erdoğan’ı asıl rahatsız eden, Tel Abyad çatışmaları devam ederken, ABD Başkanı Obama’nın ilk kez açıktan Ankara’nın IŞİD’e karşı tavrını eleştirmiş olmasıydı.

 

'Türkiye, vahim hatayı Rojava'da
tekrarlayacak mı?'

Erdoğan’ı asıl rahatsız eden, sınır şeridine, Tel Abyad’dan temizlenen IŞİD’in değil, PYD-PKK’nın yerleşiyor olması

2014’ün Nisan ayında sekiz gün Batı Kürdistan’da, yani Rojava’da Cizire kantonunda dolaştım.
Her adımda aynı şey kulağıma çalınmıştı:
Türkiye bize karşı IŞİD’i destekliyor!
PYD’nin lideri, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu bir Suriyeli Kürt olan Salih Müslim’le sohbetimde de aynı bakış açısını dinlemiştim.
Türkiye’nin 20 yıl boyunca Kuzey Irak diyerek, Irak’ın Kuzeyi diyerek, Kürt ve Kürdistan sözcüklerini bile ağzına almayarak, Talabani ve Barzani’yi muhatap kabul etmeyerek Irak Kürdistanı konusunda tarihi bir yanlış yaptığını söylemişti.
Ve Tayyip Erdoğan’a şu soruyu sormuştu Salih Müslim:
“Türkiye şimdi bu vahim hatayı Suriye Kürdistanı’nda, yani Rojava’da tekrarlayacak mı? Tarihten ders almak yok mu? Şimdi 20 yıl daha mı bekleyeceğiz? Yeterince kan ve gözyaşı dökülmedi mi?”
Salih Müslim, Türkiye’nin bu yanlışlarının bölgesel barışı olumsuz etkileyeceğini belirtirken, bir noktaya değinmekten geri kalmamıştı:
Tayyip Erdoğan’ın Rojava Kürdistanı’na dönük yanlışlarının Türkiye’deki ‘çözüm süreci’ni de rayından çıkarabileceği ihtimali...

Salih Müslim: Kürt fobisinden kurtulsa bütün Ortadoğu Türkiye'nin olur

 


Türkiye kendi Kürtleriyle barışırsa...

Kendi Kürtleriyle barış yapan bir Türkiye, bölge barışına da katkıda bulunan büyük bir devlet olma yolunda hızla ilerler

Uzun lafın kısası:
Dış politika gerçeğinden de tamamen kopan Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin Suriye politikası iflas etmiştir.
En kısa zamanda değiştirilmelidir.
IŞİD’den kurtulma zamanıdır.
Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca IŞİD’in yerleşmesi, Türkiye ve bölge barışına vurulacak en büyük darbedir.
Şu noktayı vurgulayarak yazımı noktalıyorum:
Kendi Kürtleriyle gerçek barış yapan, gerçek demokrasi ve hukuk devletinin kapısını açan bir Türkiye, bölge barışına da katkıda bulunan, bölgede saygınlığıyla nüfuz alanını genişleten büyük bir devlet olma yolunda hızla ilerler.