Hande Çayır

20 Temmuz 2021

Boğaziçi direnmeye devam ediyor, öğrencileri Can Candan'ı anlatıyor

"Boğaziçi hepimizin evi. Kimse bizi evimizden koparamaz. Bu inanç ve dirençle sesleniyoruz: Güvenlikçi üniversiteyi kabul etmiyoruz, özgür ve güvenilir kampüs talebimizden vazgeçmiyoruz"

Can Candan
Fotoğraf: Boğaziçi Direnişi

Boğaziçi direnişinin kararlılığı sonucunda atanmış rektör Melih Bulu'nun görevine son verildi ve yerine vekil rektör Naci İnci atandı. 

16 Temmuz'da belgesel sinemacı ve akademisyen Can Candan, Twitter hesabından aşağıdaki açıklamayı paylaştı: 

"Naci İnci, bugün bana 2007'den bu yana öğretim görevlisi olarak çalıştığım Boğaziçi'ndeki görevime, ders verdiğim bölüm ve fakültenin görüşü alınmadan 'vekaleten' son verdiğine dair bir yazı göndermiş. Sizlerle paylaşıyor, yorumunu ve değerlendirmesini de sizlere bırakıyorum."

Can Hoca'yı tanıyanlar haklı olarak şaşırdı, üzüldü ve çok kızdı. Can Hoca, tüm eğitim hayatım boyunca tanıdığım en donanımlı akademisyenlerden biridir. Robert Kolej'den sonra lisans derecesini ABD'de Hampshire College'dan film ve video alanında, sanatta yeterlik (MFA) derecesini Temple Üniversitesi'nden film ve medya sanatları alanından almıştır.

Belgesel Araştırmaları Merkezi/docIstanbul'un kurucu üyelerindendir. Alanında dünyadaki en önemli akademik etkinliklerden biri sayılan ve her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen 'Visible Evidence' Uluslararası Belgesel Sinema Kongresi'nin on yedincisinin 2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilmesinde öncü olmuştur. Bu kongre 150'ye yakın uluslararası akademisyenin katılımıyla İngilizce olarak gerçekleştirilmiştir.

Ağustos 2010

Can Hoca belgeselleri ile dünyaya ilham vermiştir. Nezaket doludur. Ödüllü uzun metraj belgeselleri Duvarlar-Mauren-Walls (2000), Üç Saat (2008) ve Benim Çocuğum (2013) festival gösterimlerinin yanı sıra derslerde okutulmakta, konferanslarda gösterilmekte ve reçete olarak yazılmaktadır. Nükleer Alaturka belgeseli ise şu an yapım aşamasındadır. 53. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Türkiye Sineması Ödülleri kapsamında verilen SİYAD Onur Ödülü'ne değer görülmüştür.

2016'da 'Kurdish Documentary Cinema in Turkey: The Politics and Aesthetics of Identity and Resistance' (Türkiye'de Kürt Belgesel Sineması: Kimlik ve Direnişin Siyaseti ve Estetiği) adlı kitabı Suncem Koçer ile birlikte derlemişlerdir. Bu kitap İngiltere'de Cambridge Scholars Publishing tarafından yayımlanmıştır. Şimdilerde Sonay Ban ile birlikte "Türkiye'de Belgesel Sinema" kitabı üzerinde çalışıyorlar. 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri ve bileşenleri altı buçuk aydır yağmur, kar demeden direniyor. Talepleri kayyım kadroların istifası, öğrencilere yönelik dava süreçlerinin sonlandırılması, rektörlerin seçimle belirlenmesi, polisin üniversiteyi terk etmesi, BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü'ne kulüp statüsünün geri verilmesi, akademik özerkliğin korunması, Can Candan'ın ve Feyzi Erçin'in ve hak savunucusu akademisyenlerin haklarının teslim edilmesi yönünde. 

"Boğaziçi hepimizin evi. Kimse bizi evimizden koparamaz. Bu inanç ve dirençle sesleniyoruz: Güvenlikçi üniversiteyi kabul etmiyoruz, özgür ve güvenilir kampüs talebimizden vazgeçmiyoruz" diyor Boğaziçililer.

Şimdi sözü Can Hoca'nın bu dönem dersini alan öğrencilerine bırakmak istiyorum.

Ayşegül: Can Hoca okulumuzun en değerli akademisyenlerinden birisidir. Ayrıca bağımsız belgeselci olarak yaptığı işler de çok kıymetli. Verdiği dersler bana akademik hayatım boyunca belki de en çok şey katan, ufkumu genişleten dersler oldu. Belgesel sinema alanına ilgi duymamı sağladı. Kendisi bizlere belgeseli ve sinemayı sevdiren, akademik anlamda öğrencilerine her zaman destek olmuş çok değerli hocamızdır. Kendisine ve diğer değerli hocalarımıza karşı yürütülen hukuksuz uygulamaları kabul etmeyeceğiz, her zaman hocalarımızın yanındayız. Kaliteli eğitim alma hakkımızın engellenmesini ve değerli hocalarımıza yapılan uygulamaları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.

Ahmet: Can Hoca, medya mensuplarının alınmadığı, haberleşme özgürlüğümüzün engellendiği Boğaziçi direnişi boyunca, hocalarımızın nöbetlerini kaydetti, direnişin belgelenmesini, sesimizi kamuya duyurmamızı sağladı.

Işık: 2007'den beri Boğaziçi Üniversitesi'nde görev yapan Can Candan sadece Boğaziçi'nde değil, hem Türkiye'de hem dünyada önemli bir belgesel sinemacı ve akademisyendir. Yaptığı belgeseller ve verdiği sinema dersleriyle Türkiye'de belgesel çalışmalarına yaptığı önemli katkılarla birlikte pek çok öğrencisinin eğitim hayatına olumlu etkileri oldu. Can Hoca'dan üç ders aldım, mezun olmadan bütün derslerini almak istediğim tek hocaydı. Bundan sonraki eğitim kariyerimin şekillenmesinde derslerinin çok büyük etkisi oldu. Derslerine verdiği önemi bütün öğrencileri bilir, çok iyi hazırlanır ve disiplinlidir; dersini alıyorsanız emek vermeniz gerekir ama karşılığında çok şey öğrenmiş, düşünmüş, tartışmış ve yazmış olursunuz. Türkiye'deki eğitim kalitesinin çok üstünde bir şekilde bilgi üretimi ve alışverişi yaptığınızı fark edersiniz. Yaptığımız projeler ve dönem sonu araştırmaları hakkında ders saatleri dışında görüşmeler yapar, geri dönüşler ve geliştirme fikirleriyle akademik olarak kaliteli içeriklerin ortaya çıkması için uğraşır. Direniş boyunca yanımızda olan Can Candan'a yapılan bu saldırı, Boğaziçi'nde Ocak ayından beri artarak özgürlüklerimize saldıran kayyım icraatlarının bir devamıdır. Melih Bulu'nun görevden alınmasıyla birlikte tekrar gördük ki, mesele antidemokratik kayyım atamalarıdır. Can Candan'a, Feyzi Erçin'e ve diğer bütün hocalarımıza yapılan bu saldırıları kabul etmiyoruz. Hocalarımız ders vermeye elbet geri dönecek ve bu süreçte mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz.


Can Candan'ın dersinden bir kare, öğrencilerle beyin fırtınası, Şubat 2018

Elif: Can Hoca'nın dersini ilk defa bu sene alabilme fırsatım oldu ve bu deneyim beni çok geliştirdi. Can Hoca, hem yurtdışında hem Türkiye'de etkileyici çalışmalarda bulunmuş birisi ve pek çok konuda bilgiye sahip. Derslerinde her hafta işlediğimiz konuyla ilgili bana farklı bakış açıları sunan bir fikir alışverişi ortamı vardı. Asıl amacımız bir şeyleri tümüyle ve farklı yönlerden öğrenmek olduğu için bana çok etkisi olan bir deneyim oldu ve belgesel sinema hakkında birçok şey öğrendim. Can Hoca'nın hukuksuz bir şekilde işinden alınması kayyımın başa getirilmesi ile başlayıp yedi aydır süregelen saldırıların devamıdır. Can Hoca'nın, görevden alınan diğer hocalar gibi, on dört yıldır ders verdiği, pek çok öğrencisinin ve katkısının olduğu kurumdan alınması kabul edilemez.

Emrullah: Boğaziçi Üniversitesi'nde tek takip ettiğim dersin hocası Can Candan'ın, üniversitenin seçilmemiş vekil rektörü tarafından derslerine son verileceğini öğrenmek, bize yine başkası adına utanmak haricinde bir his bırakmıyor. Bir vekil rektörün kişisel öfkesinin dışavurumu kararıyla, Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmış öğrencilerin Can Candan Hoca'nın belgesel sinema üzerine dersleriyle yeni bir okuma ve derinleşme pratiği kazanmasının engellendiğine şahit oluyoruz. Benim bu konuda söyleyeceğim tek şey, bu öfkeli ideoloji sahipleri Can Hoca'nın derslerine girselerdi, evrenselliğin kuşatan bir sevgi var edebileceğini, ellerindeki sopaların sadece yol kesmek için değil yol açmak için de kullanılabileceğini öğrenebilirlerdi.

Elif Kevser: Can Hoca'nın dersleri bu yıl benim için bir nefes alanı, -özellikle bu pandemi döneminde- eşi bulunmaz bir öğrenme, buluşma ve paylaşma alanı oldu. Ortak zeminde birlikte düşünmenin, ortak bir dil ile tartışmanın kıymetini doyasıya hissettiğim bu derslerde Can Hocamız harika bir kolaylaştırıcı, çok iyi bir dinleyici, hepimize alan tutabilen bir dost ve çok candan bir hocadır. Birikimine, emeğine, dostluğuna, gören gözeten yüreğine şahitlik edebildiğim için ne mutlu bana. Ders dönemi bitmiş olabilir, kayyım vekil kendi adına fırsat yaratmaya çabalıyor olabilir, vız gelir! Buradayız! Can Hocam dünya yıkılsa da hocamdır, her daim hocamdır, benim can hocamdır.

Yağmur: Ben Can Hoca'yı birebir olarak ne yazık ki okuldaki son dönemimde tanıyabildim ve geç de olsa buna fırsatım olduğu için çok şanslı hissediyorum kendimi. Kendisi derslerine inanılmaz emek veren, öğrencilerine son derece saygı duyan bir akademisyen. Bu süreçte derslerin online olmasına ve uğraşacak birçok şeyi olmasına rağmen ne zaman ihtiyacımız olsa bize müsaitlik yarattı. Bizi hep dinledi, hem de hep can kulağıyla dinledi ve bunu hissettirdi. Derslerinde herkesin rahat hissedebileceği güvenli bir alan yaratmak için her zaman çaba gösterdi. Ben ne zaman gelecek planlarımı, aklımdaki karışıklıkları anlatsam bana hep çok güzel yollar gösterdi. Hatta öyle ki gelecek planlarımı oluşturmamda onun ve derslerinde öğrendiğim şeylerin çok büyük etkisi oldu. Can Hoca tabii ki kayyım zulmüne uğrayan tek insan değil, örneklerden sadece birisi. Kendisi bu zulme karşı yalnız değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. Bundan sonra da kayyımlara karşı mücadelemiz de onun da katkılarıyla devam edecektir.

Kaan: Can Candan 'ders' kavramının hiyerarşisini yıkmaya, bu amaçla bir araya geldiğimiz her haftayı bir buluşma ve tartışma alanı olarak sunmaya çalışarak direniş sürecinde savunduğumuz özgür akademi ve bileşenlerin eşliği gibi konseptleri yıllardır akademik yaşantıya yedirmeye çalışıyor. Hiyerarşinin bu yıkımı hem alanda hem de kendi alanımızda yan yana yaşananları belgelerken de sürüyor, birlikte çalışabileceğimiz bir güven ortamının kurucusu oluyor. Can Candan savunduğumuz değerleri yalnızca desteklemiyor, aynı zamanda katmanlanmasına da katkı sağlıyor. Ekipteki kişilere karşı hassasiyeti ve her birinin özne olarak varlıklarını dikkate alışı da akademide sık rastlamadığımız, özlemini duyduğumuz bir yaklaşıma dair bizleri umutla dolduruyor. Can Hoca'nın varlığı hiçbir zaman akademisyen sıfatıyla sınırlı kalmadı.

Kayyım zihniyetin bu sıfatı kağıt üstünde yok etmeye çalışması bizleri birbirimize ve savunduğumuz değerlere hiç olmadığı kadar bağlayacak.

Hande: Geçen seneme anlam katan yegane dersler Can Hocamıza ait dersler oldu. Gerek akademik anlamda gerekse kişisel büyüme yolculuğumda katkıları tarifsizdir. Üç saat olması gereken dersimizin, devam etme ihtiyacı hissedenlerle yeri geldiğinde dört buçuk saat sürdüğünü bilirim. İzlediğimiz filmler için her ders tartışma soruları hazırlamamızı bekleyen Can Hocamız bu vesile ile soru sorma becerilerimizi geliştirmemizi sağladı. Türkiye'de genellikle soru sormak değil, sorgulamadan kafa sallamak makbul olduğundan bu yaklaşımı oldukça kıymetlidir. Her dersten sonra hazırlamamız gereken, okumalardan ve filmlerden ne öğrendiğimizi paylaştığımız ödevlerimiz olurdu. Bu ödevlerin hepsini her hafta okur ve yorumlarını paylaşırdı. Her zaman ulaşılabilir olması, araştırma projelerimiz için her birimize tek tek vakit ayırıp uzun uzun projelerimizi tartışması az bulunur bir emektir. Can Hocamızın görevine son verilme kararının benim için bir anlamı da, öğrencileri, dünya standartlarında verilen bu eğitimden mahrum bırakmaktır. Can Hocamızın emekleri için saygılarımı sunuyorum. 

Can Candan yaklaşık on dokuz saat önce Twitter hesabından şu sözlerini duyurdu: