LGBTİ+ bireylerine yıllardır "onur günlerini" yaşatmayan bu zıknabut topraklarda tarihe bir bakış atmadan edemiyor insan.
Büyük İskender öldükten sonra (M.Ö. 323) koskoca imparatorluk silah arkadaşı generaller arasında bölüşülür ve tarihte "Helenistik Krallıklar" dönemi başlar. Makedonya'dan Indus Nehri'ne kadar uzanan coğrafyanın kadim kültürleri İskender'in hayalinde olduğu gibi Helen kültürüyle buluşur.
Bu bölgesel krallıklardan biri de Bergama'dan yönetilmektedir.
Bergama krallarından II. Attalos, ağabeyi II. Eumenes'in yerine geçer ve onun dul eşiyle, yani yengesiyle evlenir. Ağabeyinin yaşlılık yıllarında zaten devlet işlerini Attalos yürütmüştür. Attalos, Akdeniz sahilinde bir liman-kent kurulmasına önayak olur, adına "Attalos'un diyarı" anlamında Attaleia denir. Burası Antalya'dır.
Attalos
Bu iki erkek kardeşin birbirlerini çok sevdikleri tarihe geçmiştir. Bazı fesat çenelerin yaymaya çalıştığı gibi bu sevginin masum bir kardeş sevgisinden öte olup olmadığını bilemeyiz. Bildiğimiz, tüm çağlarda hemcinsler arası erotik ilişkilerin var olduğu. Buna ensest de dahil. Ağabeyini çok seven Attalos'a Philadelphos lâkâbı takılmıştır, yani "kardeşsever", Yunanca philein sevmek, adelphos kardeş. Eumenes ve Attalos özelinde erkek kardeş oluyor. Bu lâkap sadece Attalos'a özgü değil. Tarihte birçok hükümdara, hatta prenseslere bile zaman zaman yakıştırılmış bu ünvan; artık her nedense… Ama konumuz bu olmamalı. Meselâ aynı çağda Mısır'da hükmeden Kral II. Ptolemaios da bir Philadelphos'muş ve bir çiçeği çok sevdiğinden ona da aynı isim verilmiş: Philadelphus, Türkçesi Filbahri.
Filbahri Çiçeği
Barış vardır, ekonomi iyidir ve diğer krallar gibi Kardeşsever Attalos da topraklarında bayındırlık faaliyetlerine girişir. Eski Lidyalıların topraklarında bıraktıkları medeniyet kalıntıları vardır elbet; her ne kadar Persler yakıp yıkmışlarsa da… Doğal kaynaklara ulaşım için yollar, belli aralıklarla yerleşimler, limanlar, ticaretin geliştirilmesi önemlidir. Yollar sadece ticarete değil, askeri hareketlere de yarar. Neresidir bu eski Lidya? Kabaca önce İç Ege, sonra Batı Anadolu denebilir. İskender'den filân çok önce…
Değerli madenleri sikke şeklinde döküp bugün para dediğimiz şeyi icat eden Lidyalıların başkenti Salihli yakınlarındaki Sardes. Onun biraz güneydoğusunda da Attalos Philadelphos'un kurduğu veya yeniden mâmur ettiği diyar Philadelphia; "Kardeşsevgisi Şehri" oluşur.
Alaşehir
Alaşehir
İzmir'in 120 km doğusunda, Bozdağ silsilesinin kuzey eteğinde, Manisa'nın 100.000 nüfuslu Alaşehir ilçesi vardır. Kendi hâlinde bir Anadolu kasabası işte. Ege Bölgesi sayılmasına rağmen bugünkü haliyle diğer çoğu taşra yerleşimi gibi sıkıcı ve özelliksiz. Enlem konumu 38 derece 21 dakika Kuzey'dir.
Philadelphia bugünkü Alaşehir'dir işte…
Bu Helenistik Kralların torunları topraklarını Roma İmparatorluğu'na miras bıraktıklarında Orta Doğu'da ve Anadolu'da siyasi dengeler değişmiştir, ama halk arasında Hristiyanlık yeşermeye başlamıştır. İlk Hristiyanlar Roma Devletinin tâkibâtına uğramaktadırlar. Kısacası Hristiyan olmak yasaktır. İmparatora tapılacaktır. O aynı zamanda Tanrı'dır.
İşte bu yüzden ilk Hristiyan cemaatleri gizli gizli oluşur. Bazı kentlerde imânı güçlü sağlam cemaatler vardır. Bazıları da Roma'ya boyun eğer.
Alaşehir Hz. Yahya Kilisesinden Ermenice bir mezar taşı
Hristiyanlık tarihi için çok önemli olan, Yedi Kiliseler olarak da adlandırılan yedi cemaat, yedi Anadolu kentinde bulunmaktadır ve hatta Kutsal Kitap'ın "Yuhanna'nın Vahyi" bölümünde bu kentlere bazen öğüt, bazen övgü, bazen uyarı tonlamasında seslenilmektedir:
"Filadelfiya'daki kilisenin meleğine yaz. Kutsal ve gerçek olan, Davut'un anahtarına sahip olan, açtığını kimsenin kapayamadığı, kapadığını kimsenin açamadığı kişi şöyle diyor: ‘Yaptıklarını biliyorum. İşte önüne kimsenin kapayamayacağı açık bir kapı koydum. Gücünün az olduğunu biliyorum; yine de sözüme uydun, adımı yadsımadın. Bak, Şeytan'ın havrasından olanları, Yahudi olmadıkları halde Yahudi olduklarını ileri süren yalancıları öyle edeceğim ki, gelip ayaklarına kapanacak, benim seni sevdiğimi anlayacaklar. Sözüme uyarak sabırla dayandın. Ben de yeryüzünde yaşayanları denemek için bütün dünyanın üzerine gelecek olan denenme saatinden seni esirgeyeceğim. Tez geliyorum. Tacını kimse elinden almasın diye sahip olduğuna sımsıkı sarıl. Galip geleni Tanrım'ın Tapınağı'nda sütun yapacağım. Böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak. Onun üzerine Tanrım'ın adını, Tanrım'a ait kentin –gökten Tanrım'ın yanından inen yeni Yeruşalim'in– adını ve benim yeni adımı yazacağım. Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin." (Vahiy 3, 7-13)
Alaşehir Hz. Yahya Kilisesi
Philadelphia'daki Hristiyan cemaat Roma'nın baskılarına, "dâhilî ve hâricî bedhahlara" rağmen dimdik ayakta durmayı başarabilmiş ve bu yüzden övgüye lâyık görülmüştür Yuhanna tarafından. Bu zor dönemlerde kentteki Hristiyanların birbirlerine kardeş sevgisiyle bağlı oldukları, din kardeşlerini ele vermedikleri tahmin edilmektedir. Roma İmparatorluğu devlet dîni olarak Hristiyanlığı kabul edince, yani "Bizans" olunca zaten sorun kalmamıştır.
Sonra Türkler gelir.
Türklerin Anadolu'da Trabzon hariç en son ele geçirdikleri yerdir Alaşehir (1390). Moğol Timur 1402'de Anadolu'yu yakıp yıktığında Alaşehir'deki Hristiyan cemaat sanki bir mucize yardımıyla hâlâ vardır; Birinci Dünya Savaşı'na kadar da ayakta kalmıştır.
Türkler Philadelphia'ya Alaşehir demişler. Nedeni pek bilinmiyor. Belki "kırmızı", yani ala-şehir demek istediler, belki "iyi" anlamında âlâ-şehir… "Allah'ın şehri" demek istemiş olmaları da muhtemel. Kim bilir? Kentin ortasındaki devasa kiliseden ve diğer Hristiyan yapılarından buranın kutsiyetini hissetmiş olabilirler.
Cumhuriyetle birlikte Ege'nin iki yakasında yaşanan hazin mübadele sonrası buradan Yunanistan'a gönderilen insanlar Atina yakınlarında yeni bir kasaba kurarlar. Adına da Nea-Philadelphia, "Yeni Kardeş Sevgisi Şehri" derler. Topu topu 25.000 nüfuslu bu banliyönün enlem konumu 38 derece 2 dakika Kuzey'dir.
Yunanistan'da Nea-Philadelphia
İngiltere'de 17. Yüzyıl ortalarında mevcut Hıristiyan mezheplerinden ve tarîkatlarından memnun olmayanlar tarafından Quakers denen bir mezhep ortaya çıkar. Üyeleri "Arkadaşlar" ya da "Religious Society of Friends" olarak adlandırılır. Quaker, Hristiyan pasifizmini savunan üç kadim barış kilisesinden biri olarak değerlendirilir.
Amerika'ya göçten sonra bu mezhebe mensup, iyi yetişmiş biri olan William Penn – ki kendisi şu meşhur Pennsylvania eyaletinin babası olarak tanınır – 1681 yılında enlemi 39 derece 57 dakika Kuzey olan bir şehir kurar ve buraya İncil'den bir isim verir: Philadelphia, "Kardeş Sevgisi Şehri".
ABD'de Philadelphia kenti
Bugün altı milyon nüfusa sahip Philadelphia 4 Temmuz 1776 günü ABD'nin bağımsızlığının ilân edildiği şehirdir.
Nereden nereye, demeden edemiyor insan.
Hele bir de dünya haritası üzerinde bu üç "Kardeş Sevgisi Şehri"nin aynı enlem üzerinde olduğunu görünce...