Önceki gün Moskova’da bir mafya lideri öldürüldü. Birkaç saat içinde olay dünyada twitter’ın gündeminde öne çıktı.
Neden? Bir ülkede yasadışı bir şiddet ve yolsuzluk örgütünün başındaki insanın vurulması, uluslararası kamuoyunu nasıl bu kadar etkileyebildi?
Konuya en çok ilgi gösteren ülkelerden biri olan Türkiye’de ise bu haber birçok farklı yoruma yol açarak PKK ile ilgili suikastlara ve savaş-barış sürecine bağlandı.
Moskova’nın merkezî bir semtinde, kendine ait bir restoranın önünde, yan binalardan birinin çatısındaki keskin nişancının ateşi sonucu öldürülen 75 yaşındaki adam, “Hasan Dede” (Rusça “Ded Hasan”) lakabıyla tanınırdı.
O, dünyanın en büyük mafya liderlerinden biriydi. Rusya’nın ise tartışmasız bir numarasıydı. Hatta yalnız Rusya’nın değil, bütün eski Sovyet coğrafyasının.
* * *
Hasan Dede veya gerçek adıyla Aslan Usoyan, 1937’de Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, Yezidi mezhebine bağlı bir Kürt ailesinde dünyaya geldi. 19 yaşından itibaren defalarca hapse giren Usoyan, mafya hesaplaşmalarının büyük patlama yaptığı 90’lı yıllarda gücünü pekiştirerek, Rusya’nın dışında öteki pek çok eski Sovyet cumhuriyetinde ve bir dizi Amerika, Avrupa, Ortadoğu ülkesinde “Kızıl mafya” ya da “Rus mafyası” denince akla gelen bir numaralı lider oldu.
Rusya’daki mafya örgütlenmeleri içinde Kafkasya kökenlilerin ezici üstünlüğü vardır. En başta “Gürcüler”, onlardan sonra “Ermeniler” ve “Azeriler” önde gelir. Çeşitli Rus mafyaları ile Çeçen, Tatar, Özbek, Afgan, Çin vs. mafyalar nispeten daha küçüktür ve genellikle büyüklerle işbirliği içinde davranmak zorundadır.
Hasan Dede Tiflis kökenlidir, Kürt asıllıdır, Gürcü iktidarına karşı Abhazya’ya büyük finans yardımları yapmıştır. Ermeni, Azeri, Rus ve diğer uluslardan mafya grupları ve yöneticileriyle kolay ortak dil bulmasıyla tanınmıştır. Ayrıca Kremlin ve Duma’yla, Rusya’nın polis, istihbarat ve yargı kurumlarıyla iç içe olduğu söylenegelmiştir.
* * *
Türk ve Rus medyasında Hasan Dede’nin PKK’ya yardım ettiği, silah sağladığı (veya sattığı), PKK’lıların Kafkasya üzerinden Türkiye’den Rusya’ya kaçırılmasında rol oynadığı yazıldı. Dünkü İtalyan Corriere della Sera gazetesi, ünlü mafya babasının ölümünün bununla ilgili olabileceğini öne sürdü.
Bilindiği gibi, Türkiye’de de olayda “PKK ilişkisi” bulunduğu iddiaları seslendiriliyor. Kimilerine göre, Paris’teki suikast de, Hasan Dede’nin vurulması da “örgüt içi infaz” olabilir. Dünkü Yeni Akit’te Hasan Karakaya, “Paris’te barışçıların, Moskova’da ise savaşçı birinin öldürüldüğünü” yazdı.
WikiLeaks belgelerinde PKK’nın silahlandırılmasında “Genç Şakro” olarak da bilinen Zahariy Kalaşov’un işlev gördüğü kaydediliyordu. Londra’da öldürülen eski Rus istihbarat ajanı Aleksandr Litvinenko da Kürt kökenli mafya liderlerinden Kalaşov’un PKK’ya silah sattığını iddia etmişti.
Hasan Dede’nin yerine liderliğe gelebileceği öngörülenlerin başında, “Miron” lakaplı ve 1981 doğumlu yeğeni Dmitriy Çanturiya geliyor. (Bu arada bazı Rus internet siteleri, Miron’un Moskova’da Bosfor Restoran’ı “üs olarak kullandığını” iddia etmektedir. Söz konusu restoran, Türkiye vatandaşı bir işadamına aittir.)
* * *
Hasan Dede’nin öldürülmesinin arkasında kim ve hangi nedenler vardır, belki de bunu hiç öğrenemeyeceğiz. Ancak olayın “mafya içi hesaplaşma” olması ihtimali hiç de zayıf sayilmaz.
Son aylarda “Gürcüler”e karşı iyice bayrak açan 1975 doğumlu Azeri mafya lideri Rovşan Caniyev (“Rovşan Lenkoranski”) şüpheliler arasında ön sıralarda görünüyor.
“Gürcüler”in önemli bir mafya babası olmasına karşın “muhalefette” yer alan 1952 doğumlu ve “Taro” lakaplı Tariel Oniani de, hem bu iki suikaste ilişkin olarak, hem de Hasan Dede’nin öldürülmesiyle ilgili kuşkulular listesindedir.
* * *
Aslan Usoyan’ın öldürülmesinden sonra Rusya’da mafya grupları arasında yeni ve kanlı çatışmalar çıkabilir. Ama 2014 Soçi Olimpiyatları’nda önemi bir uluslararası sınav verecek olan Kremlin, buna izin vermemek için muhtemelen sıkı önlemler alacaktır.
İşin ilginci, son yıllarda mafya grupları arasındaki mücadelenin temel nedenlerinden biri de, Olimpiyatlar’a ayrılan milyarlarca rubleyi şu ya da bu şekilde elde etme isteğidir. Hasan Dede, daha 2008 Mayıs ayında birçok mafya grubunun yöneticisini Soçi’de toplayarak 2014’e yönelik olarak “kavga yerine uzlaşma” önermişti.
SSCB ve Rusya’da mafyanın nasıl bu kadar etkili hale gelebildiği ise ayrı bir yazıda ele alınmaya değer bir konudur.
(Yazının daha geniş ve ayrıntılı hali Rusya Analiz sitesinde yayımlanmıştır: http://rusyaanaliz.com/kurt-