H. Bader Arslan

20 Nisan 2010

PİYASALARDA GOLDMAN SACHS GÖLGESİ

Goldman Sachs 1869 yılında kurulmuş bir yatırım bankası...

Dün piyasaların üzerine Goldman Sachs’ın gölgesi düştü. Söz konusu, hem ekonomik hem de politik olarak dev bir mali kurum olduğu için, yarattığı etki de o kadar büyük oldu ve tüm dünyada borsa endeksleri değer kaybetti,  faizler yükseldi.
Gelin bakalım dünkü etkiyi yaratan nedenler nelermiş… Ama ondan önce biraz Goldman Sachs’ın özgeçmişini inceleyelim.

Goldman Sachs
Goldman Sachs 1869 yılında kurulmuş bir yatırım bankası. Kriz öncesinde (2007) 30.500 çalışanı ve yaklaşık 100 milyar dolar piyasa değeri ile yatırım bankaları arasındaki en büyük kurumlardan biriydi. Sub-prime krizi başlamış olmasına rağmen 2007 yılını karla kapattı. 2008 yılında kriz büyüyüp yayılınca, diğer yatırım bankalarından Merrill Lynch, Lehman Brothers ve Bear Stearns’in varlıkları sona erdi. Fakat Goldman Sachs ve Morgan Stanley faaliyetlerine devam ettiler. Bir süre sonra ise bu iki bankanın “yatırım bankası” unvanı ABD hükümeti tarafından kaldırıldı. 2008 sonunda Goldman Sachs, halka açıldığı 1999 yılından beri ilk kez bir çeyrekte zarar ettiğini açıkladı.
Goldman Sachs geçtiğimiz yıllarda farklı konularda birçok eleştiri aldı. Bunlardan biri yaklaşık yirmi yıl önce bankanın tepe yöneticilerinden Robert Freeman kendi hesabı ve banka hesabı lehine içeriden bilgi sızdırdığı gerekçesiyle hüküm giymişti. Önceki Hazine Bakanı Paulson başta olmak üzere birçok Goldman yönetici zamanla ABD’de kritik görevlere atandılar. İlk bakışta normal sayılabilecek bu durum, kriz süresince bazı bankaların kurtarılması ve bazılarının batışına göz yumulması nedeniyle büyük tepki aldı.
Özellikle Bear Stearns’ün çöküşü ve J.P. Morgan’a satılması ile Lehman Brothers’ın iflasında Goldman parmağı olduğuna inanılıyor. Bir de AIG’nin kurtarılması hikayesi var biliyorsunuz. ABD, dev sigorta şirketi AIG’yi kurtarmak için 850 milyar dolar fon sağladı. Bu fon daha sonra 180 milyar dolara çıktı. Başta Goldman Sachs olmak üzere bazı bankalar bu yardımdan hatırı sayılabilecek kadar yüksek pay aldılar. Nedeni ise AIG’nin çıkarmış olduğu CDS sözleşmelerinden almış olması. CDS (credit default swap-kredi temerrüt swapı) tahvilin ödenmemesi riskine karşı çıkarılan bir sözleşme. ABD Hazinesi yaptığı yardım ile AIG’nin çıkardığı ve ödeyemediği CDS’leri ödedi.
Bir dipnot olarak şunu da ekleyeyim; Goldman Sachs’ın bir yöneticisi olan Olusegun Aganga, bu aybaşında Nijerya’da Maliye Bakanı olarak görevlendirildi. Son olarak Goldman Sachs adını geçtiğimiz haftalarda, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’ne katılım sürecinde 500 milyon dolar karşılığında, mali durumunu olduğundan daha iyi gösterilmesi konusunda danışmanlık verdiği gerekçesiyle duyduk.
Yani bankanın, bazıları kanıtlanmış bazıları ise söylenti boyutundaki yolsuzluk ya da etik olmayan uygulamaları ile pek de temiz sayılamayacak bir geçmişi var. Bilinen başka bir şey ise açıkça ifade edilmiyor olmasa da Obama yönetimi ve Goldman Sachs’ın arası pek de iyi değil.

Son Günlerde Olanlar
16 Nisan’da ABD’nin SPK’sı olan SEC, Goldman Sachs ve bir çalışanına yönelik dava açtığını açıkladı. Davanın gerekçesi, bankanın yatırımcılara yanlış bilgi vermesi nedeniyle yatırımcıları zarara uğratması ve piyasaları yönlendirmesi.
SEC’in iddiasına göre, Goldman Sachs yatırımcılara ACA adlı bir şirket tarafından seçilmiş sub-prime mortgage kredileri üzerine hazırlanmış olduğunu söylediği sentetik CDO’lar satıyor.
Bunlara da Abacus 2007-AC1 adını veriyor. CDO (collateralized debt obligation) Türkçe’de teminatlandırılmış borç yükümlülükleri olarak adlandırılıyor. CDO, borca dayalı finansal araçlardan oluşan bir portföyden, çeşitli risk düzeylerine maruz finansal varlıklar yaratma biçimi olarak açıklanabilir.
SEC’in iddiasına göre söz konusu seçimi ACA değil, Paulson&Co. adlı bir hedge fonu şirketi yapıyor. Bu şirket, sub-prime krediler üzerine çıkarılmış menkul kıymetlerin fiyatlarının düşmesini bekleyerek pozisyon alıyor. Krizin başlaması ile sub-prime krediler ödenmemeye başlayınca, Paulson&Co.’nun karı 1 milyar dolar civarında kar ediyor. Zarar edenlerin başında ise ABN AMRO ve Dutch Bank geliyor.
Aslında Goldman’ın davaya konu olan kazancı 15 milyon dolar. Yani küçük bir tutar. Ancak hedge fonlar, CDO’lar ve CDS’ler birçok farklı finansal enstrümanın karışımından oluştuğu ve kimi zaman kaldıraçlı işlemler ile yapıldığı için etkisi şimdi görülenden çok daha fazla olabilir. Örneğin Abacus davasından büyük zarar eden ABN AMRO, daha sonra Royal Bank of Scotland (RBS) tarafından satın alındı. RBS, 70 milyar dolarlık yardımla, küresel kriz sürecinde en fazla kurtarma yardımı alan banka unvanına sahip. SEC’in iddiasına göre, RBS 2008 yılında Goldman Sachs’a Abacus’tan ettiği zarar sonucunda yaklaşık 841 milyon dolar ödedi ve bu para daha sonra Paulson&Co.’ya devredildi.
Geçtiğimiz iki yılda, piyasalarda yapılan ayak oyunlarını izleyememekle çok eleştiri alan SEC bu kez yoğurdu üfleyerek yiyor. Bunların üzerine Almanya ve İngiltere’de de Goldman aleyhine soruşturmalar başlatılınca borsalar sert şekilde geriledi. Bütün bunlara rağmen, Goldman Sachs’ın bu süreçten büyük yara almadan çıkacağını düşünenlerin oranı az değil.