Geçen hafta beklenenden iyi gelen ABD 3. çeyrek büyüme oranı ile yüzde 2’ye yakın yükselen borsa endeksleri, Cuma günü sanki bu yükselişin aldatıcı bir tuzak olduğunu gösterircesine daha büyük oranlarda geriledi. Görünen o ki; geçen hafta bahsettiğim üç beklentiden sonuncusu aradan çekiliyor. Cuma günü yaşanan sert düşüşlerden sonra, piyasaların kısa vadede yükseliş trendine devam edeceklerini bekleyenlerin umudu iyice kırılmış olabilir. Birkaç haftadır bunları yazmanın verdiği rahatlıkla başlıyorum yazıma.
Uluslararası piyasanın iki temel borsa endeksi S&P500 ve DJIA geçen haftayı düşüşle kapadılar. Ancak ilginç olan şu ki; S&P500 endeksi Mart ayından bu yana ilk kez aylık bazda geriledi. Endeks, Ekim ayını yüzde 4 düşüşle tamamladı. Böylece yedi aydır süren kesintisiz yükseliş sona ermiş oldu. Dow Jones Sanayi Endeksi, Ekim ayını düşüşle kapatmadıysa da binde 5 gibi küçük bir artış gösterdi. Ancak, ay içinde endeksteki yükseliş yüzde 5’e kadar ulaştıktan sonra o noktada geri çekilmeye başladığı için, Ekim ayını yükselişle kapatmasının çok da iç açıcı bir performans olduğu söylenemez.
İstanbul Borsası da küresel gerileme hareketinden nasibini fazlasıyla aldı. IMKB - 100 endeksi dün yaklaşık 3000 puan değişim gösterdi. Sabah saatlerinde önceki günün havasıyla yüzde 2,5’e yakın yükselen endeks, akşam 17:30’da tam ters tarafta yüzde 3,5 kayıpla duruyordu. Böylece en son geçen hafta (23 Ekim’de) gördüğü 51.863 düzeyinden sonra endeks, yüzde 9 değer kaybetmiş oldu.
Diğer taraftan dün ABD doları, yen hariç tüm para birimlerine karşı değer kazandı. Dolar endeksindeki* artış ise yüzde 1’i aştı.
Bunlar Neden Oluyor?
Borsalarda düşüş, dolarda değerlenmenin başlamasının birkaç nedeni var. Bunları daha önce kısmen yazdığım için şimdi sadece özetlemeye çalışacağım:
1-Sekiz aydır borsalarda yaşanan yükselişin boyutu abartıldı. Mart ayından bu yana ABD ve Avrupa borsaları yüzde 60’a yakın değer kazandı. İMKB endeksleri geçen Aralık ayında gördükleri dip seviyelere göre neredeyse yüzde 150 yükseldi. Piyasalarda hava olumlu olmasına rağmen, endekslerin bu kadar çok yükselmesine neden olacak bir ekonomik temel yoktu.
2-Sadece hisse senedi piyasaları değil, emtia piyasaları da son aylarda yeniden şişmeye başlamıştı. Altının diğer emtiaya göre farklı bir yeri olduğu için onu bir kenara bırakalım. Ancak, petrol, demir, çelik ve diğer emtiada hızlı bir yükseliş başladı. Oysa bu ürünlere olan reel talep artmadı. Zira üretimde henüz artış yok. Fakat fonlar, bankalar ve diğer yatırımcılar düşük faiz oranları nedeniyle yine emtiaya yöneldi. Ancak, reel ekonomide işler piyasalardaki gibi iyileşmediği için, abartılı bir şekilde yükselen emtia fiyatları da düşüşe geçti.
3-Emtia fiyatlarında düşüş başladıkça, doların değeri yükselmeye başladı. Bunun nedeni tüm emtianın dolar ile fiyatlanması. Yani örneğin elinizde (kayden) bulunan petrolü sattığınızda bunun karşılığı ABD doları ile ödenir. Sadece siz değil, on binlerce yatırımcı petrolünü satmaya başlarda, dolara talep ani şekilde yükselir, bu da dolara değer kazandırır. Şimdi olan da bu.
4-VIX endeksi aşırı düşmüştü. VIX, S&P500 endeksinin volatilite göstergesidir. Normal piyasa koşullarında 20 düzeyinde olması beklenir. Krizin kötü günlerinde 80 puana kadar yükselen endeks, geçen ay 20’nin bile altına inmişti. Ekonomide işler pek de yolunda değilken endeksin 20 altına inmesi hayra alamet değildir. Öyle de oldu. Cuma günü yüzde 24 oranında artışla VIX, 30’un üzerine çıktı. 30 puan bir korku göstergesi olarak kabul edilir. Bu düzeylerde kalırsa ya da daha yükselirse, borsalardaki düşüşün devamını bekleyebiliriz.
5-Sanırım bazıları FED’in sonsuza kadar faizleri 0’da tutacağını bekliyordu. ABD’de faiz oranların 0’a çekilmesi, piyasalar normalleşmeye başladıkça, daha fazla risk alınmasına ve yatırımcıların dolardan çıkmalarına neden oldu. Bu nedenle geçen Ekim ve Mart aylarında 1,23-1,24’e kadar gerileyen Euro/Dolar paritesi, geçen hafta 1.50’nin üzerine çıktı. Dolar endeksi 75’e kadar geriledi. ABD dolarının değer kaybetmesi, beklenen bir gelişme olsa da; çok kısa bir süre içinde aşırı değer kaybı normal değildi. Zira FED yıllar boyunca faizleri 0’da tutacak gibi görünmüyor. Bunu fark edenler ya da, doların daha fazla değer kaybetmeyeceğini düşünenler yeniden dolar talep etmeye başladılar.
Borsalardaki gerileme ve dolardaki yükselişin ana nedenleri bunlar. Cuma günü yaşanan sert hareketlerden sonra genel beklenti, borsalarda düşüşün bir süre daha devam edebileceği yönünde ağırlık kazanıyor.
*Dolar endeksi: ABD dolarının altı ana para birimine karşı ağırlıklı ortalama değerini gösteren endeks.