Tarih 7 Eylül 2006:
Bizim Nuri’yle yürüyoruz. Kendisi az sonra IMF’de önemli bir konuşma yapacak. Döndü bana ve dedi ki:
“İçimde kötü bir his var. Galiba yakında bir kriz çıkacak”
“Yok canım, sana öyle geliyordur” dedim, “Ne krizi durduk yerde?”
Sonra anlatmaya başladı:
“Geçen yıllarda FED faizleri çok düşürdü, normal şartlarda kredi alamayacak insanlar bile ağır mali riske girerek konut kredisi aldılar. Şimdi faizler yükseldi, ama bu insanların gelirleri değişmediği gibi çoğu işini kaybediyor. İşler tahmin ettiğim gibi giderse, hedge fonlar da batar, Freddie Mac ve Fannie Mae de.”
“Yok artık, daha neler” dedim ben de, “Birkaç yıl içinde Tempo24 adlı bir internet gazetesinde yazmaya başlıyorum. Söylediklerin doğru çıkarsa, yazılarımda senden bahsederim”.
Gülerek baktı ve devam etti: “Dahası da var; kriz önce bütün ABD mali sistemini, sonra diğer ülkelerdeki mali kurumları, daha sonra ise reel sektörü etkileyecek.”
“Tabii tabii. Ama sen yine de konuşmanda bunlardan bahsetme.” dedim ama dinlemedi ve bana anlattıklarını çok daha detaylı olarak salon dolusu insana anlattı.
Onlar da inanmadılar.
***
Bu hikâyedeki Nuri, Nouriel Roubini, anlatan da benim. Kendisini hiç tanımam aslında Aramızda böyle bir konuşma da geçmedi tabii ki. Ama Nouriel Roubini gerçekten 7 Eylül 2006’da, yani krizden çok önce, böyle bir konuşma yaptı. Söylediklerinin tamamı doğru çıktı.
Geçtiğimiz gün Roubini, son iki aydır borsalarda yaşanan yükselişin sonuna gelindiğini, yükselişin yerini düşüşe bırakacağını açıkladı. Hazır ben de 30 Nisan’daki yazımda benzer şeyler yazmışken, bugün biraz daha detay vermek istedim. Çünkü artık, yükselişin sonuna daha fazla yaklaştığımızı düşünüyorum.
Tabii olarak “Bu Roubini’nin tahmini. Her zaman doğru çıkacak değil” denebilir. Hele de IMKB-100’ün Kasım 2008’de gördüğü en düşük düzeyden bugüne %60’tan fazla, Dow Jones’un Mart’ta gördüğü dipten bu güne %33, S&P500’ün %38 yükseldiğini düşünürseniz, bu yükseliş dalgasının biteceğini düşünmek psikolojik olarak da zor. Fakat son birkaç gündeki hareketler, yükselişin sonuna gelindiğine işaret ediyor gibi görünüyor. Tarih bize şunu gösteriyor ki; ne yükselişler ne de düşüşler kesintisiz oluyor. Kesintisiz hareketler zaten piyasanın doğasına aykırı. O yüzden yükselişin uzun süre devam etmesini beklemek aşırı iyimserlik olur.
Hükümet, yakın zamanda IMF ile anlaşma yapmaya yakın olmasa size önerim: “Bu düzeylerden borsaya girmeyin, mevcut faiz oranlarından tahvil almayın” şeklinde olurdu. Ancak önümüzde, mevcut trendi bir süre daha devam ettirme olasılığı bulunan bir IMF anlaşması var. Bu yüzden borsada az da olsa bir miktar daha yükseliş potansiyeli var. Fakat ben yine de borsada alım için iyi bir zaman olmadığını düşünüyorum.
Son birkaç ayda hisse senedi almamış ve son günlerdeki yükseliş hareketine bakarak hisse senedi almayı düşünenlere, bunu birkaç kez daha düşünmelerini öneririm. Benim tahminim, önümüzdeki birkaç ay içinde bugün alınabilecek fiyattan daha ucuza alım yapılabileceği yönünde.
Söylediklerim, borsa endeksinin hemen düşmeye başlayacağı ve bir düşüş başlarsa bunun bütün hisse senetlerinde görüleceği anlamına gelmiyor. Ama yukarıda gidilecek daha fazla yol kalmadığını, bugün olmazsa bile yakın zamanda düşüş beklediğimi söylemeliyim.