Ocak ayının ikinci yarısında yönünü aşağı çeviren piyasalar geçen hafta yokuş aşağı gitmeye başladılar. Borsalarda haftalık kayıp yüzde 5’leri aşarken, önemli destek düzeylerinin altına inildi. Karşı taraftan ABD doları diğer para birimlerine karşı değer kazanmaya devam etti.
Önce Obama’nın sağlıkta reforma gitme çabaları aleyhte kullanıldı. Daha sonra Yunanistan. Onu, bankacılık sektöründe yapılmak istenen değişiklikler izledi. Son olarak geçen hafta İspanya ve Portekiz.
Bu gördükleriniz piyasalarda yaşanan bozulmanın nedeni olarak öne sürülen gelişmeler. Fakat aslında bunların hiçbiri borsalardaki düşüşlerin gerçek nedeni değil.
Birkaç aydır burada sadece bu konu hakkında ona yakın kez yazdım. Mart ayından bu yana piyasalarda başıboş biri iyimserlik var. Bu iyimser hava, piyasaların ekonominin gerçeklerinden kopmasına neden oldu.
Borsa endekslerine bakın; Mart-Ocak döneminde gelişmekte olan ülkelerin borsa endeksleri iki katına ulaşırken, gelişmiş ülke borsalarındaki artış yüzde 70’lere yakın oldu. Ne oldu da böyle oldu? Hiç.
Yükselen hisse fiyatları, sahiplerini öylesine sarhoş etti ki; çok az insan bu yükseliş için bir neden aradı, ya da yükselişin devam etmemesi için bir neden bulabildi.
Nihayet son günlerde, gerçek ekonominin ekranlarda göründüğü kadar iyi olmadığı ortaya çıkınca, borsalarda düşüş, faizlerde yükseliş, dolarda güçlenme görmeye başladık. Ben bunun, dünya ekonomisinin geleceği için daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu hareketler devam etse bile, endişe etmeye gerek olmayacaktır.
Bundan tam bir yıl önceye geri dönelim ve hatırlayalım. Geçen yıl Ocak ayında borsalar en düşük düzeylerine inmiş, dolar tüm paralara karşı en yüksek değerine ulaşmıştı. Ama izleyen aylarda bunların hepsi unutuldu. 1929 krizinden sonra en büyük kriz olduğu söylenen bu kriz, birkaç ay içinde piyasalar için ‘mazide bir yara’ya dönüştü.
Çoğu kez, krizin ikinci bir dip yapacağına yönelik tahminler duyduk. İşte, şimdi ikinci dibe doğru gidiyor gibiyiz. İkinci dip, ilki kadar düşük olmayacaktır. O nedenle, borsalarda çok ciddi düşüşler, dolarda ani sıçramalar beklememek gerekir. Çünkü bu süreç piyasaların gerçeklere yakınlaşacağı bir süreç, yeni bir kriz değil.