Geçen hafta Cuma günü, ABD’de istihdam piyasasına yönelik veriler açıklandı.
Açıklamaya göre, Kasım ayında ABD’de işverenler 11 bin kişiyi işten çıkardı. Piyasadaki beklentiler sayının 130 bin civarında olacağı yönündeydi. Beklentilerin çok altında kalan bu sayı iki açıdan önem taşıyor.
Birincisi, işten çıkarmaların ABD ekonomisinin resesyona girmesinden bu yana ilk kez bu kadar azalması. Geçtiğimiz iki yılda ABD’de 7,2 milyon kişi işini kaybetti. İşsizlik oranı yüzde 10,2 ile 1983’ten bu yana en yüksek düzeyine çıkmıştı. Cuma günü işsizlik oranı yüzde 10’a geriledi. Gelecek aylarda, işsizlik oranında kalıcı bir iyileşme ufukta görülmeyecek kadar uzak bir olasılık. Hatta yeniden yükseliş görmek bile mümkün olabilir. Ancak gelen veri, istihdamda kötüleşmenin yavaşladığını göstermesi açısından olumlu algılandı.
Her şeye rağmen, bu konuda aşırı iyimser olmamak gerekiyor. Zira, ABD ekonomisinin ve gelişmiş ekonomilerin çoğunun canlandırma paketleri sayesinde ayakta kaldığı biliniyor. Bu yardımların geri çekilmesi durumunda yapay iyileşmenin bir anda bozulması şaşırtıcı olmayacaktır. Diğer taraftan, tüketim talebinin de kalıcı olarak canlanmadığını biliniyor. Bu da istihdam konusunda gereksiz biri iyileşme beklentisinden uzak kalmamız için yeterli bir gerekçe.
Gelelim, verinin taşıdığı başka bir öneme…
İşten çıkarılanların sayısının azalmasının bir etkisini de piyasalarda gördük. Verinin geldiği saate kadar düşüşte olan Avrupa borsaları yükselişe geçti, düşüşle açılması beklenen ABD borsaları ise yükselişle açıldı.
Altın Yüzde 4 Düştü, Yükselişin Sonu Geldi mi?
Altın, Cuma günü 1218 dolara kadar yükselmişti fakat, gelen sert satışlarla, tam olarak 49 dolar düştü ve 1169 dolara geriledi. Aşırı derecede yükselmiş altın fiyatı böylece sadece 8 saat içinde yüzde 4 değer kaybetti. Daha önce yazdığım bu konuda bir hatırlatma yapmak isterim: Altın fiyatlarında düşüş başladığında bu çok sert ve hızlı bir düşüş olacaktır. Cuma günü yaşanan düşüş, son zamanlarda sürekli yeni rekorlar kıran altın fiyatındaki yükselişin henüz sona erdiği anlamına gelmiyor.
Dolardan Şaşırtıcı Tepki
İstihdam verisindeki göreceli iyileşme, doların değerinde alışık olmadığımız bir etkiye neden oldu. Son iki yıldır, küresel ekonomideki hemen her iyi haber doların diğer paralara karşı değer kaybetmesine, hemen her kötü haber ise doların değer kazanmasına neden olmuştu. Hatırlarsanız, krizin en kötü günlerinde dolar tüm paralara karşı değer kazanmıştı. Mart ayından bu yana gelen her iyi haber ise doların biraz daha değer kaybetmesini sağladı.
Oysa geçen Cuma günü gördüğümüz şey ABD ekonomisinden gelen iyi bir veriye karşılık değer kazanan dolardı. Bu aklıma şu soruyu getirdi: Kriz sona mı eriyor, yoksa kötü günlere geri mi dönüyoruz?