H. Bader Arslan

03 Eylül 2009

İyi, Kötü ve Çin

Bugün Çin ekonomisi hakkında konuşalım istiyorum. Bunun nedeni, ülke ekonomisinden son aylarda gelen çelişkili işaretler.

Bugün Çin ekonomisi hakkında konuşalım istiyorum. Bunun nedeni, ülke ekonomisinden son aylarda gelen çelişkili işaretler.

Önce iyi olanlardan başlayalım.

IMF bu yıl dünya ekonomisinin yüzde 1.4 küçülmesini bekliyor. Gelişmiş ülkelerin bu yıl yüzde 3.8 küçüleceği tahmin edilirken, Çin ve Hindistan’ın başını çektiği yükselen ekonomilerin desteğiyle dünya ekonomisinin küçülme hızı gerileyecek. Zira IMF’nin Çin için 2009 büyüme tahmini yüzde 7.5.

Çin ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.1, ikinci çeyreğinde yüzde 7.9 büyüdü. İkinci çeyrek büyüme oranı yılın geri kalanı için beklentilerin yükselmesine neden olurken, Goldman Sachs 2009 büyüme tahminini yüzde 9.4’e revize etti.

Çin birinciliği Almanya'dan aldı, ama...

Çin’in sanayi üretimi krizin en kötü döneminde bile yıllık bazda hiç negatife dönmedi. Yani sanayi üretimi artmaya devam etti. Temmuz ayı sanayi üretimi 2008’in aynı ayına göre yüzde 10.8 artış gösterdi.

24 Ağustos’ta Dünya Ticaret Örgütü’nden yapılan açıklamaya göre, 2009’un ilk altı ayında Çin, 521.7 milyar dolar ile, kıl payı da olsa dünyanın en büyük ihracatçı ülkesi konumuna yükseldi. Yıllardan beri dünyanın en çok ihracat yapan ülke Almanya’dır. Fakat krizle birlikte Almanya’nın ihracatında yaşanan büyük gerileme, ülkenin Çin ile arasındaki farkın azalmasına neden oldu ve Haziran sonu itibarıyla, sadece 100 milyon dolar farkla da olsa, Almanya birinciliğini Çin’e kaptırdı.

İyi göstergelere, artan kredi hacmini ve Temmuz itibarıyla 627,5 milyar dolara yükselen ihracatı da eklemek mümkün.

Fakat, Çin’de her şey bu kadar toz pembe görünmüyor.

Ağustos ayı başında 3500 puan sınırında olan Şangay Borsa Endeksi, ay sonunda yüzde 25’ten fazla kayıpla 2600 puan civarına geriledi. Bunun göze çarpan birkaç önemli nedeni var.

Krediler borsaya ve kumara gidiyor

Çin’de krediler arttı artmasına ama alınan bu kredilerin nasıl kullanıldığı konusunda ciddi şüpheler var. Bilinen şu ki; alınan kredilerin ciddi bir miktarı borsaya, şans oyunları ve kumar sektörüne gitti. Son aylarda vadesi gelen ve geri ödenmeyen kredilerin miktarında ciddi artış var. Bu durum hem kredi arzını, hem de talebini azaltıyor. Bankalar riskler arttığı için yeni kredi vermek için hevesli değiller. Temmuz ayında yeni açılan krediler Haziran ayına göre yüzde 77 oranında geriledi.

İhracat ve ithalat düştü, talep yetersiz

Son verilere göre yıllık bazda yüzde -1.8 olan enflasyon, sürdürülebilir iç talep konusunda endişelere neden oluyor. Ülkede talep zaten zayıf ve dengesiz. Bölgeler arası gelişmişlik farkları bunu daha da belirginleştiriyor. Geçen ay patlak veren olaylar ile gündeme yeniden gelen Urumçi buna iyi bir örnek.

Sıralamadaki konumu iyileşiyor görünse bile Çin’in ihracatı geçen yılın yüzde 20.5, ithalatı da yüzde 15 gerisinde. Ayrıca Çin hükümetinin geçtiğimiz aylarda uygulamaya koyduğu 585 milyar dolarlık kurtarma ve canlandırma paketinin yeterli olamayabileceği ve yeni bir paketin gerekli olacağı yönündeki söylentiler, ülke ekonomisindeki kötümserliği artırıyor.

İyi ve kötü işaretlerin sayısını artırmak mümkün. Fakat önemli olan şu ki, hâlâ ciddi oranda büyüyor olsa da; Çin krizden olumsuz yönde ve önemli oranda etkileniyor. Diğer taraftan, son birkaç ayda peş peşe gelen karmaşık veriler, Çin ekonomisinin uzun vadeli görünümü konusunda şüpheler uyandırıyor.