H. Bader Arslan

03 Mart 2009

Dolar üzerine iki soru

İşte bugünlerde Türkiye’de dolar üzerine en fazla sorulan iki soru.

1-2008’in ortasından beri ABD doları aşağı yukarı tüm para birimlerine karşı değer kazanıyor. İnsanlar da soruyor: “Krizdeki bir ülkenin parasının değer kaybetmesi gerekmez mi? Dolar neden tüm dünyada değer kazanıyor?
2-Türkiye’de Dolar/TL kuru bundan sonra ne olur?
İşte bu ikisi bugünlerde Türkiye’de dolar üzerine en fazla sorulan iki soru.
Birinciden başlayalım.
Krizin ABD’de 2007’nin yaz aylarında başladığı kabul ediliyor. Küresel hale dönüşmesi ise 2008’in yaz aylarında oldu diyebiliriz. Öyleyse 2008 yazından bu yana para birimlerinin değer değişimine bir bakalım.

Durum şu: Geçtiğimiz Temmuz’dan bugüne kadar ABD doları, Japon yeni dışındaki paralara karşı değer kazanmış.
Geçmiş deneyimler, bir ülke krize girdiğinde genellikle parasının değer kaybettiğini gösteriyor. Bugün yaşanan kriz ABD’de doğdu ve finans sektörü ABD ekonomisine 10 trilyon dolara yakın yük getirdi. Fakat, ABD doları birçok para birimine karşı değer kazandı. Bu durumun birkaç nedeni var.
Birincisi, yatırımcılar panik havasındalar. Bu nedenle bildikleri en az riski araç olan ABD tahvillerine yatırım yapıyorlar. Bu tahvillerin getirilerinin çok düşük olması da pek umurlarında değil. Paramızı kaybetmeyelim de, az kazanca razıyız havası var.
İkincisi, kriz ABD’de doğmuş olsa da, bütün dünyanın krizi haline dönüştü. Avrupa, Japonya gibi diğer büyük ekonomiler ABD ekonomisinden daha iyi durumda değiller. Yani, paranın ABD’den çıkıp diğer ülkelere gitmesi için bir neden yok.
Japon yeni için durum biraz farklı. Dolar birçok para birimine karşı değer kazansa da yene karşı kaybetti. Hatırlarsınız, geçen yıla kadar sıklıkla duyduğumuz bir terim vardı: ‘carry trade’. Japonya’da yıllardır faiz oranı 0’a çok yakındı. Bu nedenle, Japonya’dan yen ile borçlananlar başka piyasalarda yatırım yapıyorlar ve kazançları ile borçlarını kolayca ödeyebiliyorlardı. Bu öyle yaygınlaşmıştı ki; ev hanımları bile carry trade yatırımcısı olmuşlardı. Krizle birlikte, bu yatırımlar aniden sona erdi ve yatırımcılar bankalara olan borçlarını kapatmak için yen almaya başladılar. Sonuçta son yıllardaki en hızlı yükselişini yaşadı.
Üçüncüsü, gelişmekte olan ülkelerde yatırıma giden sermaye, anavatanına geri dönüyor. Bunun da en önemli nedeni daha az risk alma isteği.
İşte bu nedenlerle Dolar dünyada değer kazanıyor. Türkiye’de dolar kurunun yükselmesindeki temel mantık da bu. Şimdi gelelim ikinci soruya…
Bundan sonra Dolar/TL kurunda ne olabilir?
Küresel piyasalardaki gerilim, kesinlikle dolar kurunu yukarı çekiyor. Bu süreç devam ettikçe dolar kurunda kalıcı bir düşüş olması beklenemez. Dün gece ABD borsa endekslerinin %4 civarındaki değer kaybı bugün dolar kurunun 1.75’i geçmesine neden olabilir.
Türkiye geçen yıl 41.4 milyar dolar cari açık verdi. Bu yıl açık daha az olacak. Cari açığın bir yolla finanse edilmesi gerekiyor. Bu yıl 30 milyar dolar olacağını varsayarsak, bunun finansmanı için Türkiye’nin borçlanarak, IMF ile anlaşarak, özelleştirme yaparak ya da portföy yatırımı alarak ayda ortalama 2.5 milyar dolar çekmesi gerekiyor. Bunlar başarılamazsa dolar kurunda sert ve uzun sürecek bir yükseliş olabilir. Fakat bu şimdilik uzak bir olasılık.
Yapılan bütün müdahalelere rağmen ABD bankalarının düzlüğe çıkamaması stresi artırıyor. Dün bir sohbette, yapılan yardımlar dibi görünmeyen bir kuyuya atılan taşlara benzetildi. İlginç bir benzetmeydi. Şu ana kadar sadece ABD’de mali sisteme yapılan müdahalenin 10 trilyon dolara yakın olduğunu biliyor musunuz? Bu, Türkiye milli gelirinin yaklaşık on katı kadar para demek. Fakat hala bankalardan sağlıklı işaretler gelmiyor. Bu da doların yukarı hareketini destekliyor.
Bu fiyattan dolar alınır mı, satılır mı gibi sorulara cevap vermek güç. Yine de şu söylenebilir: Dolar kuru muhtemelen yükselecek. Kur 1.76’nın üzerinde kapanırsa 1.85’e kadar yükselebilir. Sonraki hedef ise 2.00. Bu noktalara ulaşılıp ulaşılmayacağı ve zamanlaması çok büyük ölçüde yine ABD piyasalarına bağlı. Alım-satım kararı sürecinde piyasayı çok yakından izlemek gerekiyor çünkü yükseliş beklentileri ağırlıklı olsa da, bu düzey dolar almak için çok riskli. Krizin sonuna gelindiğine dair bir hava yükselişi aniden düşüşe çevirecektir. Unutmayın, 5-6 yıl önce 1.60’tan dolar almış ve elinde kalmış çok sayıda yatırımcı var.
Bugün dolar alırsanız ve kur 1.75’ten 2.00’ye yükselirse kazancınız, 1.50’ye gerilerse kaybınız %14 dolayında olur. ‘Muhtemel %14 getiri için 1.75’ten dolar alma riskine girilir mi?’ sorusuna herkes kendi cevabını vermeli. Bana kalırsa, bugünler döviz almak için değil, satmak için daha uygun görünüyor. Satış için uygun fiyatı bekleyenler için kritik nokta yine 1.76. Kur, bunun üzerine çıkarsa satmak için acele etmeyip 1.85 düzeyi beklenebilir.