Tesadüf bu ya; iki ülkenin dış ticaret verilerinin açıklandığı gün, Brezilya-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları için Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim Türkiye’ye gelmişti ve iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve siyasi ilişkileri güçlendirmek için görüşmeler yapıyordu.
Brezilya ve Türkiye birbirlerinden çok uzak ülkeler olsa da, birçok benzerliğe sahipler ve potansiyel işbirliklerine açık ülkeler. Bunlar arasında en önde geleni, iki ülkenin de G-20 ve Dünya Ticaret Örgütü’ndeki yakın işbirliği.
Brezilya dünyanın onuncu, Güney Amerika’nın en büyük ekonomisi. 182 milyon nüfusla dünyanın beşinci, Güney Amerika’nın en kalabalık ülkesi. Dünyanın en büyük kısa menzilli orta sınıf uçak, üçüncü ayakkabı ve alkolsüz içki, beşinci kauçuk, sekizinci çelik üreticisi. Birçok tarımsal üründe yüksek pazar payına sahip.
Türkiye ise dünyanın on beşinci, Avrupa’nın altıncı büyük ekonomisi. Türkiye, demir-çelik üretiminde Avrupa üçüncüsü, otobüs ve beyaz eşyada Avrupa birincisi, hafif ticari araç üretiminde Avrupa ikincisi.
Brezilya ve Türkiye arasındaki benzerliklerden biri de 2009 yılındaki ihracat performansları. İki ülkenin de ihracatı 2009 yılında yüzde 23 oranında geriledi.
Yatırım, Sanayi ve Dış Ticaret Bakanlığı tarafından Pazartesi günü açıklanan verilere göre, Brezilya’nın 2009 ihracatı 152.2 milyar dolar, ithalatı 127.6 milyar dolar. İhracatta yıllık gerileme yüzde 23 iken, ithalattaki gerileme yüzde 26’ya ulaştı.
Dikkat ederseniz, Brezilya dış ticaret fazlası veren bir ülke. Ülkenin toplam dış ticareti fazlası 24.6 milyar dolara ulaşarak son yedi yılın en yüksek düzeyine çıktı. Bunun en önemli nedeni, Brezilya’nın ihracatında tarımsal ürünlerin payının yüksekliği. Pazartesi günü buradaki yazımda 2009 yılında tarım ürünlerinin fiyatlarında büyük artışlar olduğunu aktarmıştım. Brezilya kakao, kahve, meyve ve meyve suyu, et, granül soya ve soya fasulyesi ihracatından büyük miktarda gelir elde ediyor ve bu ürünlerin fiyatlarındaki artış (ya da kısmı azalış), ihracatın gerileme hızını azaltıyor.
Ülkenin ihracatındaki gerilemenin sınırlı olmasının başka bir nedeni Türkiye’yi de etkiliyor. O da, Brezilya’nın ihracat pazarlarındaki çeşitlendirme. Bizzat Dışişleri Bakanı Celso Amorim’in Pazartesi günü sarf ettiği sözler şöyle: “Brezilya ihracatının birçok ülkeye göre daha az gerilemiş olmasının temel nedeni pazarlarımızdaki çeşitliliktir. En büyük ticaret partnerlerimiz olan Arjantin, Çin, ABD ve Avrupa’nın ihracatımızdaki payları arasında çok az fark var. Bu da bir pazardaki gerilemenin diğer pazarlardaki artışla telafi edilebilmesini sağlıyor”
Oysa Türkiye’nin en büyük ticari partneri olan Avrupa’nın 2009’a dek ihracatımızdaki payı yüzde 50’nin üzerindeydi. Bu da, Avrupa pazarındaki daralmanın, Türkiye ihracatının mevcut performansı üzerinde önemli bir etki yaratmasına neden oluyordu. Bu etki bugün hala geçerli olsa da; Pazartesi günü ilan edilen verilerle artık daha net olarak görüyoruz ki; Türkiye’nin yeni pazarlara ihracatında artış var. Bu da ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi yönündeki çabaların yerinde olduğunu gösteriyor.