H. Bader Arslan

20 Ocak 2010

BORSALARDA GARİP BİR YÜKSELİŞ

Güne hafif gerilemeler ile başlayan Avrupa borsalarında, peş peşe gelen iki veri ile düşüş hızlandı...

Dün piyasalar garip bir seyir izledi. Güne hafif gerilemeler ile başlayan Avrupa borsalarında, peş peşe gelen iki veri ile düşüş hızlandı. Ama gün sonuna gelindiğinde Almanya DAX yüzde 1, İngiltere FTSE yüzde 0.34, Fransa CAC40 yüzde 0.8 yükselmişti. İMKB de bu harekete uyarak yüzde 1 civarında gerilemişken, günü yüzde 1.12’lik yükselişle tamamladı.

Pekiyi, ne oldu da Avrupa borsaları önce düşüp sonra yükseldi?

Düşüş

Borsa endekslerindeki gerilemenin birinci nedeni, 11:30’da İngiltere’de açıklanan Aralık ayı tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) Kasım ayına göre binde 6 artmış olması. Böylece Kasım ayında yüzde 1.9 olan yıllık enflasyon Aralık ayında yüzde 2.9’a yükselmiş oldu. Hedefin oldukça üzerine çıkan ve 1997’den beri en büyük sıçramasını yapan enflasyon nedeniyle İngiltere Merkez Bankası, yükselişin nedenlerini açıklamak üzere, Başbakan Gordon Brown’a mektup gönderecek.

İngiltere’de enflasyonun yükselmiş olmasının piyasaları olumsuz etkilemesinin nedeni, bunun bir süre sonra Merkez Bankası’nı faiz artırımına yöneltecek olması. İngiltere’de faizler yüzde 0.5 düzeyinde ve sürekli bu düzeyde kalmayacak. Ancak henüz ekonomide istikrarlı bir iyileşme ortamı oluşmamışken enflasyonun beklentilerin üzerinde artmış olması stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) endişelerine neden oluyor.

Borsa endekslerini düşüren başka bir veri ise saat 12’de Almanya’da açıklanan ZEW endeksi.  Yatırımcıların ve analistlerin gelecek altı aya dair beklentilerini yansıtan endeks Kasım ayında 50.4 iken Aralık’ta 47.2’ye düştü. ZEW endeksinin düşmesi bir sürpriz değil ama gerileme beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti. Endeksin Eylül ayından bu yana sürekli geriliyor olması da, endişeleri artıran başka bir faktör.

Biliyorsunuz, geçen hafta Almanya ekonomisinin 2009’da yüzde 5 küçüldüğü açıklanmıştı. Özellikle ihracatındaki büyük gerileme nedeniyle küçülen Almanya ekonomisindeki toparlanmanın, hükümetin geçen yıl başında açıkladığı 120 milyar dolarlık canlandırma paketinin sona ermesiyle, beklenenden daha uzun sürebileceği düşünülüyor. Bunda, Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olan AB ülkelerindeki yavaş toparlanmanın da etkisi var.

Yükseliş

Saat 15’e kadar borsalarda seyir böyle iken, sonrasında önce kayıplar kapatıldı, ardından yükselişler başladı. Bunun nedeni neydi dersiniz? Dün ABD’nin Massachusetts eyaletinde yapılan Senato seçimlerini Demokrat Partili Edward Kennedy’nin kaybettiği yönündeki haber.
Şimdiye dek böyle bir haberin piyasalar üzerinde bu kadar büyük etki yaptığını duymamıştık sanırım. Öyle ya, ABD’deki bir eyalette yapılan ve sadece bir senatörün kaybedilmesi ile sonuçlanan seçim, ABD ve Avrupa borsalarını nasıl bir anda coşturabilir! Ama oldu.

Kennedy’nin yeniden seçilememesinin önemi şu: ABD Başkanı Obama’nın yasalaştırmak istediği ve Cumhuriyetçilerin ısrarla karşı çıktığı, halkın sağlık hizmetlerini daha ucuza ve daha yaygın almasını amaçlayan bir sağlık reformu var. Bu reformun 100 üyeli Senato’daki nihai onay aşamasında Demokrat Parti’nin en az 60 oya ihtiyacı var. Kennedy 60. isimdi ve seçimin kaybedilmesi Demokratların oy sayısını 59’a indiriyor. Bu da Cumhuriyetçilere, yasayı engellemeleri için gerekli sayıyı veriyor.

Durum tuhaf: halkın sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşmasını sağlayacak bir yasa çıkmayacağı için, sağlık şirketleri öncülüğünde ABD borsaları, sonra da Avrupa borsaları yükseliyor.

Bunlar olurken, sabah İngiltere ve Almanya’dan gelen haberlerin, ABD’de inşaat sahiplerinin güven endeksinin düştüğünün açıklanmasının, Citigroup’un (beklentiler düzeyinde gelmesine rağmen) pek de sağlıklı olmayan mali tablolarının, yatırımcıların ilgisini çekmediğini de vurgulamak gerekir sanırım.

Bu durumda, ‘Piyasalar, yine gerçeklerden ayrılmaya başladı’ mı demek gerekir, yoksa ‘Piyasa bu; hikmetinden sual olunmaz’ mı? Ben ilkini tercih ediyorum.